Algıyı yönetmek 2

23 Nisan’da yayınlanan yazının devamı:  yazımı hazırladığım günden ilk bölümün yayınlandığı 23 Nisan’a kadar geçen 2-3 günlük süreçte yine rahat durmadı algı yönetmenleri bende mecburen yazımı değiştirmek zorunda kaldım. Yazıma başlamadan önce belirteyim ki 45 yıllık yaşamımın en coşkulu en geniş katılımlı 23 Nisan kutlamalarını geride bıraktık. Sadece statlarda ve okullarda toplumun sadece küçük bir kısmı tarafından katılınarak kutlanan bir bayram, içinde bulunduğumuz hastalık ortamı yüzünden evlere taşınınca toplumun tamamının balkonlardan camlardan katılımı ile kutlandı. Yazıma kaldığım yerden devam edeyim: Cumhuriyet gazatesi tarafından başlattırılan ve CHP nin topluma yaydığı en son algılardan İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun hakkındaki boğazda kaçak yalı iftira haberlerinin,  1 saat geçmeden yerin boğazda olmadığı ve yalı olmadığı fotoğrafları ile belgeli olarak yalanlandı. Ama yalanı başlatanlar kör sağır bilinçsiz alıcılarına ulaştırmıştı, nasıl olsa gerçek yalanın yüzde biri kadar bile hızlı yayılamazdı devam yeni bir iftirayla ettiler, “ihale apar topar yapıldı saati yoktu” dediler. Bu yalanlarda bir saat geçmeden Vakıflar genel müdürlüğünün tüm belgeleri ve önceden yapılmış duyurularını yayınlayarak çürüttü. söz konusu arsanın kiralanma bedeli üzerinden algı operasyonuna giriştiler. Cumhuriyet, Altun'un Üsküdar Kuzguncuk'ta kiraladığı iki parselden oluşan arsa vasıflı taşınmazın üzerinde yapılaşma olduğu iddiasının asılsız çıkmasının ardından, bu kez düşük bedelle kiralandığı yalanını ortaya attı. Oysa daha önceki yıllarda aylık 20 lira kira bedeliyle bile ihale edilen ve yıllardır taliplisi dahi çıkmayan arsa, Altun tarafından yıllık 3 bin 100 lira bedelle kiralanmıştı. Öte yandan İstanbul Vakıflar II. Bölge Müdürlüğü'nce 22 Nisan'da gerçekleştirilecen ihalenin ilanında Kuzguncuk ve İcadiye bölgesinde aylık 100 lira muhammen bedelle birçok kiralık arsa bulunuyor. Bu pislikler yalanlarına Prof. Dr. Fahrettin Altun’un eşini 4 yerden maaş alıyor diye dillerine dolayarak devam ettiler. Buda ellerinde patlayınca daha iğrenç bir şey yaparak Aile mahremiyetini hiçe saydılar. Bu karektersizliği savunan herkese soruyorum: yoldan geçen biri sizden izinsiz aileniz içerdeyken evinizi fotoğraflasa ne yaparsınız. Ve bu fotoğrafları çeken CHP Üsküdar İlçe Başkanı Özçağdaş, ifadesinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un evinin fotoğraflarını çektiğini kabul edip, “İnşaat var mı yok mu" diye fotoğraf çektim” demesine rağmen sosyal medya hesabında yuvarlak cümlelerle inkar etti. Bu nasıl bir eşkiyalıktır. Orada kaçak inşaat olup olmadığını merak ediyorsanız, belediye başkanınıza söylersiniz ilgili görevlileri gönderip tutanak tutturur. Bir algı operasyonu da Salda Gölü’nün kurtarılması ile ilgili çalışmaları ile tanınan Burdur İli Yeşilova ilçesi Belediye Başkanı Mümtaz Şenel’in vurulması üzerinden yapıldı. Yine yuvarlak cümlelerle Şenel’in uğradığı silahlı saldırının Salda Gölü’nün kurtarılması çalışmaları sebebiyle müteahhitler tarafından yapıldığı imajı oluşturuldu. Oysa Şenel’i görevini yapıp bir oteli kapattığı için vuranın bir chp li olduğu ortaya çıkınca suspus oldular. Bence tüm bu çaba toplumda gündemi değiştirip, hükümetin covid 19 başarısını gölgelemek – 75 liraya alınan 15-20 liralık dezenfektanların üstünü kapatmak – 80-100 liralık koliyi 150 liraya kaptırılmaya çalışıp sonra protatip denilmesi gibi bir çok konunun unutturulması vb. Yazacak o kadar çok konu var ki, gazetenin tüm sayfalarını bana tahsis etseler dolduracağıma emin olun. Yazımı kısa kısa yayınlatmamın sebebi çoğunluğu okumayı sevmeyen, uzun yazıları okumayan bir toplumuz. Bu sebeple 2 başlık daha kısa kısa ele alıp bitireceğim. Bir çok konuda yalan ortaya atıp sonrada bu sehven yazıldı, bu sehven yapıldı, yok prototip diyen sehvenci şahıs oturduğu makama da sehven mi seçildi? Benim dedelerimin Kur-an’ı Kerim okuyarak açtığı meclisin açılışını çav bella ile kutlayan başkanı olduğu şehrin ilçe sınırlarını bile bilemeyenler kimin torunlarıdır. Kalın sağlıcakla...