19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

“Artık insanların elini öpmüyor, gönderisini beğeniyoruz”

Kültür-Sanat 25.02.2020 - 19:19, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:34
 

“Artık insanların elini öpmüyor, gönderisini beğeniyoruz”

İlk kitabı Cunha’yı geçtiğimiz günlerde okucusuyla buluşturan Gebzeli genç yazar Musa Gün, kitabının ortaya çıkış sürecini, kitabının hikâyesini ve kitap yazma serüvenini anlattı. İlk kitabı Cunha’yı geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşturan Musa Gün, ilginç konusu ve akıcı tarzıyla kısa zamanda ismini duyurmaya başladı. Genç yazarla, kitabının ortaya çıkış sürecini, kitabının hikâyesini ve kitap yazma serüvenini konuştuk. MUSA GÜN KİMDİR? BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ? 7 yıldan bu yana düğün fotoğrafçısı olarak kendi firmamda çalışıyorum. Yazı yazmaya 2008 yılında başladım. O zamanlar bloglarda yazılarımı derliyordum. İnsan derdi olunca yazar ya benimde yazmaya ilişkin dertlerim vardı. O hal üzere son bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığım Cunha 2072 romanını yazdım. Bu süreçte yazdıkça çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğumu ve kendi gelişimime de yardımcı olduğunu öğrendim. SİZİ UZAY ROMANI YAZMAYA İTEN ŞEY NEDİR? Elbette bende daha önce sosyolojik konular içeren birçok yazı yazdım. Çok da keyifli oluyor. Üstatlarımızın birçok eserini de halen keyifle okuyoruz. Ama benim bu konuya yönelişim biraz da dert üzere idi. Yani diğer ülkeler füzelerin kuyruklarının boyutunu geliştirirken ülkemiz ekmek, su kuyruklarını yok etme derdindeydi. Geçtiğimiz yıl yapılan “Türk Uzay Ajansı açıldı” açıklaması eminim ki birçok uzay bilimi takipçilerini heyecanlandırdı. Biz artık Neil Amstronglar, Yuri Gagarinler, Elon Musk’lar çıkarmalıyız ülkemizden. Bende bu konuya yarabandı veya köprü olabileceğini düşündüğüm için yazmaya başladım. CUNHA 2072 NASIL OLUŞTU BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ? Cunha 2072 dünyamızın ötesinde başka bir gezegende gözleri yerine diğer tüm duyularını gözleri gibi kullanan insanların hikayesi ile başladı. Hikayenin sinopsisini oluşturduğumda sadece gözleri görmeyen insanların dünyasından kendi dünyamıza pay çıkarayım derken şu zamandan 20 yıl öncesini düşündüm. Sonrasında bundan 50 yıl sonra nasıl bir insan olur sorusunu ortaya çıkardım. Düşünsenize 20 yıl önce insanlar değerlerine çok bağlı yaşıyorlardı oysa şimdi sadece çevresindeki insanlara yetecek kadar samimiyetleri var. Yani Cunha 2072 romanını okuyanlar teknolojinin merkezinden insanlığın kalbine doğru yolculuğa çıkacaklar. Ben yazarken böyle bir yolculuk üzereydim. ARAŞTIRMA SIRASINDA HANGİ KAYNAKLARDAN YADA KİŞİLERDEN İSTİFADE ETTİNİZ? Öncelikli konumuz uzay aracı olduğu için bilmem gereken Amerika ve Rusya’nın bu konuda şu anda nerede olduğunu incelemekti. Sonrasında hikayenin akışı için 2072 ile ilgili gerçekleşmesi mümkün icat ve keşif tahmininde bulunmak gerekiyordu. Bununla alakalı Michau Kaku, Carl Sagan, Stephan Havking ve popüler bir bilim youtubere Barış Özcan bu yolda istifade ettiğim birkaç isim diyebilirim. PEKİ UZAY ÇALIŞMALARININ YAPILMASINDAKİ TEMEL AMAÇ NEDİR? Bu konuya tarihten bir örnek ile cevap vermeliyim. Vakti zamanında Takiyyiddun efendi uzay araştırmaları için dönemin padişahını ikna etmişti. Ama bir süre sonra gelen tepkilerle oraya yapılan ödemenin boş ve gereksiz olduğu konusunda karar verdi. Takiyyiddun efendi bunun üzerine uzay çalışmalarının önemini anlatmak için güzel bir yemek tertip etti. Yemek yenilirken daha önce üç beş adam ve elinde birkaç büyükçe varili çatıya koymuştu. Tam yemeğe başlanıldığında varilleri aynı anda çatıdan yere attılar. Çıkan ses çok ürkütücü idi. Padişah dahil tüm beraberindekiler masaların altına saklanırken Takiyyüddün efendi hiç istifini bozmamıştı. Bu işin aslını soran padişaha “Bakınız efendim gelen sesin birkaç varilden geldiğini bilseniz eminim sizde korkmazdınız ama bilmediğiniz için ürktünüz. Eğer birgün gökten bir ses gelirse bizim gelenin ne olduğunu bilmemiz gerekir” diyerek cevap verdi. Sonrasında tabi uzay çalışmalarına devam edilmişti. Yani; Orada neler oluyor bilmez isek. Hem insanlık olarak hem de ülkemiz olarak çok yarım kalırız. Belki de çaresiz. UZAYA İLK KİM ÇIKTI VE HANGİ ÜLKE? BİRDE BU UZAY YARIŞINDA HANGİ ÜLKELER ÇOK DAHA ÖNDE? O zamanlar Amerika ve Sovyetler arasında şuanda olduğu gibi bir soğuk savaş vardı. Bu süreçte ilk olarak uzaya Rus Vostok uzay aracı ile Yuri Gagarin çıkmıştı. Uzay yarışında Nasa önderliğinde Amerika çok önde gibi. Çünkü Amerika Nasa haricinde Elon Musk’un Spacex ve diğer özel oluşumlarda var. Sonrasında sırasıyla Rusya Çin Hindistan ve Avrupa birliği. 2072 YILINDA İNSANLARDA NE GİBİ BİR DEĞİŞİKLİKLER OLACAK? Şöyle ki; Şuanda bile insanların birbirine duyduğu sevgi zaman ve mekan orantısı ile çok daha sağlamlaşıyor. Oysa vakti zamanında Veysel Karani’yi düşünelim. Ya da Şemsi, Yahut Yunus Emrenin, Tabduk hocasına duyduğu muhabbeti. Bunları birkaç kısa mesaj atmak ya da atmamak yok edebilirmiydi? Yani zamanla insanda gözlemlenen sevgi oranı daraldıkça daralıyor. Buna en büyük etki elbette ki teknoloji. Artık insanların elini öpmüyor gönderisini beğeniyoruz. Yahut sarılmıyor kalp atıyoruz. Bu durum şuan bile böyle ise bundan 50 yıl sonrasında sevgi anlayışı neredeyse tamamen yok olacak. Cunha 2072 unutulan sevgiyi tüm insanlığa anlatacak. CUNHA NEDİR? Cunha ismini yeryüzünde karaya en uzak ada olan Tristian de Cunha’dan alıyor. Romanda ise 2072 yılındaki gelişen teknoloji ile gidilebilecek en uzak gezegene de bu sebeple Cunha adı verilmiştir. Yani Cunha gökyüzünde gördüğümüz milyarlarca gezegenden biri. NEDEN 2072 Günümüzden 20 yıl önceye gittiğimizde aile bağları ve sevgi anlayışı yapılan araştırmalara istinaden bundan 50 sonraları yani 2070lere gelindiğinde sıradanlaşacağı öngörülüyor. Ayrıca uzay yarışına birçok ülkeden çok çok sonraları başlayan ülkemiz romanda o yıllara gelindiğinde insanlı uzay keşfi yapabilecek. Tüm bu öngörülere göre ülkemizin 2072 vizyonu sonrası kaleme alınmıştır.

İlk kitabı Cunha’yı geçtiğimiz günlerde okucusuyla buluşturan Gebzeli genç yazar Musa Gün, kitabının ortaya çıkış sürecini, kitabının hikâyesini ve kitap yazma serüvenini anlattı.

İlk kitabı Cunha’yı geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşturan Musa Gün, ilginç konusu ve akıcı tarzıyla kısa zamanda ismini duyurmaya başladı. Genç yazarla, kitabının ortaya çıkış sürecini, kitabının hikâyesini ve kitap yazma serüvenini konuştuk.

MUSA GÜN KİMDİR? BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

7 yıldan bu yana düğün fotoğrafçısı olarak kendi firmamda çalışıyorum. Yazı yazmaya 2008 yılında başladım. O zamanlar bloglarda yazılarımı derliyordum. İnsan derdi olunca yazar ya benimde yazmaya ilişkin dertlerim vardı. O hal üzere son bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığım Cunha 2072 romanını yazdım. Bu süreçte yazdıkça çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğumu ve kendi gelişimime de yardımcı olduğunu öğrendim.

SİZİ UZAY ROMANI YAZMAYA İTEN ŞEY NEDİR?

Elbette bende daha önce sosyolojik konular içeren birçok yazı yazdım. Çok da keyifli oluyor. Üstatlarımızın birçok eserini de halen keyifle okuyoruz. Ama benim bu konuya yönelişim biraz da dert üzere idi. Yani diğer ülkeler füzelerin kuyruklarının boyutunu geliştirirken ülkemiz ekmek, su kuyruklarını yok etme derdindeydi. Geçtiğimiz yıl yapılan “Türk Uzay Ajansı açıldı” açıklaması eminim ki birçok uzay bilimi takipçilerini heyecanlandırdı. Biz artık Neil Amstronglar, Yuri Gagarinler, Elon Musk’lar çıkarmalıyız ülkemizden. Bende bu konuya yarabandı veya köprü olabileceğini düşündüğüm için yazmaya başladım.

CUNHA 2072 NASIL OLUŞTU BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Cunha 2072 dünyamızın ötesinde başka bir gezegende gözleri yerine diğer tüm duyularını gözleri gibi kullanan insanların hikayesi ile başladı. Hikayenin sinopsisini oluşturduğumda sadece gözleri görmeyen insanların dünyasından kendi dünyamıza pay çıkarayım derken şu zamandan 20 yıl öncesini düşündüm. Sonrasında bundan 50 yıl sonra nasıl bir insan olur sorusunu ortaya çıkardım. Düşünsenize 20 yıl önce insanlar değerlerine çok bağlı yaşıyorlardı oysa şimdi sadece çevresindeki insanlara yetecek kadar samimiyetleri var. Yani Cunha 2072 romanını okuyanlar teknolojinin merkezinden insanlığın kalbine doğru yolculuğa çıkacaklar. Ben yazarken böyle bir yolculuk üzereydim.

ARAŞTIRMA SIRASINDA HANGİ KAYNAKLARDAN YADA KİŞİLERDEN İSTİFADE ETTİNİZ?

Öncelikli konumuz uzay aracı olduğu için bilmem gereken Amerika ve Rusya’nın bu konuda şu anda nerede olduğunu incelemekti. Sonrasında hikayenin akışı için 2072 ile ilgili gerçekleşmesi mümkün icat ve keşif tahmininde bulunmak gerekiyordu. Bununla alakalı Michau Kaku, Carl Sagan, Stephan Havking ve popüler bir bilim youtubere Barış Özcan bu yolda istifade ettiğim birkaç isim diyebilirim.

PEKİ UZAY ÇALIŞMALARININ YAPILMASINDAKİ TEMEL AMAÇ NEDİR?

Bu konuya tarihten bir örnek ile cevap vermeliyim. Vakti zamanında Takiyyiddun efendi uzay araştırmaları için dönemin padişahını ikna etmişti. Ama bir süre sonra gelen tepkilerle oraya yapılan ödemenin boş ve gereksiz olduğu konusunda karar verdi. Takiyyiddun efendi bunun üzerine uzay çalışmalarının önemini anlatmak için güzel bir yemek tertip etti. Yemek yenilirken daha önce üç beş adam ve elinde birkaç büyükçe varili çatıya koymuştu. Tam yemeğe başlanıldığında varilleri aynı anda çatıdan yere attılar. Çıkan ses çok ürkütücü idi. Padişah dahil tüm beraberindekiler masaların altına saklanırken Takiyyüddün efendi hiç istifini bozmamıştı. Bu işin aslını soran padişaha “Bakınız efendim gelen sesin birkaç varilden geldiğini bilseniz eminim sizde korkmazdınız ama bilmediğiniz için ürktünüz. Eğer birgün gökten bir ses gelirse bizim gelenin ne olduğunu bilmemiz gerekir” diyerek cevap verdi. Sonrasında tabi uzay çalışmalarına devam edilmişti. Yani; Orada neler oluyor bilmez isek. Hem insanlık olarak hem de ülkemiz olarak çok yarım kalırız. Belki de çaresiz.

UZAYA İLK KİM ÇIKTI VE HANGİ ÜLKE? BİRDE BU UZAY YARIŞINDA HANGİ ÜLKELER ÇOK DAHA ÖNDE?

O zamanlar Amerika ve Sovyetler arasında şuanda olduğu gibi bir soğuk savaş vardı. Bu süreçte ilk olarak uzaya Rus Vostok uzay aracı ile Yuri Gagarin çıkmıştı. Uzay yarışında Nasa önderliğinde Amerika çok önde gibi. Çünkü Amerika Nasa haricinde Elon Musk’un Spacex ve diğer özel oluşumlarda var. Sonrasında sırasıyla Rusya Çin Hindistan ve Avrupa birliği.

2072 YILINDA İNSANLARDA NE GİBİ BİR DEĞİŞİKLİKLER OLACAK?

Şöyle ki; Şuanda bile insanların birbirine duyduğu sevgi zaman ve mekan orantısı ile çok daha sağlamlaşıyor. Oysa vakti zamanında Veysel Karani’yi düşünelim. Ya da Şemsi, Yahut Yunus Emrenin, Tabduk hocasına duyduğu muhabbeti. Bunları birkaç kısa mesaj atmak ya da atmamak yok edebilirmiydi? Yani zamanla insanda gözlemlenen sevgi oranı daraldıkça daralıyor. Buna en büyük etki elbette ki teknoloji. Artık insanların elini öpmüyor gönderisini beğeniyoruz. Yahut sarılmıyor kalp atıyoruz. Bu durum şuan bile böyle ise bundan 50 yıl sonrasında sevgi anlayışı neredeyse tamamen yok olacak. Cunha 2072 unutulan sevgiyi tüm insanlığa anlatacak.

CUNHA NEDİR?

Cunha ismini yeryüzünde karaya en uzak ada olan Tristian de Cunha’dan alıyor. Romanda ise 2072 yılındaki gelişen teknoloji ile gidilebilecek en uzak gezegene de bu sebeple Cunha adı verilmiştir. Yani Cunha gökyüzünde gördüğümüz milyarlarca gezegenden biri.

NEDEN 2072

Günümüzden 20 yıl önceye gittiğimizde aile bağları ve sevgi anlayışı yapılan araştırmalara istinaden bundan 50 sonraları yani 2070lere gelindiğinde sıradanlaşacağı öngörülüyor. Ayrıca uzay yarışına birçok ülkeden çok çok sonraları başlayan ülkemiz romanda o yıllara gelindiğinde insanlı uzay keşfi yapabilecek. Tüm bu öngörülere göre ülkemizin 2072 vizyonu sonrası kaleme alınmıştır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.