Bakan Işık: Sonuç ne çıkarsa başımızın üstündedir

Kocaeli 15.04.2017 - 13:22, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Bakan Işık: Sonuç ne çıkarsa başımızın üstündedir

Bakan Fikri Işık güçlü bir Türkiye için sandıktan evet çıkmasını istediklerini, bazılarının ise hayır çıkmasını istediğini belirterek, "Sonuç ne çıkarsa çıksın başımızın üstündedir. Hiç kimsenin çıkan sonucu tartışma hakkı ve lüksü de yoktur" dedi.

  Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu'nun İzmit'te bir restoranda düzenlediği 'Genç Sporcular Buluşması'na katıldı. Bakan Fikri Işık, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin çok büyük bir türbülanstan geçtiğini belirterek, "Bölgemizde herşey adeta yeniden şekilleniyor. Böylesine büyük problemler yaşanan bölgede Türkiye'nin güçlü olması ve gücünü koruması şart. Gençlerimiz güçlü bir ülkenin gençleri olarak hayatlarına devam etmek durumundalar. Bölgemizde pek çok ülkede devlet otoritesi kalmadı. Bazı ülkelerde terörün devletleştiği bir süreci yaşıyoruz. Bazı yerlerde devletin hakim olamadığı büyük alanların olduğunu biliyoruz. Böyle bir coğrafyada bütün bu risklerden Türkiye en az şekilde etkilenmenin yollarını arıyor. Bu açıdan da elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz. Ben dün Washington'tan döndüm. Bir taraftan referandum var, bir taraftan da Türkiye'nin, bölgenin gelişimi açısından önemli konuların görüşülmesi için referandum sürecini bırakıp ABD Savunma Bakanı ile bölgemizdeki Suriye ve Irak konularını etraflıca değerlendirme imkanı bulduk. Türkiye bölgedeki gelişmelere kayıtsız kalamaz. Suriye'nin geleceği Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından son derece önemlidir. Irak'taki gelişmeler Türkiye'nin ulusal güvenliği ve çıkarları açısından son derece önemlidir. Bölgenin adeta küresel aktörlerin oyun alanı olmasının bölgeye getireceği riskler ve sorunlar Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir. Bunun için büyük dikkat içersindeyiz. Bölgemizdeki yaşanan sıkıntıların Türkiye'yi en az şekilde etkilemesi için çalışıyoruz" dedi. Sıcak çatışmaların yaşandığı bir bölgede, Türkiye'nin güçlü ve istikrarlı bir ülke olmaması durumunda ağır bedeller ödemek zorunda kalacağını söyleyen Bakan Işık, "Türkiye Allah'a hamdolsun bu kadar sıkıntılı bir dönemde, bu kadar sıkıntılı bir süreçte büyümesine devam ediyor. Türkiye bölgedeki adeta yıkıcı olaylar karşısında dahi duruşunu sürdürmeyi başarıyor. Bu sizlerin sandıkta oluşturduğunuz güçlü istikrar tablosu sayesinde mümkün oluyor. Bu kadar sıcak çatışmaların olduğu bölgede Türkiye güçlü ve istikrarlı bir ülke olmasaydı inanın Türkiye ağır bedeller ödemek zorunda kalırdı" diye konuştu.   Bakan Işık yarın çok önemli bir tercih için sandığa gidileceğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Türkiye'nin hükümet sistemini değiştiren anayasa değişikliği teklifini sizler oylayacaksınız. Yarın sandıkta vereceğiniz oy Türkiye'nin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Türkiye özellikle dünyada pek çok ülkenin büyük atılımlar yaptığı dönemlerde kendi iç sıkıntılarından dolayı atılımlarını gerçekleştiremeyen bir ülke. Türkiye maalesef önemli bir zaman dilimini kendi enerjisini kendi içinde harcayarak geçirdiği için dünyanın büyümesinden zamanında ciddi pay alamamış ülke. Yarın sandığa gideceğiz, biz istiyoruz ki güçlü bir evet çıksın. Bazı arkadaşlarımız da hayır çıksın istiyor. Kararı siz vereceksiniz. Kararı verirken inanın herşeyi en ince noktasına kadar değerlendirip sonradan kararınızı oluşturmanız önemli. Sonuç ne çıkarsa çıksın başımızın üstündedir. Hiç kimsenin çıkan sonucu tartışma hakkı ve lüksü de yoktur. Türkiye maalesef uzun yıllar istikrarsız dönemler yaşadığı için Türkiye arzu ettiği büyümeyi yakalayamadı. Bu arada Türkiye'nin kaybettiği yılları kaybetmeyen ülkelerin ne noktaya geldiğini iyi biliyoruz." Bakan Işık konuşmasının ardından 'evet' yazılarının asılı olduğu kaleye şut çekti.    "Bu sistemin adı parlamenter sistem değildir" Bakan Işık, 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan olaylara değinerek, şunları söyledi: "Bir sistemde cumhurbaşkanı hem yetkili hem güçlü olursa bunun adı parlamenter sistem olamaz. Şu anda bu 'hayır' diyen arkadaşların bu konuda hiçbir izahı yok. Eğer bir sistemde cumhurbaşkanı hem yetkiliyse hem güçlüyse (ki halk seçti güçlü) bu sistemin adı parlamenter sistem değildir. Bu sistemin adı, ister adına başkanlık sistemi deyin, ister cumhurbaşkanlığı deyin. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı sistemidir. Biz ne yapacağız, yarın fiilen Türkiye cumhurbaşkanlığı sistemine geçmişken, bunu resmileştireceğiz. Aslında bugünkü ortadaki çift başlılığı yarın sandıkta ortadan kaldırmak için oy kullanacaksınız. Şu anda güçlü bir cumhurbaşkanı var. Diğer tarafta da bir başbakan var. Bu ikisinin anlaşamadığı durumda Türkiye'nin başına hangi felaketin geleceğini biz iyi biliyoruz. 2001'de cumhurbaşkanıyla başbakanın anlaşamamasının bedelini ödedik mi? Biliyorsunuz Ahmet Necdet Sezer'in seçilmesi için en çok gayret eden merhum Sayın Bülent Ecevit'ti. Cumhurbaşkanı seçildi, aradan 2 sene geçmeden daha Anayasa kitapçığını tuttu başbakanın yüzüne fırlattı. Ne oldu fırlattı da? Türkiye ekonomik krize girdi. Türkiye ekonomik krizle çok ağır bedeller ödedi. Yüz binlerce genç işsiz kaldı, insanlar evine ekmek götüremez hale geldi. Binlerce aile dağıldı, binlerce yuva yıkıldı." "Bu sistemde hakem halktır" Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin istikrarlı dönemlerde en az yüzde 5 büyüdüğünü aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yarın gençler şu sorunun cevabı sandıkta verilmeli; yarın başbakanla cumhurbaşkanı anlaşamazlarsa Türkiye bunun bedelini nasıl öder? Bu sorunun cevabı verilmeden hangi gerekçeyle olursa olsun, 'hayır' demenin imkanı var mı? Bu ülkede yarın hükümet bir başka partiden cumhurbaşkanı bir başka partiden olursa ve anlaşmazlık olursa bu ülkenin bir krize girmemesinin bir garantisi var mı? Bunu cevaplandırmak zorunda değil miyiz? Şu anda Anayasa'ya göre cumhurbaşkanı çok güçlü, aynı zamanda çok yetkili, diğer taraftan ülkeyi yönetsin diye bir hükümet seçiliyor. Bu çift başlılığı ortadan kaldırmak Türkiye'nin en öncelikli meselesi olmalı değil mi? İşte yarın siz sandıkta bunu oylayacaksınız. Eğer yarın sizler, 'evet' derseniz Türkiye bu konuda kararını 'evet' yönünde oluşturursa bu çift başlılık ortadan kalkacak. Bu önemli bir kazanç olacak Türkiye için ama daha da önemli bir kazanç da şu olacak, artık hükümetler doğrudan sandıkta halk tarafından belirlenecek. Artık 'Ben milletvekillerini seçeyim, onlar da hükümeti belirlesin.' dönemini kapatıyoruz. Diyoruz ki 'Halk hükümeti sandıkta doğrudan belirlesin, sandıklar açıldığında hükümeti kimin kuracağı belli olsun ve 5 yıl bir daha güven oyu, gensoru, bütçe geçti, geçmedi gibi bir tartışmayla Türkiye zaman kaybetmesin.' Türkiye 5 yılın sonunda eğer hükümetler başarılı olursa halk takdir eder, hükümetler yoluna devam eder. 5 yılın sonunda hükümet başarısız olursa halk sandıkta kırmızı kartı gösterir ve değiştirir. Sonuçta bu sistemde hakem halktır, hakem milletir. Milletin hakemliğinden korkmak siyasetçi için aslında ölümcül bir hastalıktır. Pek şifası da yoktur, onu da söyleyeyim." Daha sonra Bakan Işık, Bekirdere Mahallesi'nde esnaf ziyaretinde bulundu ve vatandaşlarla çay içti.
Bakan Fikri Işık güçlü bir Türkiye için sandıktan evet çıkmasını istediklerini, bazılarının ise hayır çıkmasını istediğini belirterek, "Sonuç ne çıkarsa çıksın başımızın üstündedir. Hiç kimsenin çıkan sonucu tartışma hakkı ve lüksü de yoktur" dedi.

 

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu'nun İzmit'te bir restoranda düzenlediği 'Genç Sporcular Buluşması'na katıldı. Bakan Fikri Işık, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin çok büyük bir türbülanstan geçtiğini belirterek, "Bölgemizde herşey adeta yeniden şekilleniyor. Böylesine büyük problemler yaşanan bölgede Türkiye'nin güçlü olması ve gücünü koruması şart. Gençlerimiz güçlü bir ülkenin gençleri olarak hayatlarına devam etmek durumundalar. Bölgemizde pek çok ülkede devlet otoritesi kalmadı. Bazı ülkelerde terörün devletleştiği bir süreci yaşıyoruz. Bazı yerlerde devletin hakim olamadığı büyük alanların olduğunu biliyoruz. Böyle bir coğrafyada bütün bu risklerden Türkiye en az şekilde etkilenmenin yollarını arıyor. Bu açıdan da elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz. Ben dün Washington'tan döndüm. Bir taraftan referandum var, bir taraftan da Türkiye'nin, bölgenin gelişimi açısından önemli konuların görüşülmesi için referandum sürecini bırakıp ABD Savunma Bakanı ile bölgemizdeki Suriye ve Irak konularını etraflıca değerlendirme imkanı bulduk. Türkiye bölgedeki gelişmelere kayıtsız kalamaz. Suriye'nin geleceği Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından son derece önemlidir. Irak'taki gelişmeler Türkiye'nin ulusal güvenliği ve çıkarları açısından son derece önemlidir. Bölgenin adeta küresel aktörlerin oyun alanı olmasının bölgeye getireceği riskler ve sorunlar Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir. Bunun için büyük dikkat içersindeyiz. Bölgemizdeki yaşanan sıkıntıların Türkiye'yi en az şekilde etkilemesi için çalışıyoruz" dedi.

Sıcak çatışmaların yaşandığı bir bölgede, Türkiye'nin güçlü ve istikrarlı bir ülke olmaması durumunda ağır bedeller ödemek zorunda kalacağını söyleyen Bakan Işık, "Türkiye Allah'a hamdolsun bu kadar sıkıntılı bir dönemde, bu kadar sıkıntılı bir süreçte büyümesine devam ediyor. Türkiye bölgedeki adeta yıkıcı olaylar karşısında dahi duruşunu sürdürmeyi başarıyor. Bu sizlerin sandıkta oluşturduğunuz güçlü istikrar tablosu sayesinde mümkün oluyor. Bu kadar sıcak çatışmaların olduğu bölgede Türkiye güçlü ve istikrarlı bir ülke olmasaydı inanın Türkiye ağır bedeller ödemek zorunda kalırdı" diye konuştu.

 

Bakan Işık yarın çok önemli bir tercih için sandığa gidileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin hükümet sistemini değiştiren anayasa değişikliği teklifini sizler oylayacaksınız. Yarın sandıkta vereceğiniz oy Türkiye'nin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Türkiye özellikle dünyada pek çok ülkenin büyük atılımlar yaptığı dönemlerde kendi iç sıkıntılarından dolayı atılımlarını gerçekleştiremeyen bir ülke. Türkiye maalesef önemli bir zaman dilimini kendi enerjisini kendi içinde harcayarak geçirdiği için dünyanın büyümesinden zamanında ciddi pay alamamış ülke. Yarın sandığa gideceğiz, biz istiyoruz ki güçlü bir evet çıksın. Bazı arkadaşlarımız da hayır çıksın istiyor. Kararı siz vereceksiniz. Kararı verirken inanın herşeyi en ince noktasına kadar değerlendirip sonradan kararınızı oluşturmanız önemli. Sonuç ne çıkarsa çıksın başımızın üstündedir. Hiç kimsenin çıkan sonucu tartışma hakkı ve lüksü de yoktur. Türkiye maalesef uzun yıllar istikrarsız dönemler yaşadığı için Türkiye arzu ettiği büyümeyi yakalayamadı. Bu arada Türkiye'nin kaybettiği yılları kaybetmeyen ülkelerin ne noktaya geldiğini iyi biliyoruz."

Bakan Işık konuşmasının ardından 'evet' yazılarının asılı olduğu kaleye şut çekti.

 

 "Bu sistemin adı parlamenter sistem değildir"

Bakan Işık, 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan olaylara değinerek, şunları söyledi:

"Bir sistemde cumhurbaşkanı hem yetkili hem güçlü olursa bunun adı parlamenter sistem olamaz. Şu anda bu 'hayır' diyen arkadaşların bu konuda hiçbir izahı yok. Eğer bir sistemde cumhurbaşkanı hem yetkiliyse hem güçlüyse (ki halk seçti güçlü) bu sistemin adı parlamenter sistem değildir. Bu sistemin adı, ister adına başkanlık sistemi deyin, ister cumhurbaşkanlığı deyin. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı sistemidir. Biz ne yapacağız, yarın fiilen Türkiye cumhurbaşkanlığı sistemine geçmişken, bunu resmileştireceğiz. Aslında bugünkü ortadaki çift başlılığı yarın sandıkta ortadan kaldırmak için oy kullanacaksınız. Şu anda güçlü bir cumhurbaşkanı var. Diğer tarafta da bir başbakan var. Bu ikisinin anlaşamadığı durumda Türkiye'nin başına hangi felaketin geleceğini biz iyi biliyoruz. 2001'de cumhurbaşkanıyla başbakanın anlaşamamasının bedelini ödedik mi? Biliyorsunuz Ahmet Necdet Sezer'in seçilmesi için en çok gayret eden merhum Sayın Bülent Ecevit'ti. Cumhurbaşkanı seçildi, aradan 2 sene geçmeden daha Anayasa kitapçığını tuttu başbakanın yüzüne fırlattı. Ne oldu fırlattı da? Türkiye ekonomik krize girdi. Türkiye ekonomik krizle çok ağır bedeller ödedi. Yüz binlerce genç işsiz kaldı, insanlar evine ekmek götüremez hale geldi. Binlerce aile dağıldı, binlerce yuva yıkıldı."

"Bu sistemde hakem halktır"

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin istikrarlı dönemlerde en az yüzde 5 büyüdüğünü aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın gençler şu sorunun cevabı sandıkta verilmeli; yarın başbakanla cumhurbaşkanı anlaşamazlarsa Türkiye bunun bedelini nasıl öder? Bu sorunun cevabı verilmeden hangi gerekçeyle olursa olsun, 'hayır' demenin imkanı var mı? Bu ülkede yarın hükümet bir başka partiden cumhurbaşkanı bir başka partiden olursa ve anlaşmazlık olursa bu ülkenin bir krize girmemesinin bir garantisi var mı? Bunu cevaplandırmak zorunda değil miyiz? Şu anda Anayasa'ya göre cumhurbaşkanı çok güçlü, aynı zamanda çok yetkili, diğer taraftan ülkeyi yönetsin diye bir hükümet seçiliyor. Bu çift başlılığı ortadan kaldırmak Türkiye'nin en öncelikli meselesi olmalı değil mi? İşte yarın siz sandıkta bunu oylayacaksınız. Eğer yarın sizler, 'evet' derseniz Türkiye bu konuda kararını 'evet' yönünde oluşturursa bu çift başlılık ortadan kalkacak. Bu önemli bir kazanç olacak Türkiye için ama daha da önemli bir kazanç da şu olacak, artık hükümetler doğrudan sandıkta halk tarafından belirlenecek. Artık 'Ben milletvekillerini seçeyim, onlar da hükümeti belirlesin.' dönemini kapatıyoruz. Diyoruz ki 'Halk hükümeti sandıkta doğrudan belirlesin, sandıklar açıldığında hükümeti kimin kuracağı belli olsun ve 5 yıl bir daha güven oyu, gensoru, bütçe geçti, geçmedi gibi bir tartışmayla Türkiye zaman kaybetmesin.' Türkiye 5 yılın sonunda eğer hükümetler başarılı olursa halk takdir eder, hükümetler yoluna devam eder. 5 yılın sonunda hükümet başarısız olursa halk sandıkta kırmızı kartı gösterir ve değiştirir. Sonuçta bu sistemde hakem halktır, hakem milletir. Milletin hakemliğinden korkmak siyasetçi için aslında ölümcül bir hastalıktır. Pek şifası da yoktur, onu da söyleyeyim."

Daha sonra Bakan Işık, Bekirdere Mahallesi'nde esnaf ziyaretinde bulundu ve vatandaşlarla çay içti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.