“Bazı” öğretmenlerimiz vatana şükretsin

03.05.2017 - 09:41, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

“Bazı” öğretmenlerimiz vatana şükretsin

Geçtiğimiz hafta ortasında Suriyeli ve diğer Ortadoğu ülkelerinden ülkemize gelen ve yaşam mücadelesi vermek için inşaatlarda çalışan öğretmenler vew hukukçular üzerine bir haber yapmıştım. Suriye’de eğitimci bir kimliğe sahip olan, adı öğretmen olan bu insanlar ne yazık ki vatansızlıktan sığındıkları başka bir ülkede inşaatta tuğla taşıyor, kum eliyor….Yapılan iş ayıp değil ama bazı özelliklere sahip bir insanı farklı bir faaliyette kullanmakta verimsizlik sonucu ile eşdeğer oluyor Ama konumuz onların bu durumu değil. Bizim kendi bazı Milli Eğitim çalışanları yani öğretmenlerimiz ve onların kazanç kaygısı ile ilgili… Ama tırnak içinde ‘’bazı’’ Milli Eğitim çalışanları sanki bu konuda çok fazla hassas. Ek dersler, ücretler, hafta sonu okul kursları, başka okula görevlendirme derken bazı öğretenlerimizin bordosu nerdeyse gündemlerinin birinci maddesi olmuş çıkmış. Bu arkadaşların gözü kulağı diğer arkadaşlarının kaç para aldığında, eline ne geçtiğinde. Birbirine iltimas geçen, gerekli gereksiz kurs açtırıp buna devam etmeden para talep eden, kendini başka okullarda görevli gösterip ek ders alanları tabii ki takip edecekler onlara zerre sözümüz yok. Ama fazla girdikleri bir dersi bile kafaya takan, extra hiçbir görevi ücretsiz kabul etmeyen öğretmenlerimizde diğer meslektaşlarının tepkisini çekmekle kalmıyor, herkesin sinirlerini bozuyor. Bu arkadaşlara sesleniyorum; Devlet öğretmenine değer veriyor, veriyor ki yaptığı her extra işi elinden geldiğince ücretlendiriyor. Bu ücret ama az ama çok, ancak şunu çok iyi bilin ki ülke bütçesinin şartları zorlanarak, fedakârca verilen ödemeler bunlar. Hatta teşvik ediyor, kurs aç, etüt yap, doktora yap, proje yap hepsinin de karşılığını da al diyor. Şimdi diyeceksiniz ki, hak etmediği halde yüksek maaşlar alanlar, oturduğu yerden maaş alanlar, bir ton haksızlık yapanlar varken neden biz söyleniyorsunuz.. O onların ayıbı, bizler bu ülkenin geleceğini yetiştiren kutsal bir görevi ifa ediyoruz. Onlarda kendileri ile ilgili muhasebeyi yapsınlar. Kimsenin inkâr edemeyeceği diğer bir gerçek ise; Ülkemizin imkânları yükseldikçe Devletimizin bu konudaki önceliği hep Milli Eğitim camiasına verdiği gerçeğidir. Onun için herkes işini en iyi en güzel şekilde yapıp; milletine ve devletine şükretsin…  

Geçtiğimiz hafta ortasında Suriyeli ve diğer Ortadoğu ülkelerinden ülkemize gelen ve yaşam mücadelesi vermek için inşaatlarda çalışan öğretmenler vew hukukçular üzerine bir haber yapmıştım. Suriye’de eğitimci bir kimliğe sahip olan, adı öğretmen olan bu insanlar ne yazık ki vatansızlıktan sığındıkları başka bir ülkede inşaatta tuğla taşıyor, kum eliyor….Yapılan iş ayıp değil ama bazı özelliklere sahip bir insanı farklı bir faaliyette kullanmakta verimsizlik sonucu ile eşdeğer oluyor Ama konumuz onların bu durumu değil. Bizim kendi bazı Milli Eğitim çalışanları yani öğretmenlerimiz ve onların kazanç kaygısı ile ilgili…

Ama tırnak içinde ‘’bazı’’ Milli Eğitim çalışanları sanki bu konuda çok fazla hassas.

Ek dersler, ücretler, hafta sonu okul kursları, başka okula görevlendirme derken bazı öğretenlerimizin bordosu nerdeyse gündemlerinin birinci maddesi olmuş çıkmış.

Bu arkadaşların gözü kulağı diğer arkadaşlarının kaç para aldığında, eline ne geçtiğinde.

Birbirine iltimas geçen, gerekli gereksiz kurs açtırıp buna devam etmeden para talep eden, kendini başka okullarda görevli gösterip ek ders alanları tabii ki takip edecekler onlara zerre sözümüz yok.

Ama fazla girdikleri bir dersi bile kafaya takan, extra hiçbir görevi ücretsiz kabul etmeyen öğretmenlerimizde diğer meslektaşlarının tepkisini çekmekle kalmıyor, herkesin sinirlerini bozuyor.

Bu arkadaşlara sesleniyorum; Devlet öğretmenine değer veriyor, veriyor ki yaptığı her extra işi elinden geldiğince ücretlendiriyor.

Bu ücret ama az ama çok, ancak şunu çok iyi bilin ki ülke bütçesinin şartları zorlanarak, fedakârca verilen ödemeler bunlar.

Hatta teşvik ediyor, kurs aç, etüt yap, doktora yap, proje yap hepsinin de karşılığını da al diyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, hak etmediği halde yüksek maaşlar alanlar, oturduğu yerden maaş alanlar, bir ton haksızlık yapanlar varken neden biz söyleniyorsunuz..

O onların ayıbı, bizler bu ülkenin geleceğini yetiştiren kutsal bir görevi ifa ediyoruz.

Onlarda kendileri ile ilgili muhasebeyi yapsınlar.

Kimsenin inkâr edemeyeceği diğer bir gerçek ise; Ülkemizin imkânları yükseldikçe Devletimizin bu konudaki önceliği hep Milli Eğitim camiasına verdiği gerçeğidir.

Onun için herkes işini en iyi en güzel şekilde yapıp; milletine ve devletine şükretsin…

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.