Bu Bir Abbas Sır Belgeselidir

Gebzespor kurulduğu 1955 yılından bugüne dek tarihinde yaşadığı ikinci şampiyonluğa imza attı. Ancak şampiyonluk kadar önemli olacak boyutta sezonlar yaşadı... Ligden düşme hattında yaşadığı sıkıntılarda yapılan manevralarla lige tutundu... Kayyuma kalacak dönemlerde kapısına kilit vurulmasına engel olunacak süreçleri atlattı. Mutfağında makarna kaynatmaktan aciz süreçleri atlattı. En sıkıntılı dönemlerinde bir delikli kuruş almadan takımı ayakta tutan teknik ekip ve futbolcu kadrosunu bir arada tutmayı başardı. Bu saydığım her dönemde taşın altında, hatta o taşların yosunlu noktalarında birilerini, birşeyleri tetikleyen bir unsur vardı. Abbas Sır İster tillah değin, ister çakal... İster kalbi temiz deyin ister fırıldak... İster bu işi biliyor deyin, ister futbola fitbol diyen cahilin teki.... 55 yıllık tarihinde şanmpiyonluk beklerken bir anda küme düşme hattında kendini bulan Gebzespor'da Yaşar İçli, Semih Yuvakuran, Tuncay Soyak ve Ercan Ötünçtemur olmak üzere 4 teknik adam değiştiren sezon başında 24 devre arasında 27 futbolcu kadrosuna katarak lige tutunma savaşı veren Gebzespor'un tek şansı vardı... Abbas Sır Bütün planlarını ve hedef rakibin üzerine yaptığı streteji ile Bandırmaspor ve Yeniköy'ü altına alarak Gebzespor'u ligde tutmayı programladı... Planı takır takır işledi. Bir sonraki sezon 5 Trilyon bütçe yapan Kastamonuspor'u, ligin en iyi kadrosuna sahip Zeytinburnuspor'u, şampiyonluk için en büyük favori olan Beykoz'u ve Döktaş fabrikasının tüm bütçesini kullanan bir İsmail Ertekinli Orhangazi'yi safdışı etmek için yeni bir proje oluşturan biri vardı... Abbas Sır.. Şampiyon oldu Menekşe...  Sonra işler iyi gitmedi... Kulüp Bölgesel Amatör'e kadar geriledi. Kayyuma vermedi başkan oldu. Sonra kulübü biraz daha rahat etmesini düşündüğü Türkmen ailesine emanet etti... O sene kurduğu kadro bölge birincisi olarak BAL ligine tutundu. Kahvaltısız, forma yedeği olmayan, teknik ekibe ve futbolcuya 1 delikli kuruş ödenmeden... Futbolcunun cep telefon faturasını bile kendi kredi kartından ödeyerek bölge birincisi olduğu bir sezon... Sonra BAL ligine veda eden bir diğer temsilcimiz Çayırovaspor'u tekrar aynı lige döndürmek üzere Gebzespor'a mola verdi. Namağlup Çayırovaspor'u şampiyon yaptı. Takımın oyuncusu Güney Tutçuoğlu'nu tekrar küllerinden ayağa kaldırıp profesyonel liglerin yıldızı olmasında emek verdi.   Ve bir kez daha yolu Gebzespor ile birleşti.Kurduğu takım kadrosu bir Maltepe, bir Beylerbeyi ayarında değildi ama Abbas Sır takıma o ayarı verdikçe zirveden hiç inmedi. Gazetesini yok saydı... Evini yok saydı... Bana yalvardı, kızına yalvardı, diğer çalışanlarına yalvardı.. "Ben öldüm sayın, gazeteme bakın, işlere bakın... Bu Gebzespor'u şampiyon yapıp döneceğim... Dönene kadar beni idare edin..." dedi. Dinlemedik onu... İdare de etmedik. Hep sorun yaşattık. Bizle uğraştı. Takımla uğraştı. Sabah 6 da gazeteye geldi..9 da kulübe gitti. Akşam 7'ye kadar kulüpte kaldı 7'den 9'a kadar gazetenin işleri ile ilgilendi.   Beylerbeyi'ni yenen Gebzespor tekrar potaya girdi. Bursa'da yenilince tekrar risk başladı. Sapanca'yı yenip Eskişehir yolu açıldı. Eskişehir'i yazmama gerek yok.... Abbas Sır Eskişehir'de sadece Altınova'yı yenmedi... Bizi de yendi.. En kritik maçlar öncesinde ona çıkarmadığım gazete sorunları kalmadı. Beni de yendi... Sorunu da çözdü rakibide çözdü...Gebzespor'un yenilmesini isteyip Abbas Sır'ın başarısını içten içe istemeyen Gebzelileri de yendi. İstanbulu'da, Altınovayı'da yendi... Şimdi bu yazıyı okuyup, "Patronu değil mi? Adnan'a bu yazıyı Abbas Sır'ın kendisi yazdırmıştır" diyenleri de yendi... Eli öpülecek adamsın, Bandırma Fatihi, Kastamonu Fatihi, Mecidiyeköy Ayazağa Fatihi, Eskişehir Fatihi...