Bu stadı Sezai İri ve Düzgün Şimşek doldurur

Eskiye dönük yaşanmış örneklerle yazdığım yazının gerek okunma sayısı gerekse Gebze, Darıca futbol camialarından sosyal medya sayfamdaki geri dönüşü beni biraz gazladı sanırım…Eleştiride almadım değil..”Senin yaşın kaç ki 50 yaşındaki adamları torunun gibi yazıyorsun?” diyen de oldu… Ben sadece yaşadıklarımı anlatıyorum…Özlediğim o eski yaşanmışlıkları yazıya dökmek istedim..Hepsi o kadar… Bugün de statlarımızın ilçe nüfusuna oranla neden dolmadığı üzerine yine o eski dönemin örneklerini sunarak karşılaştırmak istedim… Bugün statları doldurmak için yıldız transferi politikası uygulayan kulüpler var. Ancak bunlar Süper Lig ve belki PTT Ligi’nde mümkün…Bölgesel Amatör Lig ve 3.Lig’de biraz daha yerel planlamalar mı yapmak gerekir yoksa kesenin ağzını açıp ülkenin dört bir yanında futbolcu toplamak mı gerekir tam anlamıyla kararsızım. Gebzespor maçlarında gördüğümüz dolu stat dönemlerini şöyle bir hatırlayalım… Gebzespor-Çorluspor maçı Gebzespor 2.Lig’e en çok yaklaşığı bir dönemde oynanmıştı. Hasan Vezirli Çorluspor ile şampiyonluk yarışı içindeydik ve bu maç gerçekten stadın yükünü aldığı bir maçtı. Gebzespor-Fenerbahçe maçı da tarihi doluluk yaşanan bir maçtı ve stadın dolması doğaldı. Devid ve Zico gibi iki dünya yıldızını görme merakımız vardı. Gebzespor-Konyaspor maçında ise o zamanki ismi Fortis Türkiye Kupası olan ilk tur maçında tur arıyorduk. Neredeyse tüm okullarda öğrenciler bu maç için Gebze Stadı’na gelmişti. Gebzespor’un şampiyonluk yaşadığı sezonlarda stat sürekli belirli bir kotanın üstüne çıkıyordu. Gebzespor’un iskelet tribün desteği yanında Yaşar Aydın hem Darıcalıları hem de Erzurumlu hemşerilerini stada çekiyordu. Tabi takımın şampiyonluk yolunda ezici üstünlüğü ve galibiyet sevinci yaşamak isteyen bölge halkımız için de ideal bir seçenekti Gebzespor’un maçlarına gitmek.  Futbolcuların akraba, komşu, arkadaş ve yakınlarından oluşan kitlelerde büyük önem sağladığına ilişkin başka bir örnek vermek isterim. İki hafta önce Hereke Stadı’nda B.Derbentspor-Çayırovaspor maçı oynandı. Bu maçta hem de soğuk havaya rağmen Çayırovaspor en fazla deplasman desteği gördüğü bir maç yaşadı. Çünkü Dilovası’nda ikamet eden sağ bek Ömer Şahin’in arkadaşları, akrabaları bu maça gelmiş ciddi bir tribün oluşturmuşlardı. Mustafa Kara’nın Darıca G.B’nde oynadığı dönemlerde Nene Hatun Mahallesi neredeyse sadece bu futbolcu için tribünlerde yoğunlaşırdı. 200 Bine yaklaşan nüfus 5 Bin kişilk stadı dolduramıyor cümlelerinin altını doldurmak gerekir. İlla ki Darıca’nın Gebze’nin çocuklarından kurulu kadrolar yapma zorunluluğundan bahsetmiyorum. Ama bir iki tane olması şart. Transfer edilen futbolcu ve teknik ekibin şehir halkı ile iç içe olması gerekiyor. Yıllar önce Adana Demirspor, Altay ve Beşiktaş’ta kalecilik yapan lakabı AYI olan Mustafa’ı transfer etmişti Gebzespor. Çarşıda tanımayan yoktu. Sürekli Eskiçarşı’da esnafın içinde çay içer sohbet ederdi. Adam o kadar kendini Gebzeli hisstemeye başladı ki 2 ayda Çolakoğlu Kız Lisesi’nin öğrencilerine asılmaya bile başlamıştı. Mustafa sayesinde tribüne gelen az Gebzeli yoktu. Bir de başka bir dönem vardı…Bugün Hanak Belediye Başkanı olan Ayhan’ın Gebzespor kalecisi olduğu, Metin Çakmak, Habip Aydın, Murat Çıplak, saatçi Erhan, Şerbetçi Mustafa, muhasebeci Yahya,  gibi gençlerin direk profesyonel takıma adapte edildiği dönemde sadece bu isimlerin arkadaşları o stadı dolduruyordu. Ama stat bugünkü büyüklükte değildi… O dönemde bu futbolcuların maçlarına Tayfunspor, Arapçeşme, Mustafapaşa, Trakyaspor, Gebze G.B, Balkanspor taraftar ve futbolcularıda gelirdi. Bugün Düzgün Şimşek o dönemin Tayfunsporl Bülent Değirmenci Mustafapaşa’nın kalecisi, Sezai İri ise Arapçeşme’nin topçuları idi… Ama Gebzespor için renkler buluşurdu… Bugün maçlar için gazetelere davet ilanları veriliyor… Taraftarlar hayati maçlara günler önce gece yarısı sokaklarda afiş çalışmaları yapıyor. Darıca’da belediye aracı ilçe halkını stada davet eden anonslar yapıyor… Sosyal medya ve internet gibi o dönemde olmayan çok önemli kitle iletişim ağları mevcut…Ama yinede beklenen sayıyı statlara çekemiyoruz… Amatör takımlarla, esnafla, ilçe halkı ile, ilçedeki okullarda eğitim öğrenim gören öğrencilerle ve öğretmenlerle iletişim frekansı yakalanmadıkça da dolduramayacağız sanırım…