Deprem

Kocaeli 29.01.2020 - 09:11, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:34
 

Deprem

REFİK SILA GÜVENÇ YAZDI... OKUMADAN GEÇMEYİN...

2020’nin hiç de umduğumuz gibi başladığını söyleyemeyiz. Dünya genelindeki grip salgını, basketbolcu Kobe Bryant’ın ani ölümü ve elbette Elazığ’daki deprem felaketi. Bunların hepsi peş peşe geldi. Başımıza kötü bir şey geldiğinde yardımlaşmak, desteğe koşmak, acıları paylaşmak ve moral verip kenetlenmek bu coğrafyanın köklerinde var. Ülke olarak Elazığ ve çevresi için yapılan binlerce yardımı görünce bir kez daha anladık ki, acılar kol kanat gerilince daha da hafifliyor. ** Deprem ülkesi olduğumuz ortada. Depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuz da öyle. Ders aldığımız söylenemez. Deprem gerçeğiyle ne kadar yaşadığımız koca bir soru işareti. 1999 Gölcük depremini yaşamış bizler, Elazığ’daki acıyı herkesten daha çok anlayabiliriz. Oradaki vatandaşlarımızın yaşadıklarının bir benzerini seneler önce yaşamış, bu travmayı yıllar geçse de üzerimizden atamamıştık. Şimdi aynı durumda olan Elazığlıların acısını yürekten paylaşıyoruz. ** Deprem gerçeğiyle yüzleşmek, acılardan ve yaşananlardan ders çıkarmak en doğru seçenek olarak görülüyor. Yetkililerin ve vatandaşların deprem gerçeğiyle ciddi olarak yüzleştiği dönemlere başlamalıyız. Aksi takdirde her defasında canımız yanacak, her defasında hazırlıksız yakalanacağız. Deprem bilincinin ve depremin okul kitaplarında daha fazla yer alması, günlük yaşantıda yetişkinlerin daha fazla bilgi sahibi olmaları da bir başka önemli konu. ** Depremi ihmal etmek, ötelemek, unutmak mümkün değil. Çünkü her defasında bizleri hazırlıksız yakalayıp sevdiklerimizi elimizden alıyor. Depremle yaşamak zorundayız, depreme hazırlıklı olmak durumundayız. Hem bölgemizde hem de ülkemizde deprem adına çalışmaların artması gerekiyor. Öte yandan sosyal medyada kulaktan dolma şeyler yazıp çizen insanlar yerine yetkilileri dinlemeli, yetkililerin söylediklerini dikkate almalıyız. Ne yazık ki birçok deprem uzmanı türedi. ** Radyo ve televizyonlarda depremle ilgili pek çok ahkâm kesen insan var. “Şurada, şu tarihe dikkat” gibi sözler söylüyorlar. Bilimsel olarak deprem tarihini bilmek mümkün değil. Önlem almak, dikkatli olmak, depremle yaşamak, yapılan binaları mümkün olduğunca depreme dayanıklı kılmak mümkün. Okullardaki eğitimcilere de büyük paylar düşüyor. Deprem felaketleri ile ilgili yapılacak birçok çalışma var, ayrıca deprem gerçeğini unutturmadan yaşamak her birimizin görevi.
REFİK SILA GÜVENÇ YAZDI... OKUMADAN GEÇMEYİN...

2020’nin hiç de umduğumuz gibi başladığını söyleyemeyiz. Dünya genelindeki grip salgını, basketbolcu Kobe Bryant’ın ani ölümü ve elbette Elazığ’daki deprem felaketi. Bunların hepsi peş peşe geldi. Başımıza kötü bir şey geldiğinde yardımlaşmak, desteğe koşmak, acıları paylaşmak ve moral verip kenetlenmek bu coğrafyanın köklerinde var. Ülke olarak Elazığ ve çevresi için yapılan binlerce yardımı görünce bir kez daha anladık ki, acılar kol kanat gerilince daha da hafifliyor.

**

Deprem ülkesi olduğumuz ortada. Depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuz da öyle. Ders aldığımız söylenemez. Deprem gerçeğiyle ne kadar yaşadığımız koca bir soru işareti. 1999 Gölcük depremini yaşamış bizler, Elazığ’daki acıyı herkesten daha çok anlayabiliriz. Oradaki vatandaşlarımızın yaşadıklarının bir benzerini seneler önce yaşamış, bu travmayı yıllar geçse de üzerimizden atamamıştık. Şimdi aynı durumda olan Elazığlıların acısını yürekten paylaşıyoruz.

**

Deprem gerçeğiyle yüzleşmek, acılardan ve yaşananlardan ders çıkarmak en doğru seçenek olarak görülüyor. Yetkililerin ve vatandaşların deprem gerçeğiyle ciddi olarak yüzleştiği dönemlere başlamalıyız. Aksi takdirde her defasında canımız yanacak, her defasında hazırlıksız yakalanacağız. Deprem bilincinin ve depremin okul kitaplarında daha fazla yer alması, günlük yaşantıda yetişkinlerin daha fazla bilgi sahibi olmaları da bir başka önemli konu.

**

Depremi ihmal etmek, ötelemek, unutmak mümkün değil. Çünkü her defasında bizleri hazırlıksız yakalayıp sevdiklerimizi elimizden alıyor. Depremle yaşamak zorundayız, depreme hazırlıklı olmak durumundayız. Hem bölgemizde hem de ülkemizde deprem adına çalışmaların artması gerekiyor. Öte yandan sosyal medyada kulaktan dolma şeyler yazıp çizen insanlar yerine yetkilileri dinlemeli, yetkililerin söylediklerini dikkate almalıyız. Ne yazık ki birçok deprem uzmanı türedi.

**

Radyo ve televizyonlarda depremle ilgili pek çok ahkâm kesen insan var. “Şurada, şu tarihe dikkat” gibi sözler söylüyorlar. Bilimsel olarak deprem tarihini bilmek mümkün değil. Önlem almak, dikkatli olmak, depremle yaşamak, yapılan binaları mümkün olduğunca depreme dayanıklı kılmak mümkün. Okullardaki eğitimcilere de büyük paylar düşüyor. Deprem felaketleri ile ilgili yapılacak birçok çalışma var, ayrıca deprem gerçeğini unutturmadan yaşamak her birimizin görevi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.