Eğer dayın yoksa...

Spor 26.04.2017 - 13:08, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Eğer dayın yoksa...

  Bizim buralarda,  Fenerbahçe tesislerinde seçmeler olduğu duyulmuştu. Toprak sahadaki mahalle maçı bitmiş kazanan da, kaybeden de bir olmuş seçmeleri konuşuyorlardı. Mahalle arsası toprak yerler zımpara gibi olduğundan gençlerin çoğu dizinden yaralanıyor her maçta ama şikâyet eden yoktu. ‘Ben’ dedi Osman “Ben seçmelere katılmak için denemelere gideceğim.” Diğerlerinde ses yoktu heyecan vardı ama ses yoktu. “Tabi” dedi “Sen gitmelisin Osman. İçimizdeki yeteneklilerden birisin. Belki hepimizden iyisin.” “Yok” dedi Osman. “Hepimiz iyiyiz ama benim hayallerimde Fener’de oynamak var. “Tabi” dedi Emre “Çok çalışıyorsun. Ah bir de baban izin verse neler yapmazsın. Osman ayakkabılarına baktı eskimişti. “Bu ayakkabılar ile gidersen” dedi ,Erol “seni sahaya bile sokmazlar.” “Yok” dedi Osman “Yeni aldığım sportaç futbol ayakkabılarımla gideceğim. Zaten ilanlarda ‘Her sporcu kendi malzemesi ile gelecek’ diye yazmışlar. “Peki, ne zaman kaydını yaptıracaksın Osman?” “Kayıt yok. Önce deneyecekler sonra  antrenmana çıkarım.” Akşam olmuş hava kararmıştı. Herkes evine giderken konuşulan tek konu Osman idi. Başarabilecek miydi? Osman yatağa girmeden futbol ayakkabılarını sakladığı yerden çıkardı koynuna soktu. Hayallerinde çok sevdiği Fener forması ile oynadığı maçları hayal ederek uyudu. Evde kimsenin haberi yoktu. Babası futbol oynamasına karşı çıkıyor, okulunu bitirmesini istiyordu. O sabah babası işe gidince Osman kendi yıkadığı şortunu, çoraplarını formasını ve yeni futbol ayakkabısı Sportaçlarını çantasına koydu, Stadın yolunu tuttu. Günlerden cumartesi sabahın erken saati. O  toprak sahanın çizgileri yeni çizilmişti. Beyaz çizgiler kireç ile çizilirken ağlar yenilenmiş stad bayram yerine dönmüştü. Osman kendisi henüz 14 yaşında ama denemelere gittiğinde sporculardan başka meraklılar oluyordu fakat bu gün burada son model arabalar, büyük, büyük adamlar şık bayanlar vardı. Susamıştı yanında getirdiği sudan biraz içti heyecanı geçmiyordu. Sevinci ise sonsuz idi. Sahaya girmek için kapıya yönelirken top ayakkabılarını eline aldı. “Hey delikanlı” dedi kapıdaki görevli Nereye gidiyorsun?” “Amca” dedi “Ben denenmeye geldim malzemelerim yanımda.” “Tamam, kimin nesisin dayın yok mu? “Amca dayım var ama Ankara’da.” Görevli gülmeye başladı. “Öyle değil aslanım seni buraya kim tavsiye etti?” “Arkadaşlarım ‘sen çok iyisin’ dediler “Kendime güveniyorum.” “Bak aslanım seni denemeye alamayız”, “Sen yine git mahalle takımında topunu oynamaya devam et.” Osman şaşırmıştı günlerce yaşadığı hayalleri uçup gitmişti. Tellerin arkasındaki tribüne gitti ağlayacak ama içine atıyordu gözyaşlarını. Oturdu bir müddet. Sahadaki çalışmayı seyretti içinden “Ben bunların hepsinden iyiyim” dedi. Hiç giyemediği top ayakkabılarını çantasına koydu. Ağır ve kırık olarak oturduğu yerden kalktı eve doğru yürümeye başladı. Hayalleri bitmiş idi futbolcu olarak. Okuyacağım dedi ama amatör kulübümde futbol oynamaya devam edeceğim. Bu olay üzerinden tam 24 yıl geçti. Osman bu gün teknik direktör olarak amatör kümelerde görev yapmakta. Üniversiteyi bitirdi. Futbol kopmadı ama hayalleri futbol olarak bitmiş sona ermişti. Dayısı olmadığı için.  

 

Bizim buralarda,  Fenerbahçe tesislerinde seçmeler olduğu duyulmuştu. Toprak sahadaki mahalle maçı bitmiş kazanan da, kaybeden de bir olmuş seçmeleri konuşuyorlardı. Mahalle arsası toprak yerler zımpara gibi olduğundan gençlerin çoğu dizinden yaralanıyor her maçta ama şikâyet eden yoktu.

‘Ben’ dedi Osman “Ben seçmelere katılmak için denemelere gideceğim.”

Diğerlerinde ses yoktu heyecan vardı ama ses yoktu.

“Tabi” dedi “Sen gitmelisin Osman. İçimizdeki yeteneklilerden birisin. Belki hepimizden iyisin.”

“Yok” dedi Osman. “Hepimiz iyiyiz ama benim hayallerimde Fener’de oynamak var.

“Tabi” dedi Emre “Çok çalışıyorsun. Ah bir de baban izin verse neler yapmazsın.

Osman ayakkabılarına baktı eskimişti.

“Bu ayakkabılar ile gidersen” dedi ,Erol “seni sahaya bile sokmazlar.”

“Yok” dedi Osman “Yeni aldığım sportaç futbol ayakkabılarımla gideceğim. Zaten ilanlarda ‘Her sporcu kendi malzemesi ile gelecek’ diye yazmışlar.

“Peki, ne zaman kaydını yaptıracaksın Osman?”

“Kayıt yok. Önce deneyecekler sonra  antrenmana çıkarım.”

Akşam olmuş hava kararmıştı. Herkes evine giderken konuşulan tek konu Osman idi. Başarabilecek miydi?

Osman yatağa girmeden futbol ayakkabılarını sakladığı yerden çıkardı koynuna soktu. Hayallerinde çok sevdiği Fener forması ile oynadığı maçları hayal ederek uyudu. Evde kimsenin haberi yoktu. Babası futbol oynamasına karşı çıkıyor, okulunu bitirmesini istiyordu. O sabah babası işe gidince Osman kendi yıkadığı şortunu, çoraplarını formasını ve yeni futbol ayakkabısı Sportaçlarını çantasına koydu, Stadın yolunu tuttu. Günlerden cumartesi sabahın erken saati. O  toprak sahanın çizgileri yeni çizilmişti. Beyaz çizgiler kireç ile çizilirken ağlar yenilenmiş stad bayram yerine dönmüştü. Osman kendisi henüz 14 yaşında ama denemelere gittiğinde sporculardan başka meraklılar oluyordu fakat bu gün burada son model arabalar, büyük, büyük adamlar şık bayanlar vardı.

Susamıştı yanında getirdiği sudan biraz içti heyecanı geçmiyordu. Sevinci ise sonsuz idi. Sahaya girmek için kapıya yönelirken top ayakkabılarını eline aldı.

“Hey delikanlı” dedi kapıdaki görevli Nereye gidiyorsun?”

“Amca” dedi “Ben denenmeye geldim malzemelerim yanımda.”

“Tamam, kimin nesisin dayın yok mu?

“Amca dayım var ama Ankara’da.”

Görevli gülmeye başladı. “Öyle değil aslanım seni buraya kim tavsiye etti?”

“Arkadaşlarım ‘sen çok iyisin’ dediler “Kendime güveniyorum.”

“Bak aslanım seni denemeye alamayız”, “Sen yine git mahalle takımında topunu oynamaya devam et.” Osman şaşırmıştı günlerce yaşadığı hayalleri uçup gitmişti. Tellerin arkasındaki tribüne gitti ağlayacak ama içine atıyordu gözyaşlarını. Oturdu bir müddet. Sahadaki çalışmayı seyretti içinden “Ben bunların hepsinden iyiyim” dedi. Hiç giyemediği top ayakkabılarını çantasına koydu. Ağır ve kırık olarak oturduğu yerden kalktı eve doğru yürümeye başladı. Hayalleri bitmiş idi futbolcu olarak. Okuyacağım dedi ama amatör kulübümde futbol oynamaya devam edeceğim.

Bu olay üzerinden tam 24 yıl geçti. Osman bu gün teknik direktör olarak amatör kümelerde görev yapmakta. Üniversiteyi bitirdi. Futbol kopmadı ama hayalleri futbol olarak bitmiş sona ermişti. Dayısı olmadığı için.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.