Gebze Veri Merkezi'ne Giren Askerlerin Davası

Gebze 25.12.2017 - 16:11, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Gebze Veri Merkezi'ne Giren Askerlerin Davası

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Turkcell'in Gebze Veri Merkezi'ne girerek, iletişimi kesmeye çalıştıkları iddia edilen 10'u tutuklu, 1'i firari 15 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, daha önce meslekten ihraç edilen sanıklar Gebze Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Öz, üsteğmenler Arda Uzun ve Emrah Ercenik, teğmenler Bülent Coşkun, Mehmet Özen ve Suat Selçuk, astsubaylar Mahmut Kahveci ve Osman Horat, başçavuş Doğan Çeliktaş, eski öğretmen Vedat Çetin, tutuksuz sanıklar C.A, İ.B. ve S.T ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmada, Başbakanlık adına avukatı Serpil Esma Şahin de yer aldı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan, meslekten ihraç edilen astsubay Selçuk Karakuş, sanıklardan Mehmet Özen hakkında tanık olarak ifade verdi. Sanık Özen ile 2010-2013'te Diyarbakır'da aynı yerde görev yaptıklarını belirten Karakuş, şu an ismini hatırlamadığı ama söz konusu yapılanma içerisinde olduğunu bildiği kişi tarafından tanıştırıldıklarını söyledi. Karakuş, mahkeme başkanının "Nerede kimle görüşüyordunuz, bu görüşmelerde ne yapıyordunuz?" sorusuna, "Ayda bir Diyarbakır merkeze gittiğimizde bir şahısla görüşürdük. Burada da dini konuları konuşurduk. Zaman gazetesi ve kitap okurduk. Ayrı ayrı gidiyorduk, beraber gitmedik." yanıtını verdi. Mahkeme başkanı, Karakuş'un emniyette sanık Özen'le ilgili verdiği "Diyarbakır'da olduğum bir gün abi beni eve çağırdı ve Mehmet'in orada olduğunu gördüm. İkinci kez tanıştırılmış olduk. Volkan kod adını kullanıyordu. Örgütün yönlendirmesiyle askeri okullara girdiğini söyledi. Birini sevdiğini ama cemaatin baskısı nedeniyle katalog evliliği yapmak zorunda kaldığını söyledi." yönündeki ifadesini okuyarak, bu beyanının doğru olup olmadığını sordu. Karakuş, mahkeme başkanının okuduğu ifadelerin genel olarak doğru olduğunu ancak "Özen'in örgütün yönlendirmesiyle askeri okula girdiğini söylemediğini" öne sürdü. Tutuklu sanık Mehmet Özen de Karakuş'un ifadesinde, aleyhine olan hususları kabul etmediğini söyledi. Tanık Karakuş'un ifadesinin ardından söz verilen cumhuriyet savcısı, "Tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti göz önünde bulundurularak tutukluluk hallerinin devamına" karar verilmesini istedi. Sanıklar, uzun süredir tutuklu olduklarını belirterek, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, dijital materyallerin incelenmesinin tamamlanmasına ve tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 19 Şubat 2018'e erteledi. İddianameden Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye CumhuriyetiHükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Turkcell'in Gebze Veri Merkezi'ne girerek, iletişimi kesmeye çalıştıkları iddia edilen 10'u tutuklu, 1'i firari 15 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, daha önce meslekten ihraç edilen sanıklar Gebze Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Öz, üsteğmenler Arda Uzun ve Emrah Ercenik, teğmenler Bülent CoşkunMehmet Özen ve Suat Selçuk, astsubaylar Mahmut Kahveci ve Osman Horat, başçavuş Doğan Çeliktaş, eski öğretmen Vedat Çetin, tutuksuz sanıklar C.A, İ.B. ve S.T ile avukatlar hazır bulundu.

Duruşmada, Başbakanlık adına avukatı Serpil Esma Şahin de yer aldı.

Duruşmaya tutuklu bulunduğu Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan, meslekten ihraç edilen astsubay Selçuk Karakuş, sanıklardan Mehmet Özen hakkında tanık olarak ifade verdi.

Sanık Özen ile 2010-2013'te Diyarbakır'da aynı yerde görev yaptıklarını belirten Karakuş, şu an ismini hatırlamadığı ama söz konusu yapılanma içerisinde olduğunu bildiği kişi tarafından tanıştırıldıklarını söyledi.

Karakuş, mahkeme başkanının "Nerede kimle görüşüyordunuz, bu görüşmelerde ne yapıyordunuz?" sorusuna, "Ayda bir Diyarbakır merkeze gittiğimizde bir şahısla görüşürdük. Burada da dini konuları konuşurduk. Zaman gazetesi ve kitap okurduk. Ayrı ayrı gidiyorduk, beraber gitmedik." yanıtını verdi.

Mahkeme başkanı, Karakuş'un emniyette sanık Özen'le ilgili verdiği "Diyarbakır'da olduğum bir gün abi beni eve çağırdı ve Mehmet'in orada olduğunu gördüm. İkinci kez tanıştırılmış olduk. Volkan kod adını kullanıyordu. Örgütün yönlendirmesiyle askeri okullara girdiğini söyledi. Birini sevdiğini ama cemaatin baskısı nedeniyle katalog evliliği yapmak zorunda kaldığını söyledi." yönündeki ifadesini okuyarak, bu beyanının doğru olup olmadığını sordu.

Karakuş, mahkeme başkanının okuduğu ifadelerin genel olarak doğru olduğunu ancak "Özen'in örgütün yönlendirmesiyle askeri okula girdiğini söylemediğini" öne sürdü.

Tutuklu sanık Mehmet Özen de Karakuş'un ifadesinde, aleyhine olan hususları kabul etmediğini söyledi.

Tanık Karakuş'un ifadesinin ardından söz verilen cumhuriyet savcısı, "Tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti göz önünde bulundurularak tutukluluk hallerinin devamına" karar verilmesini istedi.

Sanıklar, uzun süredir tutuklu olduklarını belirterek, tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, dijital materyallerin incelenmesinin tamamlanmasına ve tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 19 Şubat 2018'e erteledi.

İddianameden

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye CumhuriyetiHükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.