Haftasonu tribünde yaşananların tek suçlusu Bebbe'dir...

Spor 10.04.2018 - 19:48, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

Haftasonu tribünde yaşananların tek suçlusu Bebbe'dir...

Haftasonu bütün kenti sevince boğan, büyük bir coşku yaşatan, birlik ve beraberlik görüntülerinin oluşmasına neden olan Gebzespor ile daha büyük bir heyecan sürecinin içine girdik. 21 Nisan'da BÜYÜK FİNAL'i oynayacağız... Yine aynı birliktelikte, tek vücut olup belirlenecek stadı hınca hınç doldurmak ve Mor Menekşelere 3.Lig yolunda destek olmak bu kentin yaşayanları olarak boynumuzun borcudur. Futbolda klasik bir cümle vardır... "Bu maçı geride bıraktık önümüzdeki maça bakacağız...." Gebzespor için söylenecek en doğru cümle budur. Sapanca Gençlikspor maçını unutup, Altınva Belediyespor finalini yönümüzü çevirmeliyiz. Tribünde bazı tatsız olaylar yaşandı...  Bu bölgede halkın oyları ile muhalefet görevi almış, siyasetçi hele de bayan olması sebebiyle kendisine tribünde yaşatılanlar nedeniyle tepkisinde haklıdır... Gebze tarihinde ilk defa böyle bir taraftar yoğunluğu yaşadığı için kontrolü sağlıklı sağlayamayan ve kontrolü ilçenin başka bir birim müdürlüğü olan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne devretme gerçeği yanlıştır. Polisin kişileri tanımamasından kaynaklı protokol, basın, savcı, kulüp idarecisi demeden içeri almaması bilinçsizce bir uygulamadır. Yusuf Öztür bugüne kadar kimsenin destek vermeye yanaşmadığı ama şampiyonluk maçında stada akın eden gazetecilere yada diğer insanlara hele de protokol bölümüne girmelerine ilişkin zerzenişi kendi çerçevesinde polisi, protokolden sorumlu yöneticilerini ve ilçe spor müdürlüğünü kamuoyuna karşı kendini siper etmesidir. Herkesin protokol tribününe girmesi, Gebzespor'a destek vermek yerine boyunu göstermeye çalışmaları çifte standarttır. Kombine bilet alıp stada giremeyen bir de tartaklanıp azar işiten kişiler isyanlarında haklıdır. Ama artık ne çifte standartı, ne haklıyı, ne yanlışı, ne doğruyu, ne haksızı, ne kendini siper etmenin zamanı değildir... Yaşanmıştır geçmiştir. Tekrar yaşanmaması adına yaşanılanlarda her kesim için bir ders çıkarılmıştır. Demek ki artık Gebze'nin, büyükşehir olmaya, akıllı şehir olmaya alışma zamanı geldiği gibi tribün adabına, herkesin kendi yerine oturma sistemine, bir bayana davranma tavırlarına en önemlisi de 30 Bin kişilik futbol şölenlerine alışma zamanı gelmiştir. Kimsenin yaşadıklarını küçümsemek adına değil ama ilk 30 Bin kişilik maçımızda bu tür eksikliklerin, yanlışlıkların, mağduriyetlerin yaşanması benim ölçülerimde kaçınılmazdı. Öyle de oldu. Herkes ne yaşadıysa, ne yaşattıysa ders çıkarmak detayını unutmadan siğneye çekmeli, yaşadıklarından dolayı duygularını ertelemeli ve Altınova ile oynanacak final maçının havasına girmeli. Tam 11 gün var...  Bu süreçte gerek sosyal medyada gerekse basın yayın araçlarında futbolcumuza, yöneticilerimize, teknik ekibimize bu tür yansımalardan ziyade farklı duygular yaşatmalıyız. Eğer final maçını kaybedersek inanın geçtiğimiz hafta yaşadıklarımız karşısında ki üzüntümüzün kat ve katını yaşarız. Şayet amatör ligde kalmaya devam edersek bırakın 30 Bini, her dönem takımının yanında olan Eskiçarşı'nın bireylerinden başka tribünde seyirci göremeyiz. Statta ki 30 Binden iki sıfır silerek maçlara çıkarız. Suç ve suçlu aramayı unutun demiyorum ama en azından şu 3.Lig'e çıkana kadar erteleyin duygularınızı... Çıkınca bütün birimler artık 30 bin kişilik plan ve programlarını yapar. Yine aynı şeyleri yaşatırlarsa o zaman yine yükseltiriz sesimizi. 

Haftasonu bütün kenti sevince boğan, büyük bir coşku yaşatan, birlik ve beraberlik görüntülerinin oluşmasına neden olan Gebzespor ile daha büyük bir heyecan sürecinin içine girdik.
21 Nisan'da BÜYÜK FİNAL'i oynayacağız... Yine aynı birliktelikte, tek vücut olup belirlenecek stadı hınca hınç doldurmak ve Mor Menekşelere 3.Lig yolunda destek olmak bu kentin yaşayanları olarak boynumuzun borcudur.
Futbolda klasik bir cümle vardır... "Bu maçı geride bıraktık önümüzdeki maça bakacağız...." Gebzespor için söylenecek en doğru cümle budur. Sapanca Gençlikspor maçını unutup, Altınva Belediyespor finalini yönümüzü çevirmeliyiz.
Tribünde bazı tatsız olaylar yaşandı... 
Bu bölgede halkın oyları ile muhalefet görevi almış, siyasetçi hele de bayan olması sebebiyle kendisine tribünde yaşatılanlar nedeniyle tepkisinde haklıdır...

Gebze tarihinde ilk defa böyle bir taraftar yoğunluğu yaşadığı için kontrolü sağlıklı sağlayamayan ve kontrolü ilçenin başka bir birim müdürlüğü olan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne devretme gerçeği yanlıştır.

Polisin kişileri tanımamasından kaynaklı protokol, basın, savcı, kulüp idarecisi demeden içeri almaması bilinçsizce bir uygulamadır.

Yusuf Öztür bugüne kadar kimsenin destek vermeye yanaşmadığı ama şampiyonluk maçında stada akın eden gazetecilere yada diğer insanlara hele de protokol bölümüne girmelerine ilişkin zerzenişi kendi çerçevesinde polisi, protokolden sorumlu yöneticilerini ve ilçe spor müdürlüğünü kamuoyuna karşı kendini siper etmesidir.

Herkesin protokol tribününe girmesi, Gebzespor'a destek vermek yerine boyunu göstermeye çalışmaları çifte standarttır.
Kombine bilet alıp stada giremeyen bir de tartaklanıp azar işiten kişiler isyanlarında haklıdır.

Ama artık ne çifte standartı, ne haklıyı, ne yanlışı, ne doğruyu, ne haksızı, ne kendini siper etmenin zamanı değildir... Yaşanmıştır geçmiştir.
Tekrar yaşanmaması adına yaşanılanlarda her kesim için bir ders çıkarılmıştır.

Demek ki artık Gebze'nin, büyükşehir olmaya, akıllı şehir olmaya alışma zamanı geldiği gibi tribün adabına, herkesin kendi yerine oturma sistemine, bir bayana davranma tavırlarına en önemlisi de 30 Bin kişilik futbol şölenlerine alışma zamanı gelmiştir.
Kimsenin yaşadıklarını küçümsemek adına değil ama ilk 30 Bin kişilik maçımızda bu tür eksikliklerin, yanlışlıkların, mağduriyetlerin yaşanması benim ölçülerimde kaçınılmazdı. Öyle de oldu.

Herkes ne yaşadıysa, ne yaşattıysa ders çıkarmak detayını unutmadan siğneye çekmeli, yaşadıklarından dolayı duygularını ertelemeli ve Altınova ile oynanacak final maçının havasına girmeli. Tam 11 gün var...
 Bu süreçte gerek sosyal medyada gerekse basın yayın araçlarında futbolcumuza, yöneticilerimize, teknik ekibimize bu tür yansımalardan ziyade farklı duygular yaşatmalıyız.
Eğer final maçını kaybedersek inanın geçtiğimiz hafta yaşadıklarımız karşısında ki üzüntümüzün kat ve katını yaşarız. Şayet amatör ligde kalmaya devam edersek bırakın 30 Bini, her dönem takımının yanında olan Eskiçarşı'nın bireylerinden başka tribünde seyirci göremeyiz. Statta ki 30 Binden iki sıfır silerek maçlara çıkarız.

Suç ve suçlu aramayı unutun demiyorum ama en azından şu 3.Lig'e çıkana kadar erteleyin duygularınızı... Çıkınca bütün birimler artık 30 bin kişilik plan ve programlarını yapar. Yine aynı şeyleri yaşatırlarsa o zaman yine yükseltiriz sesimizi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.