İ...neleri savunmayın...

Kocaeli 28.07.2020 - 09:20, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:34
 

İ...neleri savunmayın...

Kıymetli Okuyucular Değerli Dostum CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek'in gazetecilere toplu attığı bir whatsap mesajı üzerine bu yazıyı yazma kararı aldım. Başlıkta ve yazımın çeşitli yerlerinde kullanacağım "i...ne" tabiri için özürdilerim ama yaptıkları iş için daha hafif bir tabir bulamadım. Soyluçiçek'in mesajının tamamını yazının sonunda yayınlayacağım fakat özetle artan kadın cinayetlerinin sebebini Ak Partinin kadınlara karşı siyasetinin sonucu olduğunu söylüyor ve "kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesini feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine kapı aralamak demektir" diyor. Sayın başkan, ilçe başkanı olduğu partinin Çayırovada kadınlara verdiği değer sebebiyle Ak Partinin kadına yönelik politikalarını eleştirecek en son kişidir. Eleştirim şahsına değil partisinin sözde başka özde başka olan kadın politikasınadır. Adama demezlermi: "7 dönemdir yani Çayırova belediye oldu olalı belediye meclisine 2 sefer iktidar 5 sefer ana muhalefet olarak girmeyi başarmışsın neden birtane bile kadın belediye meclis üyeniz yok? partinizin kadına verdiği değer sadece laftamı". Son 2 dönemde listede en iyi 8. sıraya kadın aday koymuşsunuz. Kadın kolları başkanınıza layık gördüğünüz sıra 8. sıra oda seçilemedi. Tüm bunlara rağmen kadına pozitif ayrımcılık yapan Ak Parti iktidarlarını eleştirebiliyorsunuz ya bunun bana göre tek karşılığı; yavuz hırsız ev sahibini bastırır atasözü. Gelelim ana temadaki diğer konuya: İstanbul Sözleşmesi Şimdi sevgili dostum Soyluçiçek'e soruyorum madem 2011 de imzalanan İstanbul Sözleşmesi kadıları koruyor, bu şiddet vakkaları neden işleniyor. Bu sözleşme malesef kadınları değil i...neleri koruyor. Pisliklerini istedikleri gibi sergiliyorlar, birde bu adiliklerine onur diyorlar. Ben istanbul sözleşmesinin iptal edilmesinden yana olanlardanım. Çünkü bu i...neler yarın bizim çocuklarımıza musallat olacaklar. Oğlunun, babasının, kardeşinin i...ne olmasından rahatsız olacak arkadaşlar, bu lgbt yi ve onları koruyan İstanbul sözleşmesini savunmasın lütfen. Not: Karısına şiddet uygulayan CHP sempatizanı gazetecinin ertesi gün ekranlara Atatürk kazağı ile çıkıp pisliğini Atatürk maskesi ile örtmeye çalışmasına sessiz kalmanızıda unutmayacağız. Soyluçiçek'in mesajı AKP döneminde kadına şiddet ve kadın cinayetleri istikrarlı bir şekilde artmaya devam etti. Ak Partinin kadını soyutlamasının ardından sorunlar arttı. Bunun sebebi sonucu olan kadın , erkek eşitliğine inanmayan bunu fıtrata ters olarak niteleyen kadını cinsel obje olarak gören hastalıklı zihniyeti doğurdu. Kadına yönelik şiddet her geçen gün toplumda artış gösteren, çok boyutlu, yaygın bir sosyal sorun olmasının yanında kadınlarda iş gücü kaybına, hatta yaşam kaybına neden olabilen ve sağlık hizmeti gerektiren önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kadına yönelik şiddet eylemi genellikle dört ana başlıkta sınıflandırılmaktadır. Bunlar fiziksel şiddet, sözel, duygusal ya da psikolojik şiddet, ekonomik şiddet ve cinsel şiddettir. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) kadına yönelik şiddet eylemlerinin tekil olaylar olmadığını bununla birlikte kadınların haklarını ihlal eden, topluma katılımlarını sınırlayan, sağlıklarına ve refahlarına zarar veren bir davranış şekli olup sistematik olarak incelendiğinde, kadına yönelik şiddetin küresel olarak kadınların yaklaşık üçte birini etkileyen küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmektedir. İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Şiddetin Önlenmesi 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni imzalayan ilk ülke Türkiye'ydi. 8 Mart 2012'de Resmi Gazete'de yayımlandı. İstanbul sözleşmesinin ana çerçevesi toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor. İstanbul sözleşmesine şimdi hangi çevreler neden karşı çıkıyor ? Bazı muhafazakar çevreler dernekler bu sözleşmenin Aile kurumunu yok ettiğini bunun fıtrata ters olduğu görüşündeler. Gerçekte çekindikleri durum örgütlü kadın hareketidir. Şiddete karşı örgütlü toplum hareketidir. Ak Parti gerçekten Aile kurumunu bozulmamasını düşünüyorsa İşsizlik sorununu , ekonomik daralmayı ve toplumda yarattığı buhranı nasıl bitirecek ona çözüm bulmalıdır. Her sene kadına yönelik şiddet haberi aldığımız şiddetin artırdığı ülkemizde kadınları ve kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesini feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine kapı aralamak demektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçmişimizden aldığımız güçle kadınların özgürleşmesinde toplumun her sahasında temsil edilmesinin mücadelesini vereceğiz. Kadına yönelik yapılan şiddet eyleminin her türlüsüne karşıyız ve meşru kılınamaz bunu yapanları da kınıyoruz. 

Kıymetli Okuyucular Değerli Dostum CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek'in gazetecilere toplu attığı bir whatsap mesajı üzerine bu yazıyı yazma kararı aldım. Başlıkta ve yazımın çeşitli yerlerinde kullanacağım "i...ne" tabiri için özürdilerim ama yaptıkları iş için daha hafif bir tabir bulamadım.

Soyluçiçek'in mesajının tamamını yazının sonunda yayınlayacağım fakat özetle artan kadın cinayetlerinin sebebini Ak Partinin kadınlara karşı siyasetinin sonucu olduğunu söylüyor ve "kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesini feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine kapı aralamak demektir" diyor.

Sayın başkan, ilçe başkanı olduğu partinin Çayırovada kadınlara verdiği değer sebebiyle Ak Partinin kadına yönelik politikalarını eleştirecek en son kişidir. Eleştirim şahsına değil partisinin sözde başka özde başka olan kadın politikasınadır.

Adama demezlermi: "7 dönemdir yani Çayırova belediye oldu olalı belediye meclisine 2 sefer iktidar 5 sefer ana muhalefet olarak girmeyi başarmışsın neden birtane bile kadın belediye meclis üyeniz yok? partinizin kadına verdiği değer sadece laftamı". Son 2 dönemde listede en iyi 8. sıraya kadın aday koymuşsunuz. Kadın kolları başkanınıza layık gördüğünüz sıra 8. sıra oda seçilemedi.

Tüm bunlara rağmen kadına pozitif ayrımcılık yapan Ak Parti iktidarlarını eleştirebiliyorsunuz ya bunun bana göre tek karşılığı; yavuz hırsız ev sahibini bastırır atasözü.

Gelelim ana temadaki diğer konuya: İstanbul Sözleşmesi

Şimdi sevgili dostum Soyluçiçek'e soruyorum madem 2011 de imzalanan İstanbul Sözleşmesi kadıları koruyor, bu şiddet vakkaları neden işleniyor.

Bu sözleşme malesef kadınları değil i...neleri koruyor. Pisliklerini istedikleri gibi sergiliyorlar, birde bu adiliklerine onur diyorlar. Ben istanbul sözleşmesinin iptal edilmesinden yana olanlardanım. Çünkü bu i...neler yarın bizim çocuklarımıza musallat olacaklar.

Oğlunun, babasının, kardeşinin i...ne olmasından rahatsız olacak arkadaşlar, bu lgbt yi ve onları koruyan İstanbul sözleşmesini savunmasın lütfen.

Not: Karısına şiddet uygulayan CHP sempatizanı gazetecinin ertesi gün ekranlara Atatürk kazağı ile çıkıp pisliğini Atatürk maskesi ile örtmeye çalışmasına sessiz kalmanızıda unutmayacağız.

Soyluçiçek'in mesajı

AKP döneminde kadına şiddet ve kadın cinayetleri istikrarlı bir şekilde artmaya devam etti.

Ak Partinin kadını soyutlamasının ardından sorunlar arttı. Bunun sebebi sonucu olan kadın , erkek eşitliğine inanmayan bunu fıtrata ters olarak niteleyen kadını cinsel obje olarak gören hastalıklı zihniyeti doğurdu.

Kadına yönelik şiddet her geçen gün toplumda artış gösteren, çok boyutlu, yaygın bir sosyal sorun olmasının yanında kadınlarda iş gücü kaybına, hatta yaşam kaybına neden olabilen ve sağlık hizmeti gerektiren önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kadına yönelik şiddet eylemi genellikle dört ana başlıkta sınıflandırılmaktadır. Bunlar fiziksel şiddet, sözel, duygusal ya da psikolojik şiddet, ekonomik şiddet ve cinsel şiddettir.

Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) kadına yönelik şiddet eylemlerinin tekil olaylar olmadığını bununla birlikte kadınların haklarını ihlal eden, topluma katılımlarını sınırlayan, sağlıklarına ve refahlarına zarar veren bir davranış şekli olup sistematik olarak incelendiğinde, kadına yönelik şiddetin küresel olarak kadınların yaklaşık üçte birini etkileyen küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmektedir.

İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Şiddetin Önlenmesi

11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni imzalayan ilk ülke Türkiye'ydi.

8 Mart 2012'de Resmi Gazete'de yayımlandı. İstanbul sözleşmesinin ana çerçevesi toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor.

İstanbul sözleşmesine şimdi hangi çevreler neden karşı çıkıyor ?

Bazı muhafazakar çevreler dernekler bu sözleşmenin Aile kurumunu yok ettiğini bunun fıtrata ters olduğu görüşündeler.

Gerçekte çekindikleri durum örgütlü kadın hareketidir.

Şiddete karşı örgütlü toplum hareketidir.

Ak Parti gerçekten Aile kurumunu bozulmamasını düşünüyorsa İşsizlik sorununu , ekonomik daralmayı ve toplumda yarattığı buhranı nasıl bitirecek ona çözüm bulmalıdır.

Her sene kadına yönelik şiddet haberi aldığımız şiddetin artırdığı ülkemizde kadınları ve kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesini feshetmek, kadınlara karşı şiddete ve kadın cinayetlerine kapı aralamak demektir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçmişimizden aldığımız güçle kadınların özgürleşmesinde toplumun her sahasında temsil edilmesinin mücadelesini vereceğiz.

Kadına yönelik yapılan şiddet eyleminin her türlüsüne karşıyız ve meşru kılınamaz bunu yapanları da kınıyoruz. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.