19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

Kadrolu, sözleşmeli de neymiş?

Kocaeli 08.09.2017 - 12:21, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:32
 

Kadrolu, sözleşmeli de neymiş?

ADNAN AYVAZ YAZDI! OKUMADAN GEÇMEYİN...

Yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyoruz. Bu yıl eğitimde daha başarılı olmalıyız. İşte bu başarı da öğretmenlerimize bağlıdır. Çünkü başarıda öğrenci kapasitesi yüzde 50 etkili iken öğretmen faktörü yüzde 30 larda etkilidir. Bu nedenle öğretmenlerimizin niteliği, başarısı, huzuru bütün eğitim sistemimizin ana lokomotifi haline getiriyor öğretmenlerimizi. Yani; eğitim sistemimizin tümünün niteliğinin ve başarısının ana belirleyicisi öğretmenlerimizdir. Dünyanın en lüks binalarını da yapsak, tüm derslik sorunlarımızı da çözsek, en iyi müfredatları da yapsak, tüm bunların uygulayıcısı öğretmenlerimizdir. İşte öğretmenlerimizin tüm bu başarıları yakalayabilmeleri için daha iyi ve sorunsuz birer yaşamlarının olması gerekmektedir.  Öğretmenlerin sorunsuz bir yaşamlarının olması ilk başta atanma aşamalarından başlamaktadır. Bu nedenle öğretmen seçiminde objektif kriterler uygulanmalıdır. Mülakat olmamalıdır. Ve daha da önemlisi sözleşmeli öğretmen olmamalıdır. Unutmayalım; mülakatla öğretmen alımı liyakate aykırı, objektiflikten uzak ve istismara açıktır. Diğer yandan sözleşmeli öğretmenlik gibi bir kategorizasyon öğretmen verimini pek çok açıdan düşüren bir uygulamadır. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; nitelikli ve kadrolusu olur. Bunun için de sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları kaldırılmalı ve ihtiyaç duyulan tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır. Atama bekleyen öğretmen sorunu kadrolu atamayla çözülmelidir ve böylelikle öğretmen açığı kapatılmalıdır. Tüm bunlar yapılırken öğretmenler siyasi görüşüne ve sendikasına göre değil; niteliğine göre değerlendirilmelidir. Ancak bunları yaparak öğretmenlerin sorunlarını bir nebze de olsa çözebilir ve öğretmenliği yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getirebiliriz. Yine bu bağlamda öğretmenlerimizin devlet kadroları içindeki statülerini, ek göstergelerini ve ek ders ücretlerini yükseltmeliyiz. Öğretmenlerimizin özlük haklarını özel bir yasayla güvence altına almalıyız. Evet, öğretmenlerimizin onurlu bir yaşam geçirmeleri için ekonomik koşullarını iyileştirmeli ve gerekli özlük haklarını sağlamalıyız. Ama daha da önemlisi,ailesinden ayrı bir öğretmenin başarılı olamayacağıdır. Ailesinden ayrı, sürekli ailesiyle bir arada olmayı düşünen bir öğretmen mesleğinde başarılı olamaz ve öğrencilerine katkı koyamaz. Bunun için öğretmenlerimizin eşleriyle aynı yerleşim birimlerinde çalışmalarını güvence altına almak zorundayız. Eğitim sistemimizin niteliğini, öğretmenlerimizin niteliği belirler. Bu nedenle öğretmenlerimizi daha nitelikli bir hale getirmek için onların sorunlarını çözmeliyiz. Öğretmenlerin an itibariyle en önemli sorunlarından biri atanma istekleridir. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmayacağından; kadrolu ve niteliklisi olacağından atanamayan öğretmenler sorunu çözülmeli, ücretli, mülakatla sözleşmeli öğretmen alımlarına son verilmeli, tüm öğretmenler KPSS puan üstünlüğüne göre, güvenlik soruşturması yapılarak kadrolu olarak atanmalıdır. Yine sözleşmeli öğretmenler ailelerinden ayrı yaşamaktadırlar. Buna da şartları kabul ederek sözleşmeli atanmasalardı, gitmeselerdi denebilir. Onlar da, o dönemde kadrolu öğretmenlik vardı da sözleşmeli öğretmenler mi gitmedi, derler.Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…
ADNAN AYVAZ YAZDI! OKUMADAN GEÇMEYİN...

Yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyoruz. Bu yıl eğitimde daha başarılı olmalıyız. İşte bu başarı da öğretmenlerimize bağlıdır. Çünkü başarıda öğrenci kapasitesi yüzde 50 etkili iken öğretmen faktörü yüzde 30 larda etkilidir. Bu nedenle öğretmenlerimizin niteliği, başarısı, huzuru bütün eğitim sistemimizin ana lokomotifi haline getiriyor öğretmenlerimizi. Yani; eğitim sistemimizin tümünün niteliğinin ve başarısının ana belirleyicisi öğretmenlerimizdir. Dünyanın en lüks binalarını da yapsak, tüm derslik sorunlarımızı da çözsek, en iyi müfredatları da yapsak, tüm bunların uygulayıcısı öğretmenlerimizdir. İşte öğretmenlerimizin tüm bu başarıları yakalayabilmeleri için daha iyi ve sorunsuz birer yaşamlarının olması gerekmektedir. 

Öğretmenlerin sorunsuz bir yaşamlarının olması ilk başta atanma aşamalarından başlamaktadır. Bu nedenle öğretmen seçiminde objektif kriterler uygulanmalıdır. Mülakat olmamalıdır. Ve daha da önemlisi sözleşmeli öğretmen olmamalıdır. Unutmayalım; mülakatla öğretmen alımı liyakate aykırı, objektiflikten uzak ve istismara açıktır. Diğer yandan sözleşmeli öğretmenlik gibi bir kategorizasyon öğretmen verimini pek çok açıdan düşüren bir uygulamadır. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; nitelikli ve kadrolusu olur. Bunun için de sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları kaldırılmalı ve ihtiyaç duyulan tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır.

Atama bekleyen öğretmen sorunu kadrolu atamayla çözülmelidir ve böylelikle öğretmen açığı kapatılmalıdır. Tüm bunlar yapılırken öğretmenler siyasi görüşüne ve sendikasına göre değil; niteliğine göre değerlendirilmelidir. Ancak bunları yaparak öğretmenlerin sorunlarını bir nebze de olsa çözebilir ve öğretmenliği yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getirebiliriz. Yine bu bağlamda öğretmenlerimizin devlet kadroları içindeki statülerini, ek göstergelerini ve ek ders ücretlerini yükseltmeliyiz. Öğretmenlerimizin özlük haklarını özel bir yasayla güvence altına almalıyız.
Evet, öğretmenlerimizin onurlu bir yaşam geçirmeleri için ekonomik koşullarını iyileştirmeli ve gerekli özlük haklarını sağlamalıyız. Ama daha da önemlisi,ailesinden ayrı bir öğretmenin başarılı olamayacağıdır. Ailesinden ayrı, sürekli ailesiyle bir arada olmayı düşünen bir öğretmen mesleğinde başarılı olamaz ve öğrencilerine katkı koyamaz. Bunun için öğretmenlerimizin eşleriyle aynı yerleşim birimlerinde çalışmalarını güvence altına almak zorundayız.

Eğitim sistemimizin niteliğini, öğretmenlerimizin niteliği belirler. Bu nedenle öğretmenlerimizi daha nitelikli bir hale getirmek için onların sorunlarını çözmeliyiz. Öğretmenlerin an itibariyle en önemli sorunlarından biri atanma istekleridir. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmayacağından; kadrolu ve niteliklisi olacağından atanamayan öğretmenler sorunu çözülmeli, ücretli, mülakatla sözleşmeli öğretmen alımlarına son verilmeli, tüm öğretmenler KPSS puan üstünlüğüne göre, güvenlik soruşturması yapılarak kadrolu olarak atanmalıdır. Yine sözleşmeli öğretmenler ailelerinden ayrı yaşamaktadırlar. Buna da şartları kabul ederek sözleşmeli atanmasalardı, gitmeselerdi denebilir. Onlar da, o dönemde kadrolu öğretmenlik vardı da sözleşmeli öğretmenler mi gitmedi, derler.Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.