“KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞMAN ETMEKTEN VAZGEÇİN”

Kocaeli 24.04.2016 - 12:11, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:31
 

“KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞMAN ETMEKTEN VAZGEÇİN”

Ak Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda HDP’nin grup önerisi aleyhinde söz aldı.

TBMM Genel Kurulunda HDP’nin, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda görev yapıp öldürülen Ermeni vekillerin iade-i itibarını istediği grup önerisi üzerine aleyhte söz alan Mehmet Akif Yılmaz, Genel Kurula hitap etti. HDP’ye eleştiriler yönelten Yılmaz, “Milletimizin talebi olmayan, toplumda özellikle Kürt kardeşlerimiz nezdinde karşılığı bulunmayan, ayrıştırma anlamına gelen özerlik hayalleri kuranların son yüzyılda Orta Doğu'da nasıl kanlı kâbuslarla uyandıklarını görün, hatırlayın ve ders alın” dedi. “SORUMLU ARAYANLAR, BU FOTOĞRAFA BAKMALI” Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında öldürülen Milletvekillerinin iade-i itibarlarının geri verilmesini isteyen ve Sultan Abdülhamit Han dönemini sorumlu tutan HDP’ye yine Sultan Abdülhamit Han döneminden örnekler göstererek cevap veren Yılmaz; “Cennetmekan Sultan Abdülhamid’in, İttihat ve Terakki çetelerinin darbesiyle, biri Yahudi Emanuel Karasso, biri Arnavut Esat Toptani,  biri Ermeni Aram Efendi ve Padişah'ın uzun seneler yaverliğini yapmış olan Arif Hikmet Paşa tarafından hal edilmesiyle başlayan ve koca bir imparatorluğun çöküşüyle sonuçlanan 1908-1915 yılları, ihanetin, ırkçılığın, düşmanlıkları körükleyerek birlik ve beraberliği bozmanın bir ülke için ne büyük felaketler doğuracağını gösteren çok önemli tarihi ve acı bir tecrübe olarak hafızalarımızdadır. Bu grup önerisine konu olan olaylarda sorumlu arayanlar, bu fotoğrafa iyi baksınlar. Otuz üç yıl bu ülkede birlik ve beraberliği tesis etmiş, yedi düvelin yıkılması için çalıştığı bir ortamda bu milleti ayakta tutmayı başarmış ve Osmanlının en önemli ekonomik kalkınma hamlelerini gerçekleştirmiş bir padişahı, bizzat Ermeni çeteleri tarafından defalarca suikasta maruz bırakılan ve içimizdeki ihanet şebekeleri ve çeteleri tarafından iktidardan devrilmeye çalışılan bir sultanın, birçok ırkçı unsurun bir araya gelip devirmelerinden sonra başlayan dönemdeki süreçte, bugün burada fotoğraflarını gösterdiğiniz milletvekilleri öldürüldüler.” dedi. Osmanlının yıkılış sürecinde yaşanan olayları değerlendiren Yılmaz;  “İttihat yani birlik diyerek ihtilafı yanı ayrılıkları körükleyen, terakki yani ilerleme, kalkınma diyerek koca bir imparatorluğu çökerten İttihat ve Terakki zihniyeti, İslam coğrafyasına saplanan en büyük hançer, izmihlalimizin, çöküşümüzün en büyük müsebbibidir. Baskıcı, dayatmacı, Milletin iradesine saygı duymayan, amaçlarına ulaşmak için her türlü şiddeti meşru gören, ırkçı bir yaklaşımı benimseyen ve bu anlayışla, Koca bir Cihan Devletini yıkan, coğrafyamızın cetvellerle çizelerek bölünmesine ve yüzyıllarca sürecek suni düşmanlıkların oluşmasına zemin hazırlayan bu zihniyet, dün İttihat ve Terakki adıyla ete kemiğe büründü, ardından yıllarca ülkemizde insanların kafatasını ölçecek kadar faşist uygulamalarla, milleti hakir gören, millet iradesine saygı duymayan, açık oy gizli tasnif yöntemiyle, şapka takmayı kanunlaştıran bir baskıcı anlayışla yıllarca kalkınmamızı geciktiren ve bizi 3 cente muhtaç bir ülke haline getiren zihniyet olarak ülke iktidarını elinde tuttu. Bu gün aynı zihniyet, Kürtçülük ateşini körükleyerek, Doğu ve Güneydoğumuzda bir ayrışma politikası gütmeye devam ediyor” dedi. “ADETA BİR İLLÜZYON YAŞIYORUZ” Mehmet Akif Yılmaz, konuşmasında HDP’nin iki yüzlü siyaset izlediğini ve Barış dili kullanıp, aslında savaş ve iç karışıklık çaba sarfettiklerini vurgulayarak; “Adeta bir illüzyon yaşıyoruz arkadaşlar. Görüntüde biraz Ermeni savunuculuğu, biraz İslamcı hassasiyeti, biraz aşırı sol duyarlılık, biraz eşcinselseverlik, biraz barış, biraz da Türkiye dili. Ama esasta, teröre, teröristin çukuruna sahip çıkan, terörü kutsallaştıran, mayın tuzaklarını, bombacıları yol keserek eşkıyalık yapanları meşru gören, hepsinden önemlisi de terörü sözde direniş hakkı kabul ederek bir hak arama vasıtası olarak meşrulaştıran, siyaseti terörize etme çabasında olan bir zihniyetin bugün burada sahte ve ikiyüzlü bir yüzüyle karşı karşıyayız” dedi. “ŞİDDET VE KANIN HESABINI MUHAKKAK VERECEKSİNİZ” Doğuda ve Güneydoğuda yaşanan olayları HDP’nin Meclis çatısı altında sürekli savunucu bir tavır sergilediğini ve terörü meşrulaştırmaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu ayrıştırıcı ve teröre sahip çıkan kışkırtıcı dili ısrarla kullananlar, milletimiz önünde de tarihî bir vebalin altındadırlar ve er ya da geç tarih ve millet önünde ortak oldukları şiddet ve kanın hesabını muhakkak vereceklerdi” dedi.  “AKRABAYIZ, KOMŞUYUZ, KARDEŞİZ” Konuşmasının sonunda HDP’ye adeta ders vererek; “Biz Kürtler, biz Türkler et ve tırnak gibiyiz, akrabayız, komşuyuz, kardeşiz, bir bedenin azaları gibiyiz. Aynı acıları yaşıyoruz, aynı sevinçleri paylaşıyoruz, aynı geleceğe, aynı coğrafyada birlikte bir ve beraber olarak yürüyoruz. Çanakkale ruhuyla birlikte yol aldığımız bu vatan gemisini delmekten vazgeçiniz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda HDP’nin grup önerisi aleyhinde söz aldı.

TBMM Genel Kurulunda HDP’nin, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda görev yapıp öldürülen Ermeni vekillerin iade-i itibarını istediği grup önerisi üzerine aleyhte söz alan Mehmet Akif Yılmaz, Genel Kurula hitap etti. HDP’ye eleştiriler yönelten Yılmaz, “Milletimizin talebi olmayan, toplumda özellikle Kürt kardeşlerimiz nezdinde karşılığı bulunmayan, ayrıştırma anlamına gelen özerlik hayalleri kuranların son yüzyılda Orta Doğu'da nasıl kanlı kâbuslarla uyandıklarını görün, hatırlayın ve ders alın” dedi.

“SORUMLU ARAYANLAR, BU FOTOĞRAFA BAKMALI”

Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında öldürülen Milletvekillerinin iade-i itibarlarının geri verilmesini isteyen ve Sultan Abdülhamit Han dönemini sorumlu tutan HDP’ye yine Sultan Abdülhamit Han döneminden örnekler göstererek cevap veren Yılmaz; “Cennetmekan Sultan Abdülhamid’in, İttihat ve Terakki çetelerinin darbesiyle, biri Yahudi Emanuel Karasso, biri Arnavut Esat Toptani,  biri Ermeni Aram Efendi ve Padişah'ın uzun seneler yaverliğini yapmış olan Arif Hikmet Paşa tarafından hal edilmesiyle başlayan ve koca bir imparatorluğun çöküşüyle sonuçlanan 1908-1915 yılları, ihanetin, ırkçılığın, düşmanlıkları körükleyerek birlik ve beraberliği bozmanın bir ülke için ne büyük felaketler doğuracağını gösteren çok önemli tarihi ve acı bir tecrübe olarak hafızalarımızdadır. Bu grup önerisine konu olan olaylarda sorumlu arayanlar, bu fotoğrafa iyi baksınlar. Otuz üç yıl bu ülkede birlik ve beraberliği tesis etmiş, yedi düvelin yıkılması için çalıştığı bir ortamda bu milleti ayakta tutmayı başarmış ve Osmanlının en önemli ekonomik kalkınma hamlelerini gerçekleştirmiş bir padişahı, bizzat Ermeni çeteleri tarafından defalarca suikasta maruz bırakılan ve içimizdeki ihanet şebekeleri ve çeteleri tarafından iktidardan devrilmeye çalışılan bir sultanın, birçok ırkçı unsurun bir araya gelip devirmelerinden sonra başlayan dönemdeki süreçte, bugün burada fotoğraflarını gösterdiğiniz milletvekilleri öldürüldüler.” dedi.

Osmanlının yıkılış sürecinde yaşanan olayları değerlendiren Yılmaz;  “İttihat yani birlik diyerek ihtilafı yanı ayrılıkları körükleyen, terakki yani ilerleme, kalkınma diyerek koca bir imparatorluğu çökerten İttihat ve Terakki zihniyeti, İslam coğrafyasına saplanan en büyük hançer, izmihlalimizin, çöküşümüzün en büyük müsebbibidir.

Baskıcı, dayatmacı, Milletin iradesine saygı duymayan, amaçlarına ulaşmak için her türlü şiddeti meşru gören, ırkçı bir yaklaşımı benimseyen ve bu anlayışla, Koca bir Cihan Devletini yıkan, coğrafyamızın cetvellerle çizelerek bölünmesine ve yüzyıllarca sürecek suni düşmanlıkların oluşmasına zemin hazırlayan bu zihniyet, dün İttihat ve Terakki adıyla ete kemiğe büründü, ardından yıllarca ülkemizde insanların kafatasını ölçecek kadar faşist uygulamalarla, milleti hakir gören, millet iradesine saygı duymayan, açık oy gizli tasnif yöntemiyle, şapka takmayı kanunlaştıran bir baskıcı anlayışla yıllarca kalkınmamızı geciktiren ve bizi 3 cente muhtaç bir ülke haline getiren zihniyet olarak ülke iktidarını elinde tuttu. Bu gün aynı zihniyet, Kürtçülük ateşini körükleyerek, Doğu ve Güneydoğumuzda bir ayrışma politikası gütmeye devam ediyor” dedi.

“ADETA BİR İLLÜZYON YAŞIYORUZ”

Mehmet Akif Yılmaz, konuşmasında HDP’nin iki yüzlü siyaset izlediğini ve Barış dili kullanıp, aslında savaş ve iç karışıklık çaba sarfettiklerini vurgulayarak; “Adeta bir illüzyon yaşıyoruz arkadaşlar. Görüntüde biraz Ermeni savunuculuğu, biraz İslamcı hassasiyeti, biraz aşırı sol duyarlılık, biraz eşcinselseverlik, biraz barış, biraz da Türkiye dili. Ama esasta, teröre, teröristin çukuruna sahip çıkan, terörü kutsallaştıran, mayın tuzaklarını, bombacıları yol keserek eşkıyalık yapanları meşru gören, hepsinden önemlisi de terörü sözde direniş hakkı kabul ederek bir hak arama vasıtası olarak meşrulaştıran, siyaseti terörize etme çabasında olan bir zihniyetin bugün burada sahte ve ikiyüzlü bir yüzüyle karşı karşıyayız” dedi.

“ŞİDDET VE KANIN HESABINI MUHAKKAK VERECEKSİNİZ”

Doğuda ve Güneydoğuda yaşanan olayları HDP’nin Meclis çatısı altında sürekli savunucu bir tavır sergilediğini ve terörü meşrulaştırmaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu ayrıştırıcı ve teröre sahip çıkan kışkırtıcı dili ısrarla kullananlar, milletimiz önünde de tarihî bir vebalin altındadırlar ve er ya da geç tarih ve millet önünde ortak oldukları şiddet ve kanın hesabını muhakkak vereceklerdi” dedi. 

“AKRABAYIZ, KOMŞUYUZ, KARDEŞİZ”

Konuşmasının sonunda HDP’ye adeta ders vererek; “Biz Kürtler, biz Türkler et ve tırnak gibiyiz, akrabayız, komşuyuz, kardeşiz, bir bedenin azaları gibiyiz. Aynı acıları yaşıyoruz, aynı sevinçleri paylaşıyoruz, aynı geleceğe, aynı coğrafyada birlikte bir ve beraber olarak yürüyoruz. Çanakkale ruhuyla birlikte yol aldığımız bu vatan gemisini delmekten vazgeçiniz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.