master plan talimatı

02.05.2016 - 08:59, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:31
 

master plan talimatı

Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Kilis’teki bayram havası yerini büyük tedirginliğe bırakmış durumda. Milli güvenlik konusunda kalıcı çözümler üretilememesi halinde Kilis ve Kilislileri zorlu süreç ve günler bekliyor.

AB Bakanı Volkan Bozkır’ın Hatay temaslarını izledikten sonra yolumuz, Gaziantep ve Kilis’e düştü. Hafta başında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığındaki Kilis gündemli güvenlik zirvesi ve Bakanlar Kurulu’ndan elde ettiğim bilgiler ışığında Kilis ve Gaziantep bölgesindeki gelişmeleri yerinde izleme fırsatı buldum. Süreci değerlendirmeye Davutoğlu’nun, 18 Ocak’tan bu yana Kilis’e yönelik IŞİD saldırılarına karşı önlemler alınması için tüm Bakanlar Kurulu’nu görevlendirdiğini söylemekle başlayabiliriz. Bizzat tanık oldu Kilis Valisi Süleyman Tapsız’ın bilgilendirdiği Bakanlar Kurulu’nda Davutoğlu, tüm bakanlıklardan Kilis’le ilgili özel çalışmalar yapılması talimatını verdi. Bunu bir anlamda ‘Kilis master planı’ olarak değerlendirmek yanlış olmaz.  Davutoğlu, “Kilis, sahipsiz bırakılıyor” eleştirilerine karşı bakanlardan kente gitmeleri ve halkla görüşmelerini istedi.  İlk olarak Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı görevlendirdi. Akdoğan, kentte yaşananları yerinde görmek için Kilis’e gitti ve hatta valilikteki toplantı sırasında IŞİD’in attığı Katyuşa roketinin kente düşmesine bizzat tanık oldu. Hükümetin Kilis’e yönelik çalışmaları sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Akdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu kente giderek Kilislilerin yanında oldular. İşler değişiyor mu?  Sürece bir de Kilis’ten bakmakta fayda var.  Son iki yıl içinde 5 kez gittiğim Kilis’teki altıncı ziyaretimde, işlerin eskisine göre değişmeye başladığını gözledim. 18 Ocak’tan bu yana atılan Katyuşalarla 18 kişinin yaşamını yitirdiği Kilis’te halk, ‘havadaki ıslık sesi’ni takip ediyor artık. Islığı andıran ince bir sesin fark edilmesinden iki-üç saniye sonra duyulan büyük patlamalar, kent halkında büyük endişe yaratıyor.  Patlama sesleriyle birlikte insanlar, sığınacak bir yer, köşe arayıp bulduktan sonra bu kez sesin geldiği yeri tespit etmeye çalışıyorlar.  Elbette; bu durumda en önemli sorunlardan birisi artçı atış olup olmayacağı. Kent halkı, artık duyduğu en küçük bir sesten irkiliyor. Sürecin başından beri kente isabet eden füze veya roket sayısı dünkü iki atışla birlikte 53 oldu. Bunlardan ikisine, cumartesi günü kent merkezinde gezerken tanık oldum. Yaklaşık bir saat arayla atılan iki Katyuşa roket, hemen hemen aynı yere isabet etti. Bu atışların devlet hastanesi yakınlarında olması, IŞİD’in hastaneyi hedef aldığı yorumlarına neden oluyor. ‘IŞİD ajanları’ Akdoğan’ın valilikte bulunduğu sırada yaşanan roket atışının da ‘bilinçli’ yapıldığı güvenlik yetkililerince dile getiriliyor. Akdoğan’ın kente gelişinin valilikçe basına ve kamuoyuna duyurulmamasına karşın, Başbakan Yardımcısı’nın hedef alınması IŞİD’e ‘bilgi uçurulduğu’ olasılığını gündeme getiriyor.   Benzer biçimde Vali Süleyman Tapsız’ın evinden çıkıp valiliğe geliş yolu üzerindeki bir kavşağa yönelik yapılan atışın, Tapsız’ın geçişinden sadece 10 dakika sonra olması da ‘tesadüfi olarak’ değerlendirilmiyor.  Yine kabine üyeleri Avcı ve Ramazanoğlu’nun Kilis’e geldikleri günün sabahında kente 2 roket atılması, anlamlı bulunuyor.  Bu olaylara bakıldığında, kentteki günlük yaşam ve devlet yetkililerinin ziyaretleriyle ilgili bilgi ve gelişmelerin, kentteki IŞİD’le bağlantılı olan bazı kişilerce örgüte aktarıldığı kuşkusu ortaya çıkıyor. Kentteki güvenlik birimlerinin, örgüte bilgi akışını sağladıkları değerlendirilen ‘IŞİD ajanları’nı araştırdığı belirtiliyor.  Bu olayların yanı sıra Suriyeliler’in gelişi sırasında bile yaşanmayan tepki eylemlerinin, roket atışlarının sonrasında yaşanmaya başlanması dikkat çekici. Kentteki kamu güvenliği, IŞİD roketlerinin düşme sıklığıyla birlikte her geçen gün biraz daha riskli hale geliyor. Doğrudan devlete olmasa da IŞİD ve dünya kamuoyuna yönelik olan bu protestolar sırasında kamu güvenliği sorunlu hale dönüşebiliyor. Kamu güvenliği riskli hale dönüyor Kentte toplantı ve gösteri yürüyüşleri 30 gün boyunca yasaklandı. Bu yasağın nedeni, kamu düzenini sağlamakla birlikte aynı zamanda protesto yapmak isteyen vatandaşların toplu halde bulunmasının engellenmesi. Okullar, geçen hafta TEOG sınavları nedeniyle iki gün yerine bir hafta boyunca tatil edildi. Halk, uzun süreli tatil istiyor, ancak valilik, eğitimin aksamaması görüşünde. Bu çerçevede,Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor.  Olayların ardından hükümet, Kilis Valiliği’ne vatandaşın zararın karşılanmasını sağlamak amacıyla 10 milyon liralık ödenek gönderdi. Bu ödeneğin dağıtılmasına bugün başlanacak. Hava saldırılarına karşı kenti uyaracak erken uyarı sisteminin kurulması  için açılan ihalede sona gelindi. Kısa sürede sistem devreye girecek.  Suriyeliler’in gelmesiyle birlikte hareketlenen kent yaşamı, hem Suriyelileri gösterilen tepkilerden, hem de IŞİD roketlerinden dolayı önemli ölçüde etkilenmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde tepkilerin gösterilmesi sırasında yaşanan olaylar, Suriyelileri korkutmuş.  Eskisi gibi gece hareketliliği de yok kentte.  IŞİD’e karşı ÇNRA’lar devrede’ Kilis madalyonunun diğer yüzünde ise ‘milli güvenlik’ konusu var.  Sınırın Suriye tarafındaki karışık ortam Kilis’i doğrudan etkiliyor. Düzensiz göçün yola girmesiyle rahat nefes almayı bekleyen kent, şimdilerde genel güvenlik sorunuyla boğuşuyor.  Kuzey Suriye’deki son duruma göre; bölgeler sürekli el değiştiriyor. Muhaliflerin elindeki Dudyan IŞİD’e geçti. Jarez bölgesi IŞİD’in elinde. İgde Köyü de IŞİD kontrolünde. Azez’deki muhaliflerin etkisi sürüyor. Ancak, muhaliflerin parçalı yapısı, IŞİD’in elini kolaylaştırıyor.  Kaldı ki Eğit-Donat’taki başarısızlık, IŞİD’in güçlü olmasını sağlıyor.  Kilis’e yönelik roket ve top atışlarının yapıldığı bölgelerin başında hemen sınırdaki Muraygil ve Rayil köyleri geliyor. 20 kilometre menzilli köylere yönelik TSK müdahalelerinde etkili sonuçlar alınıyor ancak IŞİD güçlerinin çok çabuk yer değiştirmesi müdahaleyi zorlaştırıyor.  Türkiye’nin ABD ile görüşüp anlaşmaya vardığı HIMERS güvenlik sistemi Mayıs’ta bölgeye getirilecek. TSK yerli üretim T-122 Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) sistemlerini sınır boyuna getirdi. Şimdilik mücadele fırtına obüslerinin yanısıra ÇNRA’larla yürütülüyor.  Şu ana kadar Suriye’ye girme tercihini göstermeyen Türkiye’nin elini kolaylaştıracak tek yöntem, parçalı yapıdaki muhaliflerin birleşerek sınır boyunu IŞİD’den temizlemeleri olacak gibi görünüyor.  Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Kilis’teki bayram havası yerini büyük tedirginliğe bırakmış durumda.  Milli güvenlik konusunda kalıcı çözümler üretilememesi halinde Kilis ve Kilislileri  zorlu süreç ve günler bekliyor. Suriyeliler Kilis’ten göçmeye başladı Suriyeliler’in büyük bölümü evlerinden çıkmazken, gelir durumu iyi olanların Kilis’i terk etmeye başladıkları ifade ediliyor. Kısa sürede yaklaşık 2 bin Suriyeli’nin kentten ayrıldığı belirtiliyor.  Esnaf, birkaç ay öncesindeki ticari hareketliliği arar halde. Gelen Suriyeliler nedeniyle kentte başlayan inşaat sektörü durma aşamasında. Yeni yapılan birçok apartman dairesi ve işyerinin dışında pek çok eski binada da kiralık ya da satılık ilanlarını görmek mümkün.  Hükümet, Kilis’e son üç yılda 375 milyon liralık yatırım yaptı. Özellikle alt yapının güçlendirilmesinde halen görevde olan ve dört yıldır kenti yöneten tecrübeli Vali Tapsız’ın katkısı büyük. Tapsız, düzensiz göçün başladığı süreçten bu yana kentte görev yapıyor. Yerel halktan daha fazla Suriyeli’nin yaşadığı kenti en az sorunla yönetmeye çalışıyor. Vali Tapsız’ın koordinesinde yürütülen projelerle köylerin alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra okullar, kamu binaları, gençlere yönelik tesisler, devlet hastanesi inşa edildi. Tarihi binaların yeniden onarımı da sağlanıyor.  Bu çerçevede, bazı kamu binaları, camiler, konaklar restore edilerek yenilendi. Şimdi bu tarihi değerler, IŞİD roketlerinin tehdidi altında. Geçen hafta bir roket, yenilenme çalışması başlatılan bir camiye düşerek zarar verdi.  Yazının girişinde de aktardığım gibi hükümet üyelerinin kente gelmesi halk üzerinde olumlu etki yaratıyor.  Ne zaman ve nereye atılacağı belli olmayan IŞİD roketlerinin hedefinde olan Kilisliler, bu ziyaretlerle moral buluyorlar, ‘sahapsız’ olmadıklarını görüyorlar.           
Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Kilis’teki bayram havası yerini büyük tedirginliğe bırakmış durumda. Milli güvenlik konusunda kalıcı çözümler üretilememesi halinde Kilis ve Kilislileri zorlu süreç ve günler bekliyor.

AB Bakanı Volkan Bozkır’ın Hatay temaslarını izledikten sonra yolumuz, Gaziantep ve Kilis’e düştü.
Hafta başında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığındaki Kilis gündemli güvenlik zirvesi ve Bakanlar Kurulu’ndan elde ettiğim bilgiler ışığında Kilis ve Gaziantep bölgesindeki gelişmeleri yerinde izleme fırsatı buldum.
Süreci değerlendirmeye Davutoğlu’nun, 18 Ocak’tan bu yana Kilis’e yönelik IŞİD saldırılarına karşı önlemler alınması için tüm Bakanlar Kurulu’nu görevlendirdiğini söylemekle başlayabiliriz.
Bizzat tanık oldu
Kilis Valisi Süleyman Tapsız’ın bilgilendirdiği Bakanlar Kurulu’nda Davutoğlu, tüm bakanlıklardan Kilis’le ilgili özel çalışmalar yapılması talimatını verdi. Bunu bir anlamda ‘Kilis master planı’ olarak değerlendirmek yanlış olmaz. 
Davutoğlu, “Kilis, sahipsiz bırakılıyor” eleştirilerine karşı bakanlardan kente gitmeleri ve halkla görüşmelerini istedi. 
İlk olarak Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı görevlendirdi.
Akdoğan, kentte yaşananları yerinde görmek için Kilis’e gitti ve hatta valilikteki toplantı sırasında IŞİD’in attığı Katyuşa roketinin kente düşmesine bizzat tanık oldu.
Hükümetin Kilis’e yönelik çalışmaları sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Akdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu kente giderek Kilislilerin yanında oldular.
İşler değişiyor mu? 
Sürece bir de Kilis’ten bakmakta fayda var. 
Son iki yıl içinde 5 kez gittiğim Kilis’teki altıncı ziyaretimde, işlerin eskisine göre değişmeye başladığını gözledim.
18 Ocak’tan bu yana atılan Katyuşalarla 18 kişinin yaşamını yitirdiği Kilis’te halk, ‘havadaki ıslık sesi’ni takip ediyor artık.
Islığı andıran ince bir sesin fark edilmesinden iki-üç saniye sonra duyulan büyük patlamalar, kent halkında büyük endişe yaratıyor. 
Patlama sesleriyle birlikte insanlar, sığınacak bir yer, köşe arayıp bulduktan sonra bu kez sesin geldiği yeri tespit etmeye çalışıyorlar. 
Elbette; bu durumda en önemli sorunlardan birisi artçı atış olup olmayacağı.
Kent halkı, artık duyduğu en küçük bir sesten irkiliyor.
Sürecin başından beri kente isabet eden füze veya roket sayısı dünkü iki atışla birlikte 53 oldu.
Bunlardan ikisine, cumartesi günü kent merkezinde gezerken tanık oldum. Yaklaşık bir saat arayla atılan iki Katyuşa roket, hemen hemen aynı yere isabet etti. Bu atışların devlet hastanesi yakınlarında olması, IŞİD’in hastaneyi hedef aldığı yorumlarına neden oluyor.

‘IŞİD ajanları’
Akdoğan’ın valilikte bulunduğu sırada yaşanan roket atışının da ‘bilinçli’ yapıldığı güvenlik yetkililerince dile getiriliyor. Akdoğan’ın kente gelişinin valilikçe basına ve kamuoyuna duyurulmamasına karşın, Başbakan Yardımcısı’nın hedef alınması IŞİD’e ‘bilgi uçurulduğu’ olasılığını gündeme getiriyor.  
Benzer biçimde Vali Süleyman Tapsız’ın evinden çıkıp valiliğe geliş yolu üzerindeki bir kavşağa yönelik yapılan atışın, Tapsız’ın geçişinden sadece 10 dakika sonra olması da ‘tesadüfi olarak’ değerlendirilmiyor. 
Yine kabine üyeleri Avcı ve Ramazanoğlu’nun Kilis’e geldikleri günün sabahında kente 2 roket atılması, anlamlı bulunuyor. 
Bu olaylara bakıldığında, kentteki günlük yaşam ve devlet yetkililerinin ziyaretleriyle ilgili bilgi ve gelişmelerin, kentteki IŞİD’le bağlantılı olan bazı kişilerce örgüte aktarıldığı kuşkusu ortaya çıkıyor. Kentteki güvenlik birimlerinin, örgüte bilgi akışını sağladıkları değerlendirilen ‘IŞİD ajanları’nı araştırdığı belirtiliyor. 
Bu olayların yanı sıra Suriyeliler’in gelişi sırasında bile yaşanmayan tepki eylemlerinin, roket atışlarının sonrasında yaşanmaya başlanması dikkat çekici. Kentteki kamu güvenliği, IŞİD roketlerinin düşme sıklığıyla birlikte her geçen gün biraz daha riskli hale geliyor. Doğrudan devlete olmasa da IŞİD ve dünya kamuoyuna yönelik olan bu protestolar sırasında kamu güvenliği sorunlu hale dönüşebiliyor.

Kamu güvenliği riskli hale dönüyor
Kentte toplantı ve gösteri yürüyüşleri 30 gün boyunca yasaklandı. Bu yasağın nedeni, kamu düzenini sağlamakla birlikte aynı zamanda protesto yapmak isteyen vatandaşların toplu halde bulunmasının engellenmesi.
Okullar, geçen hafta TEOG sınavları nedeniyle iki gün yerine bir hafta boyunca tatil edildi. Halk, uzun süreli tatil istiyor, ancak valilik, eğitimin aksamaması görüşünde. Bu çerçevede,Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor. 
Olayların ardından hükümet, Kilis Valiliği’ne vatandaşın zararın karşılanmasını sağlamak amacıyla 10 milyon liralık ödenek gönderdi. Bu ödeneğin dağıtılmasına bugün başlanacak. Hava saldırılarına karşı kenti uyaracak erken uyarı sisteminin kurulması 
için açılan ihalede sona gelindi. Kısa sürede sistem devreye girecek. 
Suriyeliler’in gelmesiyle birlikte hareketlenen kent yaşamı, hem Suriyelileri gösterilen tepkilerden, hem de IŞİD roketlerinden dolayı önemli ölçüde etkilenmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde tepkilerin gösterilmesi sırasında yaşanan olaylar, Suriyelileri korkutmuş. 
Eskisi gibi gece hareketliliği de yok kentte. 

IŞİD’e karşı ÇNRA’lar devrede’
Kilis madalyonunun diğer yüzünde ise ‘milli güvenlik’ konusu var. 
Sınırın Suriye tarafındaki karışık ortam Kilis’i doğrudan etkiliyor. Düzensiz göçün yola girmesiyle rahat nefes almayı bekleyen kent, şimdilerde genel güvenlik sorunuyla boğuşuyor. 
Kuzey Suriye’deki son duruma göre; bölgeler sürekli el değiştiriyor. Muhaliflerin elindeki Dudyan IŞİD’e geçti. Jarez bölgesi IŞİD’in elinde. İgde Köyü de IŞİD kontrolünde. Azez’deki muhaliflerin etkisi sürüyor. Ancak, muhaliflerin parçalı yapısı, IŞİD’in elini kolaylaştırıyor. 
Kaldı ki Eğit-Donat’taki başarısızlık, IŞİD’in güçlü olmasını sağlıyor. 
Kilis’e yönelik roket ve top atışlarının yapıldığı bölgelerin başında hemen sınırdaki Muraygil ve Rayil köyleri geliyor. 20 kilometre menzilli köylere yönelik TSK müdahalelerinde etkili sonuçlar alınıyor ancak IŞİD güçlerinin çok çabuk yer değiştirmesi müdahaleyi zorlaştırıyor. 
Türkiye’nin ABD ile görüşüp anlaşmaya vardığı HIMERS güvenlik sistemi Mayıs’ta bölgeye getirilecek. TSK yerli üretim T-122 Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) sistemlerini sınır boyuna getirdi. Şimdilik mücadele fırtına obüslerinin yanısıra ÇNRA’larla yürütülüyor. 
Şu ana kadar Suriye’ye girme tercihini göstermeyen Türkiye’nin elini kolaylaştıracak tek yöntem, parçalı yapıdaki muhaliflerin birleşerek sınır boyunu IŞİD’den temizlemeleri olacak gibi görünüyor. 
Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Kilis’teki bayram havası yerini büyük tedirginliğe bırakmış durumda. 
Milli güvenlik konusunda kalıcı çözümler üretilememesi halinde Kilis ve Kilislileri 
zorlu süreç ve günler bekliyor.

Suriyeliler Kilis’ten göçmeye başladı

Suriyeliler’in büyük bölümü evlerinden çıkmazken, gelir durumu iyi olanların Kilis’i terk etmeye başladıkları ifade ediliyor. Kısa sürede yaklaşık 2 bin Suriyeli’nin kentten ayrıldığı belirtiliyor. 
Esnaf, birkaç ay öncesindeki ticari hareketliliği arar halde.
Gelen Suriyeliler nedeniyle kentte başlayan inşaat sektörü durma aşamasında. Yeni yapılan birçok apartman dairesi ve işyerinin dışında pek çok eski binada da kiralık ya da satılık ilanlarını görmek mümkün. 
Hükümet, Kilis’e son üç yılda 375 milyon liralık yatırım yaptı. Özellikle alt yapının güçlendirilmesinde halen görevde olan ve dört yıldır kenti yöneten tecrübeli Vali Tapsız’ın katkısı büyük. Tapsız, düzensiz göçün başladığı süreçten bu yana kentte görev yapıyor. Yerel halktan daha fazla Suriyeli’nin yaşadığı kenti en az sorunla yönetmeye çalışıyor.

Vali Tapsız’ın koordinesinde yürütülen projelerle köylerin alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra okullar, kamu binaları, gençlere yönelik tesisler, devlet hastanesi inşa edildi. Tarihi binaların yeniden onarımı da sağlanıyor. 
Bu çerçevede, bazı kamu binaları, camiler, konaklar restore edilerek yenilendi. Şimdi bu tarihi değerler, IŞİD roketlerinin tehdidi altında. Geçen hafta bir roket, yenilenme çalışması başlatılan bir camiye düşerek zarar verdi. 
Yazının girişinde de aktardığım gibi hükümet üyelerinin kente gelmesi halk üzerinde olumlu etki yaratıyor. 

Ne zaman ve nereye atılacağı belli olmayan IŞİD roketlerinin hedefinde olan Kilisliler, bu ziyaretlerle moral buluyorlar, ‘sahapsız’ olmadıklarını görüyorlar. 
 

 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.