Mevcut Belediye Başkanları başarılı mıydı, başarısız mıydı?

Her zaman yerel seçimler milletvekili seçimlerine kıyaslanmayacak kadar hararetli geçmiştir. Bu dönemde de yine öyle bir süreç yaşıyoruz. Aslında bana göre mantıklı olanın; ülkenin kaderini etkileyecek genel seçimlerin çok daha hararetli geçmesi daha önemli...Bizim gibi küçük şehirlerde yerel seçimler çok daha tantanalı geçiyor. Şehrin yapısı gereği, neredeyse herkesin birbirini şahsen tanıyor olması sebebiyle basit yerel siyasetimizden çok daha fazla etkileniyoruz. Neyse, normal bir durum. Çok da önemli değil… Geçen gün iki arkadaşımla sohbet ederken bu yazının konusunu düşünmeye başladım. Sohbet mevcut belediye başkanlarının bugüne kadar geçirdikleri görev sürelerinde başarılı olup olmadığına kadar gitti... Bir siyasetçi olan belediye başkanının başarılı olup olmamasının kriteri nedir? Ölçü;  Muhaliflerin “istemezük” nidaları mı olacak?, Takıntılı bazı kişilerin, kişisel husumetleri mi olacak?, Aday adayı olan insanların duygusal siyasi beklentileri mi olacak?, Yoksa, icraatların doğrudan muhatabı olan ve genelde susmayı tercih eden sessiz çoğunluğun ne düşündüğü mü olacak? Sonra fark ettim ki, kafasında hiçbir hesap olmayan, olaylara daha mantıklı yaklaşan, icraatın doğrudan muhatabı olan sessiz çoğunluğu ciddiye almak daha doğru. Bu tavırla özlem duyduğumuz nitelikli tartışma ortamına kavuşmuş olacağız. Öyleyse, bir başkanlık döneminde yapılan icraatların hem artıları vardır hem de eksileri. Yapılanları beğenilerimize veya ihtiyaçlara göre sıraladığımızda başarı kriterini daha sağlıklı ortaya çıkartabiliriz. Cadde ve sokakların yolları, kaldırımlar ne alemde? Kapalı Sabit Pazarı yaptılar mı, yapmadılar mı? Semt konakları, bilgi evleri, kültür merkezleri, sosyal tesisler yapıldı mı yapılmadı mı? Şehrin görüntüsü, makyajı, altyapısı, üst yapısı tamam mıdır? Çocuklar için oyun grupları, yetişkinler için spor grupları donatıldı mı? Eksik kalındı mı? Altlarında lüks arabalrla gezip, milletin derdini, ihtiyacını, beklentilerini gözardı ettiler mi, duyarlı mıydılar? İnsanların piknik yapacakları, tiyatro izleyecekleri, evlenecekleri, sünnet yapacakları tesis ve mekanları hizmete açtılar mı? Yoksa yerinde mi saydılar? Ulaşım için araç sayılarını artırdılar mı? Yenilediler mi? Eğitim için okullara katkı sundular mı? Sağlık için yatırım yaptılar mı? Gençlere, yaşlılara, engellilere, çocuklara, ev kadınlarına sosyal ve kültürel katkı sundular mı? İnsanlara dokunabildiler mi? Kentin temizliğini sağlayabildiler mi? Hastaya, şehit ailesine, gazilere ve yakınlarına duyarlımıydılar? Bu yöntem sonunda kararınızı daha sağlıklı vereceğinize eminim. Dikkat ettiyseniz kriterleri ortaya koymanın haricinde kişisel kanaatimi yazmadım. Daha iyi şeyler yapacağını iddia edenleri de dinleyelim. Belki hakikaten ufkumuzu artıracak şeyler öğreneceğiz. Ama lütfen kırmadan, dökmeden, edebimizi muhafaza edelim. Önceliğimiz bu şehirse, ancak sağlıklı tartışma ortamı ile bir fayda sağlayabiliriz… Lakin mevcudu değerlendirmenin yöntemini yazdım. “E Gebze'ye, Darıca'ya, Çayırova'ya, Dilovası'na ne yaptılar şimdiye kadar?” demek bir irade beyanı olabilir ama mantık ilmiyle çelişilmemelidir. Olana bakalım. Kaç yılda bu kadar şeyin yapıldığına bakalım. Eldeki imkânlarla yeterli mi, değil mi, onu düşünelim. Daha sonra nelerin yapılabileceğine kafa yoralım… Hiç konuşmayanlar var...Birileri halk birileri vatandaş diyor onlara... Onlar şimdilik susuyorlar ama asıl başrolde olan onlar...Sandığı bekliyorlar. Haydi sessiz çoğunluk, sıra sizde…