Mutlu, sorunları tek tek sıraladı

Siyaset 24.11.2020 - 15:41, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:35
 

Mutlu, sorunları tek tek sıraladı

Eğitim İş Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntıları madde madde sıraladı. Eğitim İş Sendikası Kocaeli 1 Nolu Şube 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle sendika binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Eğitim İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu, öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntıları bir bir sıraladı. İşte Eğitim İş Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu’nun açıklamaları; “Son 20 yılda valisinden Cumhurbaşkanı'na kadar öğretmeni azarlama hadsizliğini adeta bir ritüel haline getirenler her Öğretmenler Günü'nde en cümbüşlü övgüleri dizmeyi kimseye bırakmasa da, biz eğitim emekçileri için gelinen acı nokta şöyledir:   1. Ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Küresel salgın sürecinde neredeyse sabah akşam bilgisayar başında, mesai kavramından yoksun bırakılarak çalışan öğretmenlerimiz, yüz yüze eğitim döneminden daha fazla çalışır hale gelmiştir. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır.   2. Yeni nesillerin ve dolayısıyla geleceğin mimarlığı olan öğretmenliği yapmak için üniversite sıralarında dirsek çürüten yarım milyona yakın gencimiz, atanmadığı için mesleğine kavuşamamanın hayal kırıklığı içinde yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.   3. Kamuda mesleğini icra eden öğretmenlerimiz, keyfi disiplin cezaları, sürgün niteliğinde görevlendirmeler ve liyakatsiz atanan yöneticilerin mobbingine maruz kalırken, özel okullardaki meslektaşlarımızda AVM'lerde okul tanıtımı yapmaları bile istenir hale gelmiştir.   4. Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır.    5. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması eğitimde niteliği artırmaya yetmemiştir. Gerici müfredat; tarikatların vakıf adı altında okullara sokulması; sürekli değişen sınav sistemi; çağın gereklerine değil sermayenin ihtiyaçlarına göre atılan adımlar; ikili eğitim ve taşımalı eğitim utancının hala sürdürülmesi gibi rahatlıkla uzatılabilecek bir liste nedeniyle öğretmenler, veliler ve öğrenciler için cehenneme dönmüştür.   6. Meslek itibarı zayıflatılan, statüleri düşürülen öğretmenler, çok kolay tehdide uğrar, şiddete maruz kalır hale gelmiştir. Bu karanlık tablonun aydınlığa kavuşması için;   • Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınması, • Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi, • Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, • Eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınması, • İş güvencesinden yoksun sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi, • Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil, gerçekçi bir biçimde belirlenmesini, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi, • Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesi, • Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınması, • Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grevli toplu sözleşme hakkının tanınması şarttır.

Eğitim İş Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntıları madde madde sıraladı.

Eğitim İş Sendikası Kocaeli 1 Nolu Şube 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle sendika binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Eğitim İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu, öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntıları bir bir sıraladı. İşte Eğitim İş Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Sabri Mutlu’nun açıklamaları; “Son 20 yılda valisinden Cumhurbaşkanı'na kadar öğretmeni azarlama hadsizliğini adeta bir ritüel haline getirenler her Öğretmenler Günü'nde en cümbüşlü övgüleri dizmeyi kimseye bırakmasa da, biz eğitim emekçileri için gelinen acı nokta şöyledir:  

1. Ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Küresel salgın sürecinde neredeyse sabah akşam bilgisayar başında, mesai kavramından yoksun bırakılarak çalışan öğretmenlerimiz, yüz yüze eğitim döneminden daha fazla çalışır hale gelmiştir. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır.  

2. Yeni nesillerin ve dolayısıyla geleceğin mimarlığı olan öğretmenliği yapmak için üniversite sıralarında dirsek çürüten yarım milyona yakın gencimiz, atanmadığı için mesleğine kavuşamamanın hayal kırıklığı içinde yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.  

3. Kamuda mesleğini icra eden öğretmenlerimiz, keyfi disiplin cezaları, sürgün niteliğinde görevlendirmeler ve liyakatsiz atanan yöneticilerin mobbingine maruz kalırken, özel okullardaki meslektaşlarımızda AVM'lerde okul tanıtımı yapmaları bile istenir hale gelmiştir.  

4. Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır.   

5. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması eğitimde niteliği artırmaya yetmemiştir. Gerici müfredat; tarikatların vakıf adı altında okullara sokulması; sürekli değişen sınav sistemi; çağın gereklerine değil sermayenin ihtiyaçlarına göre atılan adımlar; ikili eğitim ve taşımalı eğitim utancının hala sürdürülmesi gibi rahatlıkla uzatılabilecek bir liste nedeniyle öğretmenler, veliler ve öğrenciler için cehenneme dönmüştür.  

6. Meslek itibarı zayıflatılan, statüleri düşürülen öğretmenler, çok kolay tehdide uğrar, şiddete maruz kalır hale gelmiştir.

Bu karanlık tablonun aydınlığa kavuşması için;  

• Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınması,

• Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi,

• Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini,

• Eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınması,

• İş güvencesinden yoksun sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi,

• Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil, gerçekçi bir biçimde belirlenmesini, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi,

• Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesi, • Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınması,

• Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grevli toplu sözleşme hakkının tanınması şarttır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.