19 NİSAN  CUMA - 23 NİSAN SALI 2024

‘Süt ithalatı ile dışa bağımlılığımız artıyor’

Kocaeli 16.10.2018 - 10:20, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

‘Süt ithalatı ile dışa bağımlılığımız artıyor’

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, “Kemiksiz sığır eti ithalatı ve ABD’den süt ithalatı ile dışa bağımlılığımız artıyor.” dedi.

Ülkeyi yönetenlerce son dönemde alınan kararlarla, ABD'den yeniden süt ürünleri ithalatının önünün açıldığını ifade eden TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, “ Tarım ve hayvancılık ürünlerinde dışa bağımlılık her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz günlerde Et ve Süt Kurumu (ESK) Tarım Bakanlığının izin vereceği ülkelerden 300 tır taze soğutulmuş kemiksiz sığır eti-lop et ithal edeceğini açıkladı. Et ve Süt Kurumu, ithal edilecek olan 300 TIR etin gümrük işlemlerinin yapılması için hizmet alım ihalesi açtı. İhale için sadece 1 gün süre verildiği duyuruldu. İhale için verilen bir günlük süre, bu süre zarfında ihale hazırlığı yapılması çok mümkün olmadığından akıllarda ithalatçı firmanın zaten belli olduğu kuşkusunu doğurdu. SÜT ÜRÜNLERİNİ İTHAL EDEN BİR ÜLKE ESK tarafından ithal edilen canlı hayvanlarda tespit edilen ve ülkemizin farklı bölgelerine, illerine yayılan şarbon felaketinin üzerinden çok zaman geçmeden yeni et ithalatlarının önünün açılması yeni felaketlerin de önünü açmaya gebe. Uygulanan dışa bağımlı tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden hayvan yemi ve gübre gibi diğer tarımsal girdilerde dışa bağımlı hale getirildik. Üreticimiz masrafları karşılayamaz, üretim yapamaz hale geldi. Bu durum hayvan varlığımızın her geçen yıl azalmasına sebep oldu. Türkiye'nin son 10 yılda yapılan süt ürünleri ithalat rakamları Amerikan Tarım Bakanlığı raporunda ülkeler bazında yer alıyor. Bir zamanlar süt ve süt ürünleri ihraç eden bir ülkeyken nasıl oldu da süt ürünlerini ithal eden bir ülke haline getirildik? İTHALAT HER GEÇEN GÜN ARTIYOR Son iki ayda dövizdeki artışa bağlı olarak hammadde fiyatlarındaki artışa rağmen, çiğ süt fiyatının artmaması hatta bir miktar düşmesi nedeniyle üretici zarar ediyor. Zararına üretimi sürdürmek istemeyen çiftçi ineklerini kesimhaneye veya kasaba götürüp kestiriyor. Süt ürünleri alıp satan market zincirleri çok yüksek kâr marjlarıyla bunları tüketiciye satıyor. Üretici ucuza satarken, tüketici pahalıya alıyor. Peynir, tereyağ gibi süt ürünlerinin fiyatları tüketicinin alım gücünü aşınca sahte tereyağı, içinde süt olmayan peynir ve benzeri tağşişleri yapanlar da artıyor. Hayvan varlığımız, dolayısıyla da süt üretimimiz gittikçe azalırken, buna karşı bir önlem almak yerine derhal ithalata başvuruluyor. İthalat her geçen gün artıyor. VAR OLANLAR YAŞATILMALI-GELİŞTİRİLMELİ Köylümüzün bilimin tüm olanaklarıyla donatılması hem üretim verimini arttıracak hem de hayvan hastalıkları ve ölümleriyle mücadele etmesini sağlayacaktır. Kooperatifler yaygınlaştırılırsa, üretici ile tüketici arasındaki uçurum ortadan kalkacaktır. Üretmen tarladan sofraya ürününü ulaştırabilecektir. Yerli hayvan yemleri yetiştirilmeli-üretilmeli, üretici yemde dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır. Hayvan varlığımızın artması ve verimli olması için araştırma enstitüleri kurulmalı, var olanlar yaşatılmalı-geliştirilmelidir. Böylece yerli tohumlarımız ve hayvancılıkta yerli ırkların üretilmesi ve geliştirilmesi sağlanmalıdır. Ancak o zaman yine tarım ve hayvancılıkta kendine yeten ve hatta daha fazlasını üretip ihraç edebilen bir ülke haline gelebiliriz.” dedi
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, “Kemiksiz sığır eti ithalatı ve ABD’den süt ithalatı ile dışa bağımlılığımız artıyor.” dedi.

Ülkeyi yönetenlerce son dönemde alınan kararlarla, ABD'den yeniden süt ürünleri ithalatının önünün açıldığını ifade eden TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, “ Tarım ve hayvancılık ürünlerinde dışa bağımlılık her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz günlerde Et ve Süt Kurumu (ESK) Tarım Bakanlığının izin vereceği ülkelerden 300 tır taze soğutulmuş kemiksiz sığır eti-lop et ithal edeceğini açıkladı. Et ve Süt Kurumu, ithal edilecek olan 300 TIR etin gümrük işlemlerinin yapılması için hizmet alım ihalesi açtı. İhale için sadece 1 gün süre verildiği duyuruldu. İhale için verilen bir günlük süre, bu süre zarfında ihale hazırlığı yapılması çok mümkün olmadığından akıllarda ithalatçı firmanın zaten belli olduğu kuşkusunu doğurdu.

SÜT ÜRÜNLERİNİ İTHAL EDEN BİR ÜLKE

ESK tarafından ithal edilen canlı hayvanlarda tespit edilen ve ülkemizin farklı bölgelerine, illerine yayılan şarbon felaketinin üzerinden çok zaman geçmeden yeni et ithalatlarının önünün açılması yeni felaketlerin de önünü açmaya gebe. Uygulanan dışa bağımlı tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden hayvan yemi ve gübre gibi diğer tarımsal girdilerde dışa bağımlı hale getirildik. Üreticimiz masrafları karşılayamaz, üretim yapamaz hale geldi. Bu durum hayvan varlığımızın her geçen yıl azalmasına sebep oldu. Türkiye'nin son 10 yılda yapılan süt ürünleri ithalat rakamları Amerikan Tarım Bakanlığı raporunda ülkeler bazında yer alıyor. Bir zamanlar süt ve süt ürünleri ihraç eden bir ülkeyken nasıl oldu da süt ürünlerini ithal eden bir ülke haline getirildik?

İTHALAT HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Son iki ayda dövizdeki artışa bağlı olarak hammadde fiyatlarındaki artışa rağmen, çiğ süt fiyatının artmaması hatta bir miktar düşmesi nedeniyle üretici zarar ediyor. Zararına üretimi sürdürmek istemeyen çiftçi ineklerini kesimhaneye veya kasaba götürüp kestiriyor. Süt ürünleri alıp satan market zincirleri çok yüksek kâr marjlarıyla bunları tüketiciye satıyor. Üretici ucuza satarken, tüketici pahalıya alıyor. Peynir, tereyağ gibi süt ürünlerinin fiyatları tüketicinin alım gücünü aşınca sahte tereyağı, içinde süt olmayan peynir ve benzeri tağşişleri yapanlar da artıyor. Hayvan varlığımız, dolayısıyla da süt üretimimiz gittikçe azalırken, buna karşı bir önlem almak yerine derhal ithalata başvuruluyor. İthalat her geçen gün artıyor.

VAR OLANLAR YAŞATILMALI-GELİŞTİRİLMELİ

Köylümüzün bilimin tüm olanaklarıyla donatılması hem üretim verimini arttıracak hem de hayvan hastalıkları ve ölümleriyle mücadele etmesini sağlayacaktır. Kooperatifler yaygınlaştırılırsa, üretici ile tüketici arasındaki uçurum ortadan kalkacaktır. Üretmen tarladan sofraya ürününü ulaştırabilecektir. Yerli hayvan yemleri yetiştirilmeli-üretilmeli, üretici yemde dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır. Hayvan varlığımızın artması ve verimli olması için araştırma enstitüleri kurulmalı, var olanlar yaşatılmalı-geliştirilmelidir. Böylece yerli tohumlarımız ve hayvancılıkta yerli ırkların üretilmesi ve geliştirilmesi sağlanmalıdır. Ancak o zaman yine tarım ve hayvancılıkta kendine yeten ve hatta daha fazlasını üretip ihraç edebilen bir ülke haline gelebiliriz.” dedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.