Yerinde bir operasyondur

Çayırova 14.04.2018 - 21:15, Güncelleme: 26.12.2020 - 11:33
 

Yerinde bir operasyondur

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bugün Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde vatandaşlarla buluştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Çayırova ilçesinde yaptırdığı yarı olimpik havuzun tanıtım törenine katılan Başbakan Yardımcısı Işık gündemdeki konuları değerlendirdi.Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, 28 şubat postmodern darbesinin aktörlerinin hukuk önünde yargılanması ve ceza almasıyla ilgili konuştu. “Türk demokrasi tarihinde ilk defa bir darbe hukuken mahkum edilmiş oldu.” dedi. Suriye’ye yapılan operasyonu da değerlendiren Işık “yerinde bir operasyondur” dedi.

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık Çayırova'da katıldığı Yarı Olimpik Yüzme Havuzu açılışında dünya ve ülke gündemini de değerledirdi. Işık, “Dünün en önemli gündemi 28 şubat  davasında verilen karar. 21 kişi biri sivil 20  asker  ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Sonra iyi halleri göz önünde b ulundurularak cezaları müebbette çevrildi.  Alınan cezalardan daha da önemlisi  bir darbe türkiyenin hukuk sistemi içerisinde adı ister klasik darbe olsun ister modern darbe olsun ister postmodern darbe olsun. İsterse farklı bir isimle olsun. bir darbe İlk defa  hukuk önünde mahkum edilmiş oldu. bu türk demokrasi tarihi açısından son derece önemli bir gündür.  Ve çok önemli bir karardır.  Evet ülkeyi halkın seçtiği insanlar yönetir.  Seçilen hükümetin görevini yapmasını engelleyecek demokrasi dışı  girişim hukuk önünde  cezalandırılmalıdır.”dediBaşbakan Yardımcısı Işık’ın  ilk değindiği konu 28 Şubat Davası’nda verilen kararlar oldu. Bu verilen kararlar ile darbeciliğin ve darbecilerin ilk defa hukuk önünde cezalandırıldığına dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık bundan sonra hiçbir darbecinin halkın iradesinin önüne geçemeyeceğini savundu: ÜLKE DARBELERE HEP SESSİZ KALMIŞTI Işık, “  Maalesef Türkiye uzun yıllar  bu darbelere sessiz kaldı.  Ancak halkımız sandıkta darbeyi mahkum etti. 1960 darbesini  sandıkta mahkum etti. 71 muhtırasını sandıkta mahkum etti. 80 ihtilalini sandıkta mahkum etti.  28 şubatı sandıkta mahkum etti.  2010 referandumundan sonra 12 Eylül yargılandı.  Ancak hayattaki iki sanığın peş peşe vefat etmeleri sonucunda mahkeme sanıksız kaldığı için dava  kendiliğinden düşmüş oldu.  şimdi ilk defa bir darbe postmodern 28 şubat  darbesi  hukuken mahkum edilmiş oldu.  bunu önemsiyoruz. Çünkü artık bu ülkede hükümetin görevini yapmasına hiç kimse hangi sebeple olursa olsun hangi gerekçeyle olursa olsun müdahil olmamalı. İşte bu mahkumiyet er veya geç yanlış yapanın bedelini ödeyeceği gerçeğini ortaya koyması açısından son derece önemli” dedi. Bu davanın bir de temyiz süreci olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık,  hukuki sürecin sonunda gerçek suçluların cezalandırılacağına suçu olmayanların da beraat edeceğine inandığını ifade etti: “Elbette. Davanın bir temyiz süreci var.  İstinaf ve yargı süreci. Bu süreçte tamamlanınca  umudumuz hak ve hakikat hakkıyla yerini bulsun. Kim,  yanlış yapmışsa bedelini ödesin. Masum olanlar da elbette bu sürenin sonunda beraat etsin. Bizim adalete bu konuda güvenimiz tamdır.  Adalet tecelli edecektir. Ancak bugün dün itibariyle  tarihe geçen en önemli  vurgu  kim yanlış yaparsa elinde silah bile olsa kim yanlış yaparsa bedelini er veya geç ödeyecektir. Bu noktada inşallah bundan sonra türiye bir daha böylesi bir darbe girişimen maruz kalmaz.” dedi. ASKERİN GÖREVLERİ NETLEŞTİ Başbakan Yardımcısı Işık, 15 Temmuz’dan sonra yapılan düzenlemeler ile askerlerin net görevinin yeniden tanımlandığını sivil asker ilişkisinin açık ve seçik bir şekilde belirtildiğine işaret etti: Işık,“15 Temmuz darbe girişiminden sonra biz bir daha asker siyasete müdahele etmesin  asker ikide bir  şu gerekçe veya bu gerekçeyle kendi asli işinin dışındaki işlere müdahale etmesin diye ç ok önemli  çok köklü düzenlemeler yaptık. Çok önemli  reformlar yaptık.  Askeri okulları milli savunma üniversitesi  bünyesine aldık.  Tanımları çok net oluşturduk.  Asker ve sivilin çalışacağı alanları çok net belirledik.  Askerin kendi işini çok daha  iyi yapması için gerekli düzenlemleri yaptık. Ama sivil alana müdahale etmemesi için de gerekli düzenlemleri yaptık.  İnşallah bundan sonra Türkiye artık 3. Dünya ülkelerine reva görülen darbe teşebbüslerine bir daha inşallah muhatap olmayacak. Buna inanıyoruz.  Bu açıdan dünkü davayı da önemsiyoruz.” dedi. KEŞKE DAHA ÖNCE YAPILSAYDI Başbakan Yardımcısı Işık,  önceki  sabah Suriye’nin kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle vurulmasını da yerinde ve doğru bir karar olarak değerlendirdi. Başbakan Yardımcısı Işık “keşke bu operasyon çok daha önceden 100 binlerce kişi ölmeden önce yapılsaydı” dedi:Işık açıklamasında, “Tabi bu sabah başka bir olayla karşılaştık.  O da Amerika İngiltere ve Fransanın kimyasal silah kullanımından dolayı suriyedeki kimyasal silah  depolarını ve üretim tesislerini vurması.  Bu çok gecikmiş bir operasyon.  Keşke ilk  bu zalim ESED,  ilk kimyasal silahı kullandığında Amerika birleşik devletleri  hatta birleşmiş milletler  güvenlik konseyi kendi üzerine düşeni yapsaydı da 100 binlerce insan masum insan hayatını kaybetmeseydi.  Dünkü operasyon yerinde bir operasyondur.  Ama bu operasyonun mutlaka caydırıcı olarak bundan sonra hiç kimsenin kimyasal silah kullanmaya cesaret edemeyceği şekilde  kararlığın bir ifadesi olarak özellikle sürekli  masada tutulması önemli. Evet hiç kimseye hiçbir gücün  bir yeri bombalamasını istemez. Ama kimyasal silahın kırmızı çizgi olduğunu ifade edenlerin gereğini yapması kaçınılmazdır. Tabi aynı hassasiyeti İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümde de b ekliyoruz. Filistin şu anda İsrail zulmü altında inlemekte.  Ümidimiz birleşmiş milletler güvenlik konseyinin  bu  zulme de kayıtsız kalmaması ve bu zulmün de bir an önce sona ermesi için gerekli tedbirleri almasıdır”      
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bugün Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde vatandaşlarla buluştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Çayırova ilçesinde yaptırdığı yarı olimpik havuzun tanıtım törenine katılan Başbakan Yardımcısı Işık gündemdeki konuları değerlendirdi.Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, 28 şubat postmodern darbesinin aktörlerinin hukuk önünde yargılanması ve ceza almasıyla ilgili konuştu. “Türk demokrasi tarihinde ilk defa bir darbe hukuken mahkum edilmiş oldu.” dedi. Suriye’ye yapılan operasyonu da değerlendiren Işık “yerinde bir operasyondur” dedi.

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık Çayırova'da katıldığı Yarı Olimpik Yüzme Havuzu açılışında dünya ve ülke gündemini de değerledirdi. Işık, “Dünün en önemli gündemi 28 şubat  davasında verilen karar. 21 kişi biri sivil 20  asker  ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Sonra iyi halleri göz önünde b ulundurularak cezaları müebbette çevrildi.  Alınan cezalardan daha da önemlisi  bir darbe türkiyenin hukuk sistemi içerisinde adı ister klasik darbe olsun ister modern darbe olsun ister postmodern darbe olsun. İsterse farklı bir isimle olsun. bir darbe İlk defa  hukuk önünde mahkum edilmiş oldu. bu türk demokrasi tarihi açısından son derece önemli bir gündür.  Ve çok önemli bir karardır.  Evet ülkeyi halkın seçtiği insanlar yönetir.  Seçilen hükümetin görevini yapmasını engelleyecek demokrasi dışı  girişim hukuk önünde  cezalandırılmalıdır.”dediBaşbakan Yardımcısı Işık’ın  ilk değindiği konu 28 Şubat Davası’nda verilen kararlar oldu. Bu verilen kararlar ile darbeciliğin ve darbecilerin ilk defa hukuk önünde cezalandırıldığına dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık bundan sonra hiçbir darbecinin halkın iradesinin önüne geçemeyeceğini savundu:

ÜLKE DARBELERE HEP SESSİZ KALMIŞTI

Işık, “  Maalesef Türkiye uzun yıllar  bu darbelere sessiz kaldı.  Ancak halkımız sandıkta darbeyi mahkum etti. 1960 darbesini  sandıkta mahkum etti. 71 muhtırasını sandıkta mahkum etti. 80 ihtilalini sandıkta mahkum etti.  28 şubatı sandıkta mahkum etti.  2010 referandumundan sonra 12 Eylül yargılandı.  Ancak hayattaki iki sanığın peş peşe vefat etmeleri sonucunda mahkeme sanıksız kaldığı için dava  kendiliğinden düşmüş oldu.  şimdi ilk defa bir darbe postmodern 28 şubat  darbesi  hukuken mahkum edilmiş oldu.  bunu önemsiyoruz. Çünkü artık bu ülkede hükümetin görevini yapmasına hiç kimse hangi sebeple olursa olsun hangi gerekçeyle olursa olsun müdahil olmamalı. İşte bu mahkumiyet er veya geç yanlış yapanın bedelini ödeyeceği gerçeğini ortaya koyması açısından son derece önemli” dedi. Bu davanın bir de temyiz süreci olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık,  hukuki sürecin sonunda gerçek suçluların cezalandırılacağına suçu olmayanların da beraat edeceğine inandığını ifade etti: “Elbette. Davanın bir temyiz süreci var.  İstinaf ve yargı süreci. Bu süreçte tamamlanınca  umudumuz hak ve hakikat hakkıyla yerini bulsun. Kim,  yanlış yapmışsa bedelini ödesin. Masum olanlar da elbette bu sürenin sonunda beraat etsin. Bizim adalete bu konuda güvenimiz tamdır.  Adalet tecelli edecektir. Ancak bugün dün itibariyle  tarihe geçen en önemli  vurgu  kim yanlış yaparsa elinde silah bile olsa kim yanlış yaparsa bedelini er veya geç ödeyecektir. Bu noktada inşallah bundan sonra türiye bir daha böylesi bir darbe girişimen maruz kalmaz.” dedi.

ASKERİN GÖREVLERİ NETLEŞTİ

Başbakan Yardımcısı Işık, 15 Temmuz’dan sonra yapılan düzenlemeler ile askerlerin net görevinin yeniden tanımlandığını sivil asker ilişkisinin açık ve seçik bir şekilde belirtildiğine işaret etti: Işık,“15 Temmuz darbe girişiminden sonra biz bir daha asker siyasete müdahele etmesin  asker ikide bir  şu gerekçe veya bu gerekçeyle kendi asli işinin dışındaki işlere müdahale etmesin diye ç ok önemli  çok köklü düzenlemeler yaptık. Çok önemli  reformlar yaptık.  Askeri okulları milli savunma üniversitesi  bünyesine aldık.  Tanımları çok net oluşturduk.  Asker ve sivilin çalışacağı alanları çok net belirledik.  Askerin kendi işini çok daha  iyi yapması için gerekli düzenlemleri yaptık. Ama sivil alana müdahale etmemesi için de gerekli düzenlemleri yaptık.  İnşallah bundan sonra Türkiye artık 3. Dünya ülkelerine reva görülen darbe teşebbüslerine bir daha inşallah muhatap olmayacak. Buna inanıyoruz.  Bu açıdan dünkü davayı da önemsiyoruz.” dedi.

KEŞKE DAHA ÖNCE YAPILSAYDI

Başbakan Yardımcısı Işık,  önceki  sabah Suriye’nin kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle vurulmasını da yerinde ve doğru bir karar olarak değerlendirdi. Başbakan Yardımcısı Işık “keşke bu operasyon çok daha önceden 100 binlerce kişi ölmeden önce yapılsaydı” dedi:Işık açıklamasında, “Tabi bu sabah başka bir olayla karşılaştık.  O da Amerika İngiltere ve Fransanın kimyasal silah kullanımından dolayı suriyedeki kimyasal silah  depolarını ve üretim tesislerini vurması.  Bu çok gecikmiş bir operasyon.  Keşke ilk  bu zalim ESED,  ilk kimyasal silahı kullandığında Amerika birleşik devletleri  hatta birleşmiş milletler  güvenlik konseyi kendi üzerine düşeni yapsaydı da 100 binlerce insan masum insan hayatını kaybetmeseydi.  Dünkü operasyon yerinde bir operasyondur.  Ama bu operasyonun mutlaka caydırıcı olarak bundan sonra hiç kimsenin kimyasal silah kullanmaya cesaret edemeyceği şekilde  kararlığın bir ifadesi olarak özellikle sürekli  masada tutulması önemli. Evet hiç kimseye hiçbir gücün  bir yeri bombalamasını istemez. Ama kimyasal silahın kırmızı çizgi olduğunu ifade edenlerin gereğini yapması kaçınılmazdır. Tabi aynı hassasiyeti İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümde de b ekliyoruz. Filistin şu anda İsrail zulmü altında inlemekte.  Ümidimiz birleşmiş milletler güvenlik konseyinin  bu  zulme de kayıtsız kalmaması ve bu zulmün de bir an önce sona ermesi için gerekli tedbirleri almasıdır”

 

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.