Yükselen Yeni Değer TURHAN İNŞAAT

Yükselen Yeni Değer Turhan İnşaat     İster iş dünyasından ister spor dünyasından olun aslında onu tanımayanız yoktur. Bülent Turhan… Özellikle son3 sezondur Gebzespor için çabaları, uğraşları herkesin gözü önünde… İş hayatında da İlker Çakır’ın sahibi olduğu KONTAKT bünyesinde gayrimenkul danışmanı olarak yer alıyor. Ancak Turhan’ı iş hayatında son dönem itibari ile yeni bir heyecan bekliyor. Soyadını verdiği TURHAN İNŞAAT ile sektöre imza atmaya hazırlanan Bülent Turhan’ın firmasına ait ilk projesi de hazır firmasının kurumsal yapısı da…   1972 doğumlu olan Bülent Turhan Trabzonlu olmasına karşılık Gebze’nin yerlisi denilebilecek ölçüde Gebzeli biri. Hatta 2 günlüğüne Trabzon’a gidip Gebze’yi özleyip 2 günü dahi kısaltan Gebze aşığı. Gebzespor ile gönül bağı da Trabzonspor’un dahi üstünde geldiğine herkes şahittir. Liseyi bitirip ardından askerlik görevini de tamamlayan Turhan, kömür satışı ile ticaret hayatına start vermiş.Ardından kendine ait dükkanda kıraathane işletmeciliği ile yavaş yavaş ticarette yoğrulmuş. İlkokul 3.sınıftan beri bir arada olduğu İlker Çakır ile beraberliği aslında yine çocuk yıllarında başlasa da ticari beraberliği de kıraathane işletmeciliği dönemi ile başladı. Aslında emlak ve gayrimenkul işleri ile kendini çok bağdaştırmasa da bu işin de tecrübesini almış. Birçok emlak ve gayrimenkul işi yapan sektördeki firma ve kişilere göre kendini biraz daha farklı görüyor Turhan…”Benim işim yatırımcıya klavuzluk yapmak.” Diyor… Stresli bir iş… Turhan, “Adam emekli olmuş ve ikramiyesini almış gelmiş parasını değerlendirmek istediğini söylüyor. Allah korusun. Adamın parasını değerlendirememek veya paranın değersizlenmesi gibi bir risk yüzünden uykularımın kaçtığını bilirim. İnsanların ümit ve beklentilerini boşa çıkarmak korkusu ile geçmiştir yıllarım. Allaha şükür…Bugüne kadar tek bir insanın güvensiz insan söylemine hedef olmadım. Hatta bu güven nedeniyle yeni kurduğum Turhan İnşaat’ın ilk projesi maket konumundayken dahi satış yaptım. Kaparo vereni de oldu, bana da bir daire ayır diyeni de oldu.” Diyerek artık gayrimenkul danışmanlığından inşaat sektöründeki geçişini de anlatmış oldu.   Avrupa’da dairelerin daha dar, daha az odalı olmasına da dikkat çeken Turhan, “Gebze’de arsa sıkıntısı yaşamak gibi bir durum sözkonusu değil. Gebze kendini sürekli yenileyen ve genişleten bir kent. Hadi inşaat yapacak Gebze’de arsa bitti diyelim. Gebze’deki evlerin büyük bir kısmı 1970 hatta daha öncesinde yapılmış evler. Ben dahi Aksesapağı’nda bu dönemde yapılmış bir evde oturuyorum.  O dönemlerde Gebze’nin en gelişmiş bölgesiydi Aksesapağı. Gebze’nin gelişimi ve yenilenmesi ile Gebze’nin kenarı olarak algılanmaya başladı. Yani sürekli değişen Gebze’nin Avrupa düzeyinde konutlara ulaşması gerekiyor. Eskiden 3+1 gibi geniş evler yapılıyordu. Şimdiler de herkesin ihtiyacı kadar oda sayısında daireler inşa ediliyor. Bugün Suadiye gibi bölgelerden dahi arayıp projelerimizin o bölgelerde yapılmasını talep edenler var. Oralar zaten gelişmiş noktalar. Bizler Gebze’nin vitrinini güzelleştirmeyi de düşünerek sektörde var olmak istiyoruz. “diyor. Projelerinden de kısaca bahseden Turhan, “En iyi malzemelerle, en kullanışlı şekilde binalarımızı sunmak en önemli hedefimiz.  Evi alan müşterinin elinde mutfak dolabı kalırsa, musluğu, zemini patlarsa zaten kimse bizimle iş yapmaz. Müşterimizin rahatlığı kadar kendi referansımızın da gelişmesi adına ortaya çıkan evlerimizin en üst düzeyde olmasına dikkat etmek en önemli misyonum olacak.”diyor. Biraz sektörü ve işi gücü kenara bırakıp Gebze’deki sosyal hayat üzerine de sohbet ettiğimiz Bülent Turhan, “Lise yıllarımda Gebze’de gidilecek gezilecek yer çok azdı. Eskihisar vardı ama bugünkü algı yapısında değildi. O dönemde kafe olarak işletilen yerlerinde algısı farklıydı. Ahlak bozuklukları ile gündeme gelen yerlerdi. O dönemler aklımızda öyle bir kalmış ki çocuklarım kafeye gideceğim deseler duygularım değişiyor. İzin verip vermemekte zorlanıyorum. İnternet ve sosyal meydanında varlığı ile bu ahlaki çöküntü sonrası çocuklarımızı daha da korumak adına bazen sosyallikten de ailece geri kalabiliyoruz. Bilindiği üzere ülkemizin bölünmesi ve yok olması adına çaba gösteren birçok dış merkezli ülkeler, örgütler var. Nasıl olmasın? Hala Malazgrit ile Anadolu’ya girişimizi, 1453’te İstanbul’u alışımızı, Kurtuluş Savaşı’ndan başarı ile çıkışımızı hazmedemeyen Konstantin’in torunları var. Ülkemizi öldürmekle bitiremeyeceğini anlayan bu dış merkezli odak noktaları çabalarını başka noktaya taşımış. Oğlunu kınalayıp askere gönderen annelerin olduğu, oğlu askerde ölen annenin “vatan sağolsun” değişini gören bu düşman askeri, erkekleri bırakıp anneleri hedef almış durumda. Gencecik kızlarımızı internet tuzaklarına düşürmek, fuhuş ve uyuşturucu batağına sürüklemek gibi yöntemleri hayata geçiriyorlar. Ahlaklı, vatansever annelerin yetişmemesi adına bir çaba içindeler. Bu tuzağa düşmeyelim.” Diyor ve nokta gibi cümlesini kurarak sohbetimizi bitiriyor. Asalet soydan gelir sonradan KAZANILMAZ