Atıklar kıymeti bilinmediğinde çöp, bilindiğinde biyogaz oluyor.

Geçmişte, özellikle kırsal alanlarda yaşayan insanların büyük ölçüde gübre olarak kullandıkları, kasnak denilen aletlerle kurutularak elde edilen, tezek ya da kerme olarak bilinen hayvan dışkısı, bugün biyogaz enerji üretiminde kullanılan materyallerin en başında geliyor. Yapı malzemesi, yakacak olarak kullanılan tezeğin, doğrudan kullanıldığında doğaya büyük ölçüde zarar verdiği ortaya çıktı. Biyogaz tesislerinde üretilen gazdan elektrik enerjisi, ısınma, yakıt gibi ihtiyaçlar karşılanırken geriye kalan atıklar, zararlı etmenlerden arındırıldığı için toprakta kimyasal kullanılmadan üretim yapılmasına olanak sağlıyor.

Kocaeli Üniversitesi’nden (KOÜ) Dr. Öğr. Üyesi Volkan Çoban’ın “Biyogaz tesislerinde üretilen gübrenin değerlendirme metotları ve fizibiliteye etkisi” konulu araştırmasına göre, biyogaz üretim süreci sonrasında üretilen katı gübrenin toprağı iyileştirici nitelikte, içerisinde toprak için faydalı azot, fosfor ve potasyum elementlerini barındırıyor. Ayrıca gübrenin tarıma yöneltilmesi ve sürdürülebilir şekilde yararlanılabilmesi hem tarım hem de çevre değerleri açısından oldukça önemli.

Tezekten ilham alan biyogaz enerji

KOÜ Teknoloji Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Volkan Çoban’ın araştırmasında bu alana yatırım yapmak isteyenler için biyogaz enerji tesislerinin, gaz üretimi sonucunda geriye kalan tesis çıktılarının gübre olarak satışının yapılabilmesinin yatırımı cazip hale getirdiği belirtiliyor.

Fizibilite hesaplama yöntemi kullanılarak risk değerlendirmesi yapılan çalışmada, büyükbaş atığı ve yumurtacı tavuk atığından elektrik üretimi yapan bir biyogaz tesisi baz alınarak hesaplamalar yapıldı. Hesaplamalara göre biyogaz santrallerinde elde edilen en önemli gelir kaynağının elektrik üretimi olduğu görüldü. Tesisin enerji ihtiyacı dışında kalan işletme giderleri de hesaba katıldığında, elektrik satışından elde edilen gelirlerin, gübre gelirlerinin çok altında kalabileceği ifade edildi. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisinde yayınlanan çalışmada, iyi planlanmamış finans yönetimi maliyetlere daha fazla yük getireceğinden biyogaz enerji üretim tesisinin, enerji üretim odaklı bir tesis olmaktan çok gübre üretimi odaklı bir tesis durumuna gelebileceğine dikkat çekildi. Bu durum biyogaz tesislerinin finansal olumsuzluklar karşısında zararı minimize edebilecek alternatif kazanımları olduğunu da gösterdi.

Yenilenemeyen enerji kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla doğa olaylarından elde edilecek yenilenebilir enerji teknolojilerine yönelim arttı. Bu teknolojilerin en yenisi olan biyogaz, enerji üretimi yanında çevresel atıkların kazanca dönüştürülmesiyle biliniyor. Finansal unsurlar dikkate alındığında biyogaz santrallerinin enerji üretiminden çok gübre üretim tesisleri olarak işlev görmesinin daha karlı/verimli olabileceği belirtiliyor.

Dönüştürülmeyen hayvan dışkısı doğayı zehirliyor

İnsan ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulan hayvan çiftlikleri, her yıl tonlarca dışkı üretiyor.   Bu dışkı atıklarında bulunan zararlı gazların, hava, su ve toprağa karışarak doğayı zehirlediği biliniyor. Hayvan dışkılarının dahi küresel ısınmaya etkisinin konuşulduğu son yüzyılda, ilkel yüzyıllardaki insan faaliyetlerinin, doğaya zarar verebilme potansiyelinin olmadığı düşüncesi yeniden araştırıldı.  Biyogaz enerji üretim teknolojisi ise bu araştırmaların sonuçlarından biri olarak görülüyor. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)