Borsada yeni zirveler ne zaman gelecek?

Merkez Bankası’nın sıkı duruşu ve ar­tan yabancı ilgisiy­le Türk Lirası varlıklara olan talep son dönemde önemli öl­çüde artarken Türk Lirası ge­lişmekte olan ülke para bi­rimleri arasında en çok tercih edilen carry trade para birimi oldu. Seçimlerin geride kal­ması, TCMB rezervlerinde ya­şanan iyileşme, not artırımı­na yönelik artan beklentiler ve yaz aylarıyla birlikte başlayan dezenflasyonist süreç bu nok­tada TL’nin neden çok tercih edildiğini ortaya koyuyor. Borsa İstanbul cephesine döndüğümüzde, BIST 100 en­deksi, 2024’ün ilk yarısında­ki yüzde 42,54’lük yükselişiy­le dünyadan en çok artan bor­saların başında geldi. Yılın ilk yarısında Sigortacılık, Hol­ding, Bankacılık sektörleri ön plana çıkarken; faiz ve büyü­me duyarlılığı düşük Gıda-İ­çecek ve İletişim sektörleri de BİST-100 üzerinde perfor­mans gösteren sektörler oldu. Ulaştırma endeksi BİST100’e paralel bir seyir izlerken yük­sek faiz ve büyümedeki yavaş­lamadan doğrudan etkilenen Sınai, Metal Ana, Gayrimen­kul, Kimya ve Taş-Toprak en­deksleri BIST100’ün gerisin­de kaldılar. BIST100 dışı his­seler de endeksin gerisinde kalırken özellikle Halka Arz endeksi BIST100’ün epeyce altında bir performansa sahne oldu. Bu süreçte, yabancı yatı­rımcı ise dönem dönem, ban­kacılık ve holding sektörlerine yoğun şekilde ilgi gösterirken, topyekün ve net bir yabancı gi­rişini, tahvil cephesinden farklı olarak, borsada henüz göreme­dik. Hatta Yabancı hisse tara­fında 7 haftadır arka arkaya sa­tıcı konumunda ve toplam satış 2 milyar doları geçti. Bunun­la birlikte geçen ayın sonunda Gri Liste’den çıkışımız, geçen hafta açıklanan ve beklentile­rin altında kalan enflasyon ile birlikte hisse tarafında işler değişmeye başlayabilir. İçinde bulunduğumuz hafta ve önü­müzdeki 2 haftayı bu anlamda yakından takip ediyor olacağız.

 

BORSADA YILSONU HEDEFİ 400 DOLAR

Borsa İstanbul açısından, kısa vadede bir patinaj ve kon­solidasyon yaşanıyor olsa da orta uzun vadeli olumlu hika­yenin devam ettiğini söyleye­biliriz. Enflasyonla mücadele­nin kararlılıkla sürdürüldüğü, ülke risk priminin gerilediği, TL’nin reel olarak değerlendi­ği, ülke kredi not artırım po­tansiyelinin korunduğu mev­cut süreçte uzun vadeli bakış açısıyla hisse senetleri cep­hesinde yönün yukarı olduğu­nu ve önümüzdeki aylarda TL bazında yeni zirve denemele­ri görebileceğimizi düşünüyo­ruz. Dolar bazında ise zirvele­rinden hayli uzakta kalmaya devam eden BIST-100 endek­sinde yılsonunda 400 seviyesi, 12-15 aylık vadede 500 seviye­lerinin hedef konumda olacağı kanaatindeyim. Dünya genelinde seçimler nedeniyle siyasi günde­min yoğunlaştığı bir döne­me girilirken, Türkiye’de seçimlerin geride kalması, TCMB rezervlerinde yaşa­nan iyileşme, not artırımı­na yönelik artan beklenti­ler ve yaz aylarıyla birlikte başlayan dezenflasyonist süreç özellikle sıcak para anlamında yabancı girişle­rinin artmasını beraberin­de getirebilir. Yabancının almaya başladığı ve alacağı büyük hisseler için oldukça olumlu bir sürecin başında olabiliriz. Ancak yabancının radarına giremeyen, ayrıca özel bir hikaye ya da beklen­tisi olmayan, borçlu, işletme sermaye ihtiyacı yüksek ve bunu kısa vadeli borçla çeviren şirketler içinse zor­lu süreç devam ediyor. Bu noktada yatırımcıların his­se seçiminde çok dikkatli olması gereken bir süreçte olduğumuzun bir kez daha altını çizelim.