Çayırova 15 Temmuz'u unutmadı UNUTTURMADI
Çayırova Kaymakamlığı nezaretinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz Fen Lisesi'nde düzenlenen 15 Temmuz Demoıkrasi Bayramı ve Şehitleri Anma programında duygulu anlar yaşandı.
Düzenlenen programa Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç, Çayırova Ak Parti İlçe Başkanı Ali Osman Gür, Çayırova Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Malkoç, ve Yönetim Kurulu Üyeleri, 15 Temmuz Gazisi Üzeyir Civan, okul müdürleri, idari birim müdürleri, sivil toplum kuruluşlları temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Program Saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim Tilaveti ile başladı. Ardından açılış ve selamlama konuşması için kürsiye gelen Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç, "15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yılına yaklaşıyoruz. Milletin gözünden tırnağından artırdığını elinden almak niyeti ile yapılan bir binadayız. Cinnet gecesini unutmamız imkansızdır. Aramızda Fen Lisesi öğrencilerimiz var. 15 Temmuz bize şunu gösterdi. İlk fırsatta bu milleti boğmak için yine ayaklanacaklar. Son 35 yılda 3 tane darbemiz var. Kudretli kişilerin çatık kaşlı resimleri ile hangi gece gözaltına alınırız, Kur'an-ı Kerim okumanın suç unsuru sayıldığı, başörtüsünün devlete bir tehdit olduğu dönemler gördük. Arkasından ülkemizde hızlı bir yükseliş başlamışken farklı gruplar yine ortaya çıkıp milleti ve devleti yok etme girişiminde bulundular. Biz bu birlik ve beraberliği sağlayamazsak yine bizi boğma girişimleri hortlayacaktır. Birlik ve beraberliğimiz bizim düşmana karşı tüm tarih boyunca en büyük silahımız olmuştur. Şehitlerimize gani gani rahmet hayatta olan gazilerimize şifa diliyorum."dedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç'un konuşmasının ardından program video sunumu ile sürdü.
GAZİ CİVAN DUYGULANDIRDI
15 Temmuz darbe girişiminde kolunu kaybeden gazi Üzeyir Civan'da o geceye izlenimlerini içeren bir konuşma yaptı. Civan " O alçakların o kan emicilerin heveslerini emellerini kursaklarında bırakmanın sevincini yaşıyoruz. Ben Allah'a şükürler ediyorum ki vatanımı milletimi korurken kolumu kaybettim. Keşke canımı da verebilseydim. Keşke bin kolum olsa da keşke evladım olsa da bu vatana millete verebilseydim. Bu alçakların girişiminden dersler çıkarmamız lazım. Özellikle gençlere şunu söylemek istiyorum. Yarın mühendis olacaksınız, siyasetçi olup ülkeyi yöneteceksiniz. Ama en önemlisi bu ülkeyi ne kadar güç sahaibi haline getirmeye çalışın. Kimsenin ülkemize göz dikme cesareti olmasın. O gece keyifle çay içiyorduk. Televizyonda Başbakanımızın konuşmasını takip ettik. Yerimizde durmak, çay keyfi yapacak zaman değildi. Bize en yakın olan Sabiha Gökçen Havaalanına gitme kararı aldım. Tehdit devam ediyordu. Dedelerimizin babalarımızın bir uhdesi vardı. Başbakan Adnan Menderes'i asılmasına izin verdiniz şimdi bari Başbakanınıza sahip çıkın sözleri kulağımdaydı. Orhanlı gişelerine gelmiştim. Orada bir polis aracı askerler tarafından otomatik tüfeklerle taranıyordu. Onlara asker demeyelim. Asker kılığına girmiş hainlerdi. Bir polşis başından vutulmuş şehit olmuştu. Bariyerleri geçip "Yapmayın asker polis kardeştir. Biz vatandaşız. Birbirimize kurşun sıkmayalım dedi. O esnada yerde buldum kendimi. Sağ elimi kaldırdım ufak bir kan vardı. Bir şeyim yok dedim. Ama sol kolumu kaldırmak istediğimde bir deri tutuyordu. kolum sarkmış yerde duruyordu. 18 yaşında Türkmen kardeşlerim 'Yaralı var' çağrısı ile kurtarıldım. Adalet mülkün temelidir. Hatta o gece annesi tutmasa 19 yaşındaki kızım da vurulacaktı. Bariyerlerden atlamaya çalışıyordu. Ama o gece ölecekmişiz yaralanacakmışız diye bir derdimiz yoktu. İmanımıza, vatanımıza, bayrağımıza sahip çıkmaktan başka bir emelimiz yoktu. Elhamdülillah sahipte çıktığımızı düşünüyorum. Ben kolumu kaybettim ama vatanımı kaybetmedim. Yüreğimizdeki iman her zaman yetecektir.Kimimiz alevi kimiz sünni kimimiz ermeni kimimiz Kürt, Laz, Türk olabiliriz. Bu vatana karşı çıkan kim olursa olsun evladım da olsun duruşum değişmez. Ama hep birlikte olursak karşımıza çıkan olmaz."dedi. Program ilahi dinletileri ve serginin gezilmesi ile sonrasında sona erdi.