“Onların gönlünü alarak birleşeceğiz!”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , "Skandalların ortaya çıkmasının üzerinden 2 ay geçmiş olmasına rağmen CHP cenahı hala üç maymunu oynamayı sürdürüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar'da bulunan Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldığı toplantıda, "AK Parti, İçişleri Bakanlığı'na verilmiş alelade bir dilekçeyle kurulmuş, sadece bir isim, amblem ve binadan ibaret bir parti değildir. AK Parti milletimiz tarafından kurulan sahibi de milletimizin bizzati kendisi olan bir partidir. Burası siyasi, sosyal veya ekonomik kariyer kurumu değil, hizmet odağıdır. Yaptığımız ve yapacağımız her şeyin merkezinde de, çevresine de milletimiz vardır. Bu bakış açısıyla işine dört elle sarılmayan hiç kimsenin AK Parti'de sorumluluk üstlenme hakkı da, başarılı olma şansı da yoktur. İl başkanlarımız tüm bu süreci kendi ileriden derleyip, toparlamak, yürütmekle, hepsinden önemlisi diğer herkese örnek olmakla yükümlüdür. Önce kendi kadrolarımızı, ardından üyelerimizin tamamını, onlarla birlikte de tüm toplumu kucaklayacak bir parti faaliyeti ortaya koyacağız" dedi.
"MESELE CHP OLUNCA, SUSPUS KESİLDİLER"
Erdoğan, "Son toplantımızda CHP'teki taciz, tecavüz, hırsızlık ve ahlaksızlık furyasına dikkat çekerek, CHP yönetiminin bu tablo karşısında yüzlerinin kızarmamasından duyduğum üzüntüyü sizlerle paylaşmıştım. Bu skandalların ortaya çıkmasının üzerinden 2 ay geçmiş olmasına rağmen CHP cenahı hala üç maymunu oynamayı sürdürüyor. CHP genel başkanı ve yönetimi görmedim, duymadım, konuştum taktiği ile bu meseleyi unutturmaya çalışıyor. Çoğu yalan ve iftira olan benzer meselelerde ortalığı birbirine katan sosyal medya silahşörleri ve güya STK'lar mesele CHP olunca, suspus kesildiler. Bu süreçte kimin haktan adaletten ve mağdurdan yana olduğu, kimin de bu kavramların sadece istismarını yaptığı ortaya çıkmıştır. CHP cenahı aynı yüzsüzlüğü sokaklarda rast gele çekilen fotoğraf kareleri üzerinden milletimizi karamsarlığa sürüklemeye çalışmakla sergiliyor. Üstelik her seferinde gerçekler yüzlerine çarpıldığı halde büyük bir pişkinlikle yalanlarında ısrara edebiliyorlar. Kendilerine destek vermediklerini düşündükleri toplum kesimlerine yönelik saldırganlıkları ise hem ahlak hem de akıl sınırlarını zorlayacak şekildedir. CHP'ye oy vermeyen öğretmeni öğretmen, polisi polis, hakimi hakim, rektörü rektör, bürokratı bürokrat saymıyorlar. Her hafta bir başka memur grubunu tehdit ediyorlar. CHP'ye destek vermeyen çiftçiyi zaten insan yerine bile koymuyorlar. Kendi yanlarında yer almayan işçiye, esnafa, sanatçıya, sporcuya hakarette sınır tanımıyorlar. Hatta bu zihniyet işi ülkemizin güzide bir sanatçısını televizyon programına misafir olarak katılanları linç etmeye kadar vardırdı. Son olarak bu partinin yöneticilerinden biri çıkıp baş çavuşundan uzman çavuşuna kadar diye başlayan bir cümleyle bir cümleyle kahraman ordumuzun mensuplarına saldırdı. Bunlar geçmişte vesayetin karşısında hazır ola geçen askere, rektöre, yargıca, savcıya alıştılar. Şimdi bu ülkenin tüm kamu görevlilerin devletin ve milletin emrinde görev yaptığını görünce tahammül edemiyorlar" şeklinde konuştu.
"PEKİ SİZ KİMİN, NEYİN MİLİTANISINIZ? "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TSK'nın değerli komutanlarını hedef almışlardı. Şimdi astsubayları ve uzman çavuşları da menzile aldıklarına göre muvazeneyi iyice kaybettiler. Neymiş bunların hepsi de AK Parti militanı olmuş. Bunlara en güzel cevabı emekli bir astsubayımızın yüreğinden kopan şu ifadeler veriyor; ben başçavuşum, ben uzman çavuşum, ben ülkemin bütünlüğünde gözü olanların karşısında militanım, ben binlerce şehidin kanının rengi alan bayrağıma uzanan ellerin karşısında militanım, ben ezana dokunan dillerin karşısında militanım, ben askerimiz, polisimi, öğretmenimi, çocuklarımı şehit edenlerin karşısında militanım, ben başçavuşum, uzman çavuşum, çok şükür ülkemin ve milletin militanıyım. Peki siz kimin, neyin militanısınız? Biz de bu kardeşimiz gibi soruyoruz. Bu milletin hakimine, askerine, polisine, askerine, öğretmenine laf edeneler siz kimin ve neyin militanısınız? Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla kol kola yürüyenler, Ankara'dan İstanbul'a kol kola yürüyenler siz kimin ve neyin militanısınız? Her mikrofon uzatıldığında, Türkiye'yi yurtdışına şikayet edenler siz kimin ve neyin militanısınız? Ülkemizin her başarısına gölge düşürmek için terör örgütlerinin ve onları arkalayanların bile aklına gelmeyecek yalanları sıralayanlar siz kimin ve neyin militanısınız? Girdiği her seçimde sokaktaki iki kişiden birinin oyunu alan bir partiye bu ithamı yapanlar kendilerinin kimlerle hangi işleri çevirdiği milletimizin bilmediğini mi sanıyorlar. Seçimlerde gizli ittifakı terör örgütü güdümlü partileri milletin görmediğini mi sanıyorlar. Parti teşkilatlarını ve belediyelerini saran hastalıklı zihniyetten kendi mensupları bile rahatsızken milletimizin bunları hafızasına kaydetmediğini mi sanıyorlar. Eğer öyle sanıyorlarsa aldanıyorlar. Milletimiz bunların hepsinin hesabını vakti, saati geldiğinde sorar. Çok partili siyasi hayatımız bunun örnekleriyle doludur. Hukuk bu konuların adili taraflarıyla ilgili olarak elbette kendi üzerine düşeni yapar. Biz düşen o güne kadar, tüm bu taciz, tecavüz, hırsızlık, ahlaksızlık vakalarının siyasi faturasına CHP'nin önüne koymaya devam etmektir" dedi.
"BİZ YILI POZİTİF BÜYÜMEYLE KAPATMAYI UMUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merhum Karakoç gibi ifade edecek olursak, 'Beden ölür çürür cana bakın siz, kim kiminle ürür ona bakın siz, bırakın dönsün dönme dolaplar, haktan hakikatten yana bakın siz' evet hayatımız boyunca yaptığımız gibi bundan sonra da haktan ve hakikatten yana bakarak yolumuza devam edeceğiz. Milletimizin duasını en büyük paye kabul ederek hizmet ve eser üretmeyi sürdüreceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayana kadar durmayacağız, duraksamayacağız. Geçtiğimiz yılı salgının gölgesinde geçirmiş olmamıza rağmen yatırımlarda ve bütçe uygulamalarında oldukça iyi sonuçlarla kapattık. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamına yakınının ciddi küçülme beklediği bir dönemde biz yılı pozitif büyümeyle kapatmayı umuyoruz. Özellikle ihracatçılarımız ve ihracata yönelik üretim yapan sanayicilerimiz bu kriz dönemini adeta fırsata çevirdi. Salgın tedbirleri sebebiyle sıkıntıya düşen tüm kesimlere devletin imkanlarını sonuna kadar açtık. Hibe ödemelerinden destek programlarına kadar pek çok uygulamayla bu sıkıntılı dönemde milletimizin yanında yer aldığımızı gösterdik. İnşallah 2021 yılında çok daha büyük bir atılım gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Küresel, ekonomik ve siyasi sistemdeki sarsılma yeni bir yapılanmaya doğru gidiyor. Yaşadığımız büyüklü küçüklü badireler ülkemizi her türlü krize dayanıklı hale getirmiştir. Temel hizmet altyapılarından savunma sanayine kadar her alanda hedeflerimizi hayata geçirebilecek seviyeye geldiğimize inanıyorum. Son 18 yılda kurduğumuz güçlü altyapı ve inşa ettiğimiz siyasi mimari sayesinde ilkemizi inşallah yeni küresel düzende hak ettiği yere taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
"2023 SEÇİMLERİ DİĞER BİR ÇOK FAKTÖRÜN YANİ SIRA BU TARİHİ SÜRECİN BAŞARISI BAKIMINDAN DA ÖNEMLİDİR"
Erdoğan, "Geçmişte siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik yetersizlikler sebebiyle değerlendiremediğimiz fırsatları inşallah bu defa kaçırmayacağız. Tabi bu tabloyu sadece biz görmüyoruz. Kimi rakibimiz, kimi hasmımız, kimi dostumuz olan çevreler de bu fotoğrafı okuyor. Ülkemin son dönemde maruz kaldığı orantısız kimi saldırıların gerisinde işte bu sancı vardır. Son bir gayretle Türkiye'yi yeniden oyunun dışına itmek, rayından çıkarmak, hedeflerinden koparmak isteyenler ellerindeki tüm kozları sahaya sürmüş durumdadır. Buna karşılık dostlarımızın muhabbetini, sevgisini, desteğini de günlü bir şekilde yanımızda hissediyoruz. 2023 seçimleri diğer birçok faktörün yani sıra bu tarihi sürecin başarısı bakımından da önemlidir. Teşkilatlarımıza her fırsatta seçim gününe kadar var güçleriyle çalışmalarını telkin etmemizin gerisinde, üstlendiğimiz tarihi sorumluluğu hakkıyla yerine getirme arzusu yatıyor. Sizler de kendi illerinizde aynı misyonu taşıyorsunuz. İnşallah hep birlikte bu mücadeleden alnımızın akıyla çıkacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun" diye konuştu.