Biraz saygı, biraz anlayış…
Ülkemizde 1950' li yıllardan sonra ulaşımdaki gelişmeler ve sanayileşmedeki artış ile köyden kente doğru bir iç göç başlamıştır. Köyden kente doğru başlayan göç ekonomi, eğitim, sağlık gibi birçok alanda sebep olduğu olumsuzluklarının yanında trafikte de problemlerin ortaya çıkmasına ve artmasına vesile olmuştur.
Her geçen gün kentlerde yaşayan insan sayısı, araç sayısı akıllara durgunluk verecek bir biçimde artıyor. Artmaya da devam edecek. Tabii ki bu yoğun artışlar beraberinde birçok sorunların oluşmasına da sebep olacaktır. Kentlerde yaşanan bu yoğunluktan kaynaklanan problemlerin azalmasına insanların biraz saygılı, biraz anlayışlı olmaları mutlaka bir katkı sağlayacaktır.
Bunun için öncelikle herkes; kendi nefsini eğitecek, terbiye edecek. Başkalarına karşı saygılı olacak, kendisine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi, başkalarına yapmayacak. Hoşgörülü ve anlayışlı olacak. Tabi ki insanlarımız bütün bunları yaparken, eğitim kurumlarımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızda insanlara yardımcı olmaları, kendi görev kapsamları içerisinde var olan sorumluluklarını titizlikle yerine getirmeleri ve çözümler üretmeleri gerekir. Ancak ne hikmetse konu trafik olunca ne ders alıp akıllanırız, ne de kurallara uyarız. İstendiği kadar anlatılsın, istendiği kadar yazılıp çizilsin, televizyonlardan, radyolardan ve her türlü yazılı basından kaza haberleri verilsin, kazalar gösterilsin nafile. Nedendir bilmem bizde insanlar trafiğe çıkınca geçici bir şiddet patlaması (delilik hali) yaşanıyor.
Kurallara uymamanın doğuracağı en acı sonuçları çok iyi bilen insanlar bile tuhaflaşıyor, trafik canavarı kesiliyor. Özelliklede yol verme söz konusu olunca kaza yapmayı göze alabiliyor, hatta silahını çekip insan öldürüyor, inatlaşıyor ve yol vermiyor. Oysa yol verilse, hem kendisi hem de başkaları için hayat daha kolay olacak.
Burada çok sıklıkla yaşadığım bir hususu aktarmak istiyorum. Her gün işe gidip/gelirken yol kenarında işine, okuluna giden/dönen ya da karşıdaki durağa varmak için karşıya geçmek isteyen yayaları ve yan sokaktan çıkıp anayola girmek isteyipte diğer araçlar müsaade etmediği için bir türlü anayola çıkamayıp bekleyen araç sahiplerini görüyorum. Yavaşlayıp geçmeleri için işaret edip yol veriyorum. Arkamdaki araç bu durumu görmesine rağmen sanki yayalara/araçlara yol vermek sana mı kalmış dercesine uzun uzun kornaya basıyor ya da hemen yandan yayaları/araçları hiçe sayarak geçip gidiyor. Oysa benim yol verdiğim o insanların tamamına yakını ya tebessüm göstererek yada memnuniyetini gösteren hareketler yaparak duydukları memnuniyeti gösteriyorlar.
Demek ki Trafik adabına uyulduğu takdirde diğer insanların da, trafik adabına ve Sorumluluk, Yardımlaşma, Hoşgörü, Nezaket, Saygı, Sabır, Trafik Kültüründe Birbirini Uyarma, Feragat ve Fedakârlık gibi trafikte ki temel değerlere uymalarına zemin hazırlamış olunur.
Sorumluluk duygusuna sahip bir sürücü, sadece araç kullanmayı değil, aynı zamanda kendine hâkim olma, davranışlarının sonuçlarını düşünerek hareket etme, trafikte bir başkasının yolunu yani hakkını gasp etmeme, yapılan yanlışlara tahammül gösterme, hakaretlerde bulunmama, yayalara öncelik verme, saygılı ve anlayışlı olma gibi doğru davranış ve tutumlar sergilerler.
Tabii ki trafikte sorumlu davranma sadece sürücüler için değil aynı zamanda yayalar içinde geçerli olduğu unutulmamalı.
Diyeceğim o ki, konu trafik ve kazalarsa, sadece polisiye tedbirlerle sorun çözülmüyor. Her konuda olduğu gibi trafik sorununun çözümü de biraz sabır, biraz anlayış, biraz saygı gerektiriyor…
Hep beraber idrak ettiğimiz Kurban Bayramı ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilleri birleşince 9 günlük bir tatil oluşmuştu. Bu tatili fırsat bilen çok sayıda insanımız memleketlerine yada tatil beldelerine gittiler. Artık tatil bitiyor. Dönüşler başladı. TRAFİK KAZALARINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN:… Tüm vatandaşlarımızın yola çıkmadan önce araç bakım ve periyodik muayeneleri yaptırmalarını, trafikte son derece DİKKATLİ, SABIRLI VE ANLAYIŞLI olmalarını tavsiye eder, ilgili makamlarca da gerekli önlemlerin alınacağı ümidi ile bütün yurttaşlarımıza kazasız, güvenli yolculuklar dilerim.
Eğitimci Yazar