Madde bağımlılığına karşı aileler bilgilendirilsin.
Madde Bağımlılığıyla mücadelede en kararlı isimlerin başında şüphesiz aileler gelmelidir. Özellikle gençlerin risk altında olduğu madde bağımlılığıyla mücadeleye toplumun bütün kesimleri tam destek vermelidirler.
Bağımlılık, kişinin zarar görmesine rağmen madde kullanımına devam etmesi, kullandığı maddeyi uzun süre bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması, kullandığı maddeyi giderek arttırmasıdır. “Madde Kullanımı/Bağımlılığı” dendiğinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle birlikte tütün ve alkol ürünlerinin kullanmanın da madde bağımlılığı kapsamına girdiği unutulmamalı.
Tüm bu kötü alışkanlıkların insana dini yönden, sağlık yönünden, aile, toplum, ülke, hatta tüm insanlık açısından zararlı olduğu ziyadesiyle aşikârdır.
Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu gibi Maddelerle tanışma ve aynı zamanda madde kullanıma başlama yaşı giderek düşmektedir. Özellikle 11-17 yaş arası çocuklar madde bağımlısı olma riski altındadırlar.
Uyuşturucu madde kullanan gençler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre madde kullanma nedeni olarak; Merak, Arkadaş çevresi, Fiziksel ve psikolojik sorunlar, Sevgisizlik ve ilgisizlik, Parçalanmış aileler, Büyüklerine özenti, Ailede veya yakın çevrede özdeşleşeceği kimsenin olmaması gibi etkenler sayılabilir.
Çocuğunuzun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını merak ediyorsanız davranış değişiklikleri gözlemlenmelidir. Madde kullanımı gençlerin hem bireysel yaşamını olumsuz etkileyerek özgürlüğünü ve ideallerini kaybetmesine, kendine olan güvenlerinin zayıflamasına, kendini kontrol altında tutamaz hale gelmesine, en önemlisi de insani ilkelerinin yok olmasına sebep olur.
Ayrıca; Kronik baş ağrıları, Uykusuzluk, Kalp atışlarında bozulma, Yaygın anksiyete bozukluğu, Halüsinasyon ve yaygın, Kan basıncında artış, terleme, çarpıntı, titreme, Kilo kaybı, Yeme bozuklukları ve iştah kaybı, Şiddete meyilli, Kaslarda gevşeme ve motor becerilerinde sıkıntılar, Ağız kuruluğu, Damarlarda genişleme, Hafıza ve konsantrasyon problemleri Uyuşturucu kullanımından ortaya çıkabilecek diğer belirtilerdir.
Çocuğunuz ya da bir yakınınız uyuşturucu/uyarıcı madde kullanıyor olabilir. Dikkat edilmesi gerekenleri özet olarak şöyle sıralayabiliriz;
Paniğe kapılmadan durumu gözlenmeli. Uzman bir hekimin bilgisine başvurup, yönlendirmeleri doğrultusunda hareket edilmeli. Çocuğun arkadaş çevresi incelenip, sorunun kaynağını belirlemeli. Çocuğa kesinlikle kötü davranılmamalı, suçlanmamalı, sabırla dinlenmeli. Çocuğa daha fazla zaman ayırıp, sevgi gösterilmeli. Aile bağları gözden geçirip, sorunları giderip güçlendirmeye çalışılmalı. Eğer boşanmış çiftlerseniz çocuğunuza destek olmak için bir araya gelinmeli. Sosyal ve sportif etkinliklere katılımı teşvik edilmeli. Arkadaş seçiminde titiz davranması konusunda yol gösterici olunmalı.
Maddeyi kullanmak başlı başına bir suçtur, ayrıca madde beraberinde de diğer suçları getirmektedir. Madde kullanımı sadece gençlerin bireysel yaşamını olumsuz etkilemekle kalmaz, toplumu da etkiler Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü madde kullanımı ile ilgilidir.
Bağımlı kişi, maddenin denetiminde hareket ettiği için, yaşamla ilgili sorumluluklarını yerine getiremez.
Öyle ki maddeyi alabilmek için, öncelikle kendi parasını, malını mülkünü bitirir, Bununla da yetinmez yalan söyler, yakınlarını dolandırmaya başlar, buda yetmez hırsızlık, fuhuş yapmaya/yaptırmaya başlar, son çare olarak da kandırdıkları yakın arkadaşlarını da bu bataklığa çeker.
Bu sebeple gençlerin zararlı alışkanlıklardan korunması ve onlara sağlıklı yaşama bilincinin kazandırılmasında en büyük görev eğitim kurumlarına düşmektedir. Eğitim kurumları sadece öğrencileri bilinçlendirmede kalmayarak aileleri de bu hususta bilgilendirmeleri gerekir ki bilinçlenen ailelerde çocuklarını zararlı ve bağımlılık yapan alışkanlıklardan koruyabilsin.
Ülkemizde her geçen gün daha da büyük bir sorun haline gelen madde bağımlılığı için birçok kurum ve kuruluş tarafından projeler hazırlanmakta ve çalışmalar yapılmaktadır
Madde bağımlılığından kurtulmanın en temel koşulu, bireyin bu bağımlılıktan kurtulabileceğine inanması, kendine güvenmesi ve de ailesinin ya da çevresinin de desteğini alarak ilgili kuruluşlara başvurmasıdır.
Eğitimci-Yazar