Bu seçimlerde Kahramanmaraş ve Hatay depremleri sebebiyle halaylı, müzikli bir şekilde
propaganda yapmadan olabildiğince uzak durulmaya çalışılmış, hem iktidar hem de muhalefet
tarafından bol bol seçim vaadlerinde bulunulmuş daha çok medya üzerinden ve miting
meydanlarında propaganda yapma tercih edilmiş.
Muhalefette bulunan ittifak partileri; sürekli olarak mevcut cumhurbaşkanlık sistemini
değiştireceklerini, Parlamenter sisteme dönüleceğini, devletin kurum ve kuruluşlarda oluşan
bozulmaların nasıl düzeltileceğini, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların nasıl
aşılacağını, vatandaşları enflasyon baskısından nasıl kurtarabileceklerini, insanları ayrıştırmadan,
öteleştirmeden barışçı ve yapıcı bir dille anlatmaya çalışıyorlar.
Buna mukabil seçim süreci başlar başlamaz mevcut ikidar ülkemizde tüm kesimleri kasıp
kavuran ekonomik sıkıntıları vatandaşlardan gizlemeye çalışırken, ekonomik sıkıntıların küresel
sebeplerden dolayı oluştuğunu, seçimden sonra düzelteceklerini miting meydanlarında anlatarak bir
algı oluşturmaya çalışıyor,
Diğer taraftan mevcud durumlarını korumak adına iktidar partisi ve seçim ortağı olan
partilerce seçim vaadlerinin yanı sıra vatandaşa aba altından sopa gösterilmeye başlanılmış, korku
empoze edilmeye başlanılmış, parti binaları kurşunlanmış, seçim otobüslerine ve mitinglere
katılanlara saldırılarda bulunulmuş.
Özellikle “Eğer biz seçimde galip gelmez isek ülkede bir beka sorunu yaşanır, ülke bölünür,
koalisyon hükümetleri geri gelir, ekonomi çöker. Enflasyon artar, fakirleşirsiniz.” Söylemlerinde
bulunyorla.
Bu da yetmiyor, hiçbir muhalefet liderinin söylemediklerini söylenmiş gibi gösterme
çabalarını yoğunlaştırmaya başladılar.
Cumhur ittifakı ve bileşenlerinin, kendilerine oy vermeyecek olanlara, muhalefet yapanlara;
dinsiz, imasız, kıblesiz, kafir, terörist, vatan haini, bölücü, darbeci, geri zekalı, haysiyet fukarası,
sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, sürtük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, edep fukarası, ahlaksız,
haysiyet celladı, kan emici…” daha bir çok sayıda hakaretlerin ediliyor olması insanlarda her geçen
gün nefret duygularının artmasına sebep olsa da, vatandaşlar tüm bu sözleri dikkate almayarak sağ
duyulu olmaya gayret gösteriyorlar.
İnancım odur ki;
14 Mayıs günüde yüce Türk milleti sağduyulu davranarak, seçim sandıklarına giderek
sükünet içerisinde oylarını verip, demokrası kuralları gereğince sandıklarına sahip çıkarak, seçim
sonuçlarına saygı duyacaktır.
Ülkemiz ve insanlarımız için en iyi olacak tercihi yapacaklardır.
Cengiz Ceylan
Eğitimci Yazar