Kırmızı et fiyatları; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), çeşitli ürün grupları bazında gıda fiyatları endeksi hesap ediyor ve düzenli olarak yayınlıyor. Buna göre, dünya kırmızı et fiyatları endeksi, son bir yılda % 16,2 oranında gerilemiş durumda iken. Buna karşılık, sanki yapılan önceki zamlar azmış gibi Türkiye’de son bir yılda dana eti fiyatları % 30, koyun eti fiyatları ise % 15 dolayında yükseldi.
Türkiye Kasaplar, Besiciler, Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkârları Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Geçen seneki etin kilosu ile şu anda sattığımızın etin arasında yüzde 30 TL zam olduğunu, Her gıda maddesine 3-4 katı zam gelirken, et fiyatlarına baktığımız zaman şu an en ucuzu ettir. Bu çok büyük bir zam değil çünkü yeme yüzde 300 zam gelmiş. Üretici kar mı ediyor hayır. Verilen destek büyük yetiştiricilere değil, 3-5- 10 hayvanı olana da destek verilmelidir. 50-100 hayvanı olan da zaten para var. Girdilerimiz düşerse vatandaşımız daha ucuza et yiyebilir demişti. Oysa, Kasaplar zaten pandemi süresince fazlasıyla ete zam yapmışlardı. Şu an ortalama olarak; 1kğ dana kıyma 150 TL, Dana kuşbaşı 160 TL. Dana bonfile 326 TL, Dana pirzola 196 TL. Kuzu pirzola ise 190 TL’den satılıyor. Daha ne kadar zamlanabilir ki.
Önceleri kırmızı et kilogram olarak alınırken, her geçen gün yarım kilo, 250 gram ve sonunda da 100 gram et almaya başlanıldı. Bu sefer 100 gramda alınamaz hale gelince, İnsanlar sadece kemik almaya başladılar. Kırmızı et yerine sakatata yöneldiler. Kasaplarda, müşteriler neyi almaya yöneldiyseler ona zam üstüne zam yapmaktan geri kalmadılar. Üzerinde bir gram dahi et olmayan kemiğin kilosunu 15 Lira yaptılar. Dana kuyruk 95 Tl, Kuzu paça 8 TL, Kuzu kelle 45 Tl, İşkembe ise 45 TL oldu.
Tavuk Etine de, kırmızı etten az kalıcı zam yapılmadı. Beyaz et üreticileri; Hammadde fiyatlar ikiye katlandı. Maliyetlerimiz de artıyor sebeplerini ileri sürerek beyaz et fiyatlarında olabildiğince fahiş zam yapmaktan geri kalmadılar. Bugün marketlerde bütün tavuk fiyatları Markaya göre 42 TL ile 53 TL arasında satılıyor.
Tabiî ki her üretici ürettiği ürüne zam yaparken maliyetlerin yüksekliğinden kaynaklı giderlerini hesaba katması, üzerine kârını da koyması gerekir. Ama yapacağı zamda da insaflı olmalı.
Kırmızı ete, Beyaz ete yapılan zamlardan sonra kasapların kapısından bile geçemeyen halk, Balık avı yasağı kalksa da ucuza biraz balık yiyelim demeye başlamıştı. 1 Eylül’de başlayan av sezonu sonucu denize açılan balıkçılar tonlarca balıkla geri döndüler ama balıkçılarda maliyetleri öne sürerek balık fiyatlarını dudak uçuklatacak fiyatlarla satmaya başladılar. Balıkçılarda halkın en çok tükettiği Hamsinin, İstavritin, Mezgitin fiyatı balıkçısına göre 75 TL ile 100 TL arasında satılır oldu. Vatandaş balıkçıların yanından geçerken yan gözle şöyle bir bakıp, hızla uzaklaşır oldu.
Hattı zatında bir kilo balık temizlendiğinde ortalama 750 grama iniyor. Bu yönden hesap yapıldığında ise 80 TL’ye alınan bir kilo balığın fiyatı 100 TL olurken, 100 TL’ye alınan balığın kilosu ise 125 liraya denk geliyor.
Diyelim ki Kırmızı et ve beyaz et üreticileri bir tosunu, bir koyunu ve bir tavuğu beslemek için günlerce, aylarca masraf yapıyor, gün boyu besleyip temizliğini yapıyor. Onca meşakkatler çekiyor. Doğal olarakta tüm bunların karşılığını hesaplayıp, ona göre bir fiyata satmasına kimse bir şey diyemez.
Benim merak ettiğim şey, Balıklar denizlerde kendiliğinden çoğalıyorlar, kendi kendilerine besleniyorlar. Kimsenin bir emeği geçmiyor. Peki; Balıkçılar ne kadar meşakkat çekiyor ki, ne kadar mazot kullanıyor ki bedavadan denizden çıkardıkları balıkları bu kadar fahiş fiyata satıyorlar.
Fiyatları arttırdıklarında söyledikleri sebeplere bakıldığında insanın aklına türlü türlü şeyler geliyor.
O kadar çok ipe sapa gelmez bahaneler öne sürüyorlar ki; Yok efendim Karadeniz'de avlanan balık miktarı giderek azaldı, havalar ısındı, havalar soğudu, fırtına çıktı bahane bahane üstüne.
Oysa asıl gerçek; Karadeniz Bölgesi’nin çoğunluğu balıkçılık yapıyor.Tarım ve Hayvancılık bitti, insanlar artık denizden geçinir oldu. Bir teknede 35-40 tane çalışan var. Bunların hepsinin evinde ikişer, üçer kişi olduğunu düşünürsek bayağı bir nüfus oluşur. Mazot fiyatları da geçen senenin 3 katına çıktığı için bu durumda para kazanmak daha da zorlaştı. Bu seneyi kurtarmak için tek çözüm yolu kalıyor. O çözüm yoluda balık fiyatını olabildiğince pahalı satmak. Yani kısa zamanda çok kazanç sağlamak.
İşte bunun içinde Kırmızı Ve Beyaz Etten Sonra Balık Yemekte Hayal Oldu!
Cengiz Ceylan
Eğitimci Yazar