crossorigin="anonymous"> google.com, pub-3332145558351436, DIRECT, f08c47fec0942fa0
Cengiz Ceylan
Köşe Yazarı
Cengiz Ceylan
 

KOYUN CAN DERDİNDE, KASAP ET ...!

Ülkemizde son 3-4 yıldır halkımızın tamamını ilgilendiren bir ekonomik sorun yaşandığı malumumuzdur. Bu ekonomik sıkıntıyı iliklerine kadar hisseden bir kesim var ki ağzını bıçak açmamaktadır. Muhalefetin yoğun gezileri ve halkla iç içe yaptıkları toplantılar, ziyaretler sonucu yavaş yavaş içinde bulundukları ekonomik buhranı, çektikleri sıkıntıları dile getirmeye başlasalarda cılız bir serzenişten öte değil. Bu kesim Temmuz ayında yetkililerin ağzından çıkacak ve kendilerine bir umut, çektikleri ekonomik ızdıraplarına az da olsa merhem olacak bir haber işitmek istiyorlardı.  Ama nafile. Bu haberi alamadılar. 2022 Ocak tarihinde yapılan yüzde 50 zam ile 4 bin 253 lira yapılan asgari ücret, 01 Temmuz itibariyle asgari ücrete yüzde 30 ara zam yapıldı. Yeni asgari ücret tutarı 5.500 lira olarak belirlendi.  2500 TL’ olan en düşük emekli maaşı 3500 TL’ye çıkarıldı. TÜİK kanalıyla baskılanan enflasyon oranına göre Memur ve memur emeklilerine yapılacak enflasyon farkının yüzde 45.06 olması gerekirken, Ocak 2022 döneminde toplu sözleşmede yer almayan ancak hükümetin iyileştirme puanı olarak verdiği yüzde 2.5 oranındaki zammın, 2022 Temmuz döneminde enflasyon oranından düşürülerek yüzde 41.69 olarak açıklandı. SSK, Bağ-Kur emekli maaşlarına ise yapılan 6 aylık enflasyon farkı yüzde 42,35 oldu.  Yinede bu sessiz çoğunluk susmaya devam etiller.   3600 ek göstergeyi meclisten geçirdiler ama ödeme tarihini Ocak 2023 ertelediler. Şimdi oyalama sırası, "EYT" ile ilgili düzenlemeye geldi. Bütün bu olumsuzluklara rağmen; Hangi internet sitesine girsen, hangi TV'yi açsan, gazete manşetlerine göz atsan (Özellikle hükümet yanlısı olanlar) Enflasyonun sadece ülkemizde değil, bütün dünyada özellikle Avrupa ve Amerika’da rekorlar kırdığı her fırsatta dile getiriliyor. Doğrudur. ABD'de enflasyon yıllık bazda yüzde 9,1'e yükselerek 41 yılın zirvesine çıkmış. Avrupa birliğinde enflasyon ortalaması yüzde 8,8 olarak  25 yıldan beri ölçülen en yüksek seviyeye çıkmış. Birbiriyle savaşan Rusya da enflasyon yüzde 15,9 Ukrayna da yüzde 21,5 Türkiye’de ise 78,62 olmuş. Geriye dönük olarak enflasyon AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) açıkladığı verilere göre 2019 sonunda 28 AB ülkesinde yıllık enflasyon yüzde 1,6, Euro bölgesini oluşturan 19 ülkede ise yüzde 1,3 iken Türkiye’de 11,84 imiş. Yanı bizdeki enflasyon  2019 yılında Avrupa Birliğinin 9 katından fazla. Haziran 2022 ye göre de bizdeki enflasyon Avrupa Birliğindeki enflasyonun yine 9 katı iken nasıl oluyorda Avrupa bizi kıskanıyor diyebiliyoruz. Bu durum bana bir arkadaşımın anlattıklarını aklıma getirdi. “Bir arkadaşı bir köy camisine imam olarak gidiyor. Bir süre sonra arkadaşıyla karşılaşıyor. Hal hatır sorduktan sonra köyde ki cemaat durumunu soruyor. Arkadaşı kendisinin imamlığa başladıktan sonra cemaat sayısı yüzde yüz artı diyor. Aldığı cevap önce hayretler içinde bırakıyor, Arkadaşı köye gittiğinde cami cemaati sayısı sadece bir kişiymiş. Sonra cemaat sayısı ikiye çıktığını söyleyince şaşkınlık yerini kahkahalara bırakıyor. Yine belli başlı bazı gazetelerde “hükümet emeklileri ve çalışanları enflasyona ezdirmedi. Maaşlara yüzde 40 tan fazla zam yaptı.” Manşetleri görülüyor.  Oysa yapılan bir zam olayı değil. Çalışanın, emeklinin enflasyonla ceplerinden alınan paranın bir kısmının iadesidir. Neden bir kısmının iadesi diyorum. Çünkü Halkın, çarşının, pazarının, esnafın, köylünün enflasyonu yüzde 200’lere bazı kalemlerde yüzde 300’lere dayanmışken devletin yaptığı enflasyon farkı sadece toplamda yüzde 83 tür. Oysa, halk Altının, Doların, Euro’nun ateşinin düşmesini mutfaklardaki enflasyon yangının sönmesini, belini büken zamların durdurulmasını, kendilerine azda olsa bir nefes aldıracak ücret artırımı beklerken, bu işleri yapacak olan siyasiler önce Mayıs ayını, sonra Temmuzu hedef gösterdiler. Şimdi ise 2023 ün Şubat, Mart aylarına kadar sabırlı olunması isteniliyor. Bu durumun geçici olduğunu "Çıkan enflasyon el birliğiyle indirileceği, Hayat pahalılığının üzerinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla gelinileceği söylemleriyle yetindiler.  Oysa bu işin tek bir çaresi kaldı. Sonbaharda bir erken seçimin yapılarak piyasalara güven verilmesidir. Muhalefet bir an önce erken seçim isterken, hükümet belki bir mucize olurda piyasalar azda olsa rahatlar, sonra seçime gideriz diye erken seçimden kaçarken olan halka oluyor.  Atalarımız ne güzel söylemişler. "Koyun can derdinde, Kasap et dersinde. Vesselam.   Cengiz CEYLAN                                                                                                                                                Eğitimci-Yazar
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2022 - Çarşamba

KOYUN CAN DERDİNDE, KASAP ET ...!

Ülkemizde son 3-4 yıldır halkımızın tamamını ilgilendiren bir ekonomik sorun yaşandığı malumumuzdur. Bu ekonomik sıkıntıyı iliklerine kadar hisseden bir kesim var ki ağzını bıçak açmamaktadır. Muhalefetin yoğun gezileri ve halkla iç içe yaptıkları toplantılar, ziyaretler sonucu yavaş yavaş içinde bulundukları ekonomik buhranı, çektikleri sıkıntıları dile getirmeye başlasalarda cılız bir serzenişten öte değil. Bu kesim Temmuz ayında yetkililerin ağzından çıkacak ve kendilerine bir umut, çektikleri ekonomik ızdıraplarına az da olsa merhem olacak bir haber işitmek istiyorlardı.  Ama nafile. Bu haberi alamadılar. 2022 Ocak tarihinde yapılan yüzde 50 zam ile 4 bin 253 lira yapılan asgari ücret, 01 Temmuz itibariyle asgari ücrete yüzde 30 ara zam yapıldı. Yeni asgari ücret tutarı 5.500 lira olarak belirlendi.  2500 TL’ olan en düşük emekli maaşı 3500 TL’ye çıkarıldı. TÜİK kanalıyla baskılanan enflasyon oranına göre Memur ve memur emeklilerine yapılacak enflasyon farkının yüzde 45.06 olması gerekirken, Ocak 2022 döneminde toplu sözleşmede yer almayan ancak hükümetin iyileştirme puanı olarak verdiği yüzde 2.5 oranındaki zammın, 2022 Temmuz döneminde enflasyon oranından düşürülerek yüzde 41.69 olarak açıklandı. SSK, Bağ-Kur emekli maaşlarına ise yapılan 6 aylık enflasyon farkı yüzde 42,35 oldu.  Yinede bu sessiz çoğunluk susmaya devam etiller.
  3600 ek göstergeyi meclisten geçirdiler ama ödeme tarihini Ocak 2023 ertelediler. Şimdi oyalama sırası, "EYT" ile ilgili düzenlemeye geldi.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen; Hangi internet sitesine girsen, hangi TV'yi açsan, gazete manşetlerine göz atsan (Özellikle hükümet yanlısı olanlar) Enflasyonun sadece ülkemizde değil, bütün dünyada özellikle Avrupa ve Amerika’da rekorlar kırdığı her fırsatta dile getiriliyor.
Doğrudur. ABD'de enflasyon yıllık bazda yüzde 9,1'e yükselerek 41 yılın zirvesine çıkmış. Avrupa birliğinde enflasyon ortalaması yüzde 8,8 olarak  25 yıldan beri ölçülen en yüksek seviyeye çıkmış. Birbiriyle savaşan Rusya da enflasyon yüzde 15,9 Ukrayna da yüzde 21,5 Türkiye’de ise 78,62 olmuş. Geriye dönük olarak enflasyon AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) açıkladığı verilere göre 2019 sonunda 28 AB ülkesinde yıllık enflasyon yüzde 1,6, Euro bölgesini oluşturan 19 ülkede ise yüzde 1,3 iken Türkiye’de 11,84 imiş. Yanı bizdeki enflasyon  2019 yılında Avrupa Birliğinin 9 katından fazla. Haziran 2022 ye göre de bizdeki enflasyon Avrupa Birliğindeki enflasyonun yine 9 katı iken nasıl oluyorda Avrupa bizi kıskanıyor diyebiliyoruz.
Bu durum bana bir arkadaşımın anlattıklarını aklıma getirdi. “Bir arkadaşı bir köy camisine imam olarak gidiyor. Bir süre sonra arkadaşıyla karşılaşıyor. Hal hatır sorduktan sonra köyde ki cemaat durumunu soruyor. Arkadaşı kendisinin imamlığa başladıktan sonra cemaat sayısı yüzde yüz artı diyor. Aldığı cevap önce hayretler içinde bırakıyor, Arkadaşı köye gittiğinde cami cemaati sayısı sadece bir kişiymiş. Sonra cemaat sayısı ikiye çıktığını söyleyince şaşkınlık yerini kahkahalara bırakıyor.
Yine belli başlı bazı gazetelerde “hükümet emeklileri ve çalışanları enflasyona ezdirmedi. Maaşlara yüzde 40 tan fazla zam yaptı.” Manşetleri görülüyor.
 Oysa yapılan bir zam olayı değil. Çalışanın, emeklinin enflasyonla ceplerinden alınan paranın bir kısmının iadesidir. Neden bir kısmının iadesi diyorum. Çünkü Halkın, çarşının, pazarının, esnafın, köylünün enflasyonu yüzde 200’lere bazı kalemlerde yüzde 300’lere dayanmışken devletin yaptığı enflasyon farkı sadece toplamda yüzde 83 tür. Oysa, halk Altının, Doların, Euro’nun ateşinin düşmesini mutfaklardaki enflasyon yangının sönmesini, belini büken zamların durdurulmasını, kendilerine azda olsa bir nefes aldıracak ücret artırımı beklerken, bu işleri yapacak olan siyasiler önce Mayıs ayını, sonra Temmuzu hedef gösterdiler. Şimdi ise 2023 ün Şubat, Mart aylarına kadar sabırlı olunması isteniliyor. Bu durumun geçici olduğunu "Çıkan enflasyon el birliğiyle indirileceği, Hayat pahalılığının üzerinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla gelinileceği söylemleriyle yetindiler. 
Oysa bu işin tek bir çaresi kaldı. Sonbaharda bir erken seçimin yapılarak piyasalara güven verilmesidir. Muhalefet bir an önce erken seçim isterken, hükümet belki bir mucize olurda piyasalar azda olsa rahatlar, sonra seçime gideriz diye erken seçimden kaçarken olan halka oluyor.
 Atalarımız ne güzel söylemişler. "Koyun can derdinde, Kasap et dersinde. Vesselam.
 
Cengiz CEYLAN
                                                                                                                                               Eğitimci-Yazar
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.