Tarihsel değerlendirmelerde Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı ve en iyi başkanları'ndan biri olarak kabul edilen Abraham Lincoln’ın “Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur,” güzel sözüyle yazıma başlamak istedim.
Malum, önümüzde, belkide Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden biri yapılacak. Muhakkak ki her seçim önemlidir, ama farklı farklı önemiyet arz ederler. 2023 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimleri doğal olarak yapılması gereken normal bir seçim gibi görülebilir. Ancak daha seçim takvimi bile açıklanmamışken vaadler, havada uçuşmaya başladı. Diğer seçimlerde de vaadlerde bulunuldu. Ama ilk defa var olan hükümet sistemini değiştirme vaadı verilmektedir. Muhalefet var gücüyle; İktidara geldiğimizde Cumhurbaşkanlık sistemini değiştirip, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemini kuracağız derken. Mevcut iktidar ise kimsenin bu sistemi değiştirmesine müsaade etmeyeceğiz demektedirler.
İktidarın, mevcut durumunu koruyup koruyamayacağı, muhalefetinde iktidara gelip, gelmeyeceğini halkın önüne konulacak seçim sandıklarından çıkacak sonuç belirleyecektir.
Bugün Cumhur İttifakı içerisinde yer alan, Cumhurbaşkanına karşı yapılan eleştirilere AKP’lilerden daha önce ve daha çok sert tepki gösteren Sayın bahçeli; Neden, kendi seçim vaadlerini meclis gündemine taşıyıp yasallaşmasını sağlayamadı. Vaadlerinden gerçekleşenler oldu ama teklif AKP teklifi olarak meclise geldi ve destek verdi. Üstelik “Emeklikte yaşa takılan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi” vaadine istinaden muhalefetin verdiği yasa teklifinin görüşülmesine destek veren milletvekilini de ihraç etti.
MHP’nin bir önemli vaadi de “Öğretmenlerinin ek göstergesinin 3600'e çıkarılması”.idi. AKP’ de bu vaadin kapsamını genişleterek; öğretmenlerle birlikte, polis, din görevlisi ve hemşirelerin ek göstergelerinin 3.600'e yükseltilmesi vaadinde bulundu.
Bu vaad aradan yıllar geçtikten sonra nihayetinde meclise sunularak yasallaştırıldı. Yasallaşmasına yasallaştı da, kimsenin cebine bir kuruş dahi girmedi. Mali hüküm 15 Ocak 2023 e bırakıldı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan;.Emeklilikte Yaşa Takılanlarla ilgi yaptığı konuşmalarında: Erken emeklilik isteyenleri 'savaş fırsatçılarına benzetti” Emeklilikte Yaşa Takılanlar dernek kurmuş, işe bak!”,”Bir tarafta stokçular, fırsatçılar türedi, diğer tarafta bunlar türedi. Ne olacak, emekli olacak, diğer taraftan başka işte çalışmaya devam edecek.” "Niçin erken emeklilik? Bırakalım ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını alsın",”Beni bu yola asla teşvik etmeyin, seçim kaybetsek de yokum.”, demişlerdi.
Peki, ne oldu da iki seçim, üç seçim önce vaad edilip te tutulmayan sözler şimdi birbiri ardına yerine getirilmeye çalışılıyor. Hatta ,”Beni bu yola asla teşvik etmeyin, seçim kaybetsek de yokum.”, denilmişken Çalışma bakanlığı EYT’yi biran önce çıkarmak için can atıyor.
20 yıldır aralıksız iktidarda olan sanki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Sanki kendileri iktidarda değilde, muhalefetteymişler gibi; “Derdimiz aralık ayında yeni değerlendirmeyle asgari ücreti en uygun rakama çıkarmak. Yolsuzlukların, rüşvetin, yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi biz hallederiz.” Diyorlar. İster istemez insanın aklına şu soru geliyor. 20 yıldır AKP iktidarı yolsuzlukla, rüşvetle, yoksullukla mücadele etmek istedi de Muhalefet engel mi oldu?
İşte bu sebepten dolayı, Abraham Lincoln’ın Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur,” sözünü çok değerli görüyorum.
Cengiz Ceylan
Eğitimci-Yazar