crossorigin="anonymous"> google.com, pub-3332145558351436, DIRECT, f08c47fec0942fa0
Cengiz Ceylan
Köşe Yazarı
Cengiz Ceylan
 

SURİYELİ GÖÇMENLER BİZİM İÇİN ZENGİNLİK Mİ DİR?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul'da Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma programında “Biz nasıl bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. Kimse bizi bu davranışlara sessiz kalmamızı bekleyemez. 700.000 üzerinde Suriyeli kardeşimiz bu ülkede dünyaya geldi. Bu büyük bir zenginliktir.” diye konuşmuştu. Bu konuşmanın ardından birçok eleştiriler, televizyon programları yapıldı. Günlerce konuşuldu. Peki Türkiye'de kaç milyon Suriyeli yaşamaktadır. Suriyelilerin ülkemizde barındırılması Türkiye için büyük bir zenginlik midir? Yoksa birçok olumsuzluğun kaynağı mıdır?  2011 yılının Mart ayında Suriye'de özgürlük ve devrim hayalleri ile başlayan sürecin iç savaşa dönüşmesi ile Suriyeliler savaştan kaçarak bölge ülkelere göç etmeye başladılar, Uyguladığı açık kapı politikası ve sınır komşusu olması dolayısıyla Türkiye en çok Suriyeli göçü alan ülke oldu. 18 Mayıs 2022 tarihinde Göç İdaresi Uyum Ve İletişim Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada geçici koruma altındaki Suriyelilerle birlikte Türkiye'de 5 milyon 506 bin 304 yabancı uyruklu kişi olduğu belirtildi. Tabii ki bu sayı kayıt altına alınmış bir sayı, kayıtsızlarla beraber Türkiye'de 10 milyonu aşkın yabancı uyruklu kişi yaşamaktadır. Yabancılar içerisindeki en büyük grubu 3 milyon 531 bin 168 kişi ile Suriyeliler oluşturmaktadır. Bu durum Türkiye'yi dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke yapmaktadır. Göç İdaresi Başkanlığının 23 Haziran 2022 tarihli verilerine göre en çok Suriyeli barındıran şehir 546.588 kişi ile İstanbul İstanbul'u 463.968 kişi ile Gaziantep. Gaziantep’i 406.443 kişiyle Hatay takip ediyor, Suriyelilerin yerli nüfusa oranı en çok yoğun olduğu şehir ise %38,5 ile Kilis. Kilis te 145.826 Türk vatandaşı ile kayıt altına alınmış 91.280 Suriyeli yaşamaktadır. Suriyeli yoğunluğunda Kilis’i %19,5 oranı ile Hatay takip ediyor.İlimiz Kocaeli ise 15. sırada yer almaktadır, Kocaeli'nde ikamet izni olan düzenli göç kapsamında 15 bin 100 ve geçici koruma kapsamında 56 bin.403 Suriyeli yaşıyor. Suriyelilerin ilçelere göre dağılımı: Gebze 14.000 Darıca 11.464, İzmit 5751, Gölcük 5.006 Çayırova 4296, Körfez 3969, Başiskele 3863, Derince 3.230, Dilovası 3009, Kartepe 1.619, Karamürsel 235, Kandıra 179, kişi şeklindedir. TÜİK tarafından 31 Aralık 2021 tarihinde yapılan açıklamaya göre Türkiye'nin nüfusu 84 milyon 680.bin 273 kişi, Suriyeli sayısı ise 2 milyon 020 bin 389'u erkek 1 milyon 734bin 202'si kadın olmak üzere toplam 3 milyon 754 bin 591 kişidir. Bu sayılara göre ülkemizde geçici koruma altında bulunan kayıtlı Suriyelilerin Türk nüfusuna oranı ülke genelinde %4,43 tür. Bu oran hiçte önemsenmeyecek bir oran değildir. Suriyelilerin %70,9'unun kadın ve çocuklardan oluşması ve yaş ortalamasının da 22.3 olması ülkemiz için bir zenginlik sayılmaz. Hâlihazırdaki Suriyeli mültecileri eğitim açısından değerlendirdiğimizde niteliksiz ve vasıfsız bir kitle ile karşı karşıya olduğumuz görünüyor. Bu genç, eğitimsiz kitle yarın ülkemizdeki işsizliğin yüksek olmasından dolayı bazı bölgelerde görüldüğü gibi huzursuzluklara sebep olması katılmaz olacaktır. Ülke ekonomisine daha fazla yük getireceklerdir. Şimdilik Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi kaynaklarını kullanarak Suriyelilere bir aylık bağlanmamıştır. Geçici koruma veya uluslararası koruma altında olan ve belli şartları sağlayan kişilere Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve ismi Sosyal Uyum Yardımı (SUY) olan yardım paketinden kişi başı 155 liralık bir aylık verilmektedir. Suriyeliler için yapıldığı söylenen harcamalardan kasıt onlara verilen maaşlar değil kampların kurulması, altyapı, gıda, sağlık, eğitim ve güvenlik gibi alanlarda yapılan harcamalardır. Bu harcamalar bile Ülkemizin milli gelirinin, çok sayıda muhtaç olan kendi insanlarımız dururken Suriyelilere harcanması anlamına gelmektedir, Bugün sahillerimizde, park ve bahçelerimizde, turistik bölgelerimizde yan yatıp keyif yapan çok sayıda Suriyeli bulunmaktadır. İnsanlarımız tek başına buralarda gezinmekten çekinmektedirler. Hastanelerimizde öbek  öbek Suriyeliler sağlık hizmeti alırken (Asla Suriyelilere sağlık hizmeti, İnsani Yardım verilmesin demiyorum) bizim insanlarımız doktora randevu dahi alamamaktadırlar. Türkiye'de son yıllarda mültecilere yönelik olarak işimizi elimizden alıyorlar, ucuza çalışıp işsiz kalmamıza neden oluyorlar yönündeki şikayetler çokça dile getirilir oldu. Bu şikâyetler gerçek mi?  Suriye'den Türkiye'ye göç eden nitelikli eğitimi kişilerin tamamına yakını Avrupa ABD ve Kanada gibi ülkelere göç etti. Suriyelilere kapılarını açarak onları en büyük yardım yapan ülke olarak Türkiye eğitimli Suriyelileri elinde tutmayı ne yazık ki başaramadı. Vasıfsız, niteliksiz Suriyeli mülteciler ise Türkiye'de kaldılar. Türk vatandaşlarının çalışmak istemedikleri işlere talip oldular. Eğitim seviyelerinin düşük olması nedeniyle Suriyeli mülteciler daha çok gayri resmi, kayıt dışı ve ucuz iş gücü olarak kullanılıyorlar. Türkiye'deki Suriyelilerin en çok çalıştıkları sektörlerin başında mevsimlik işler, tarım ve hayvancılık geliyor. Bunun yanı sıra tekstil, inşaat ve hizmet sektörleri sokaklarda simitçi, ayakkabı boyacısı, seyyar satıcı, atık madde toplayıcısı olarak çalışıyorlar. Öte yandan Suriyeli mültecilerin açtıklar iş yerleri hem istihdam sağlıyor hem de bölgesel ve Kentsel ekonomik kalkınmayı arttırıyor. Türkiye'ye gelen Suriyeli mülteciler arasında yatırımcılarda bulunmaktadır. Yabancı sermaye niteliğindeki şirket sayısı bakımından Suriye, Almanya'dan sonra Türkiye'de en çok fazla yatırım yapan ülke konumundadır. Sonuç olarak Suriyeli mültecilerin uzun süre Türkiye'de kalacağı, hatta bir kısmının hiç dönmeyeceği dikkate alındığında onların Türk ekonomisine katkı yapabilmelerinin yolu mülteci çocuklarına iyi eğitim vermekten geçtiği gün gibi ortadadır. Yapılan araştırma anketlerine katılanların %58,9'u Suriye'lilerin yan dairelerine yerleşmesinden rahatsız olacağını belirtti, yüzde 46.9'u çocuklarının Suriyeli bir çocuklukla sıra arkadaşı olmasını istemediğini, %67.9'u çocuklarının Suriyeli biriyle evlenmesinden rahatsız olacağını, %64.1'inin fabrikalarda ucuz Suriyeli işçi çalıştırılmasına karşı olduğunu, %56,9 ise evlerinde tadilat, temizlik gibi işlerde Suriyeli çalıştırmasına karşı olduğunu belirtmişlerdir. Halkın Özellikle de ekonomik olarak zayıf olan kesimin ekonomik sorunlarının baş sorumlusu olarak Suriyeli sığınmacıları gördüğünü, bunun en temel nedeni olarak ucuz iş gücü gerektirecek sektörlerde çoğunlukla Suriyeli sığınmacıların çalışması ve bununda yerel halka verilen maaşların düşmesini neden olduğunun düşünülmesidir. Bu da Suriyelilere karşı gerçekleştiren saldırgan tutumları tırmanışa geçirmektedir. Suriyeli karşıtlığı seçim dönemlerinde artışa geçmektedir. Bunu da not etmekte fayda vardır. Yazıma İçişleri bakanımızın sözleriyle başladık, yine İçişleri bakanımızın sözleriyle yazımızı sonlandıralım .”Türkiye'de 3 milyon 762 bin Suriyeli göçmen olduğunu söyleyen Soylu: 200.950 Suriyelinin de vatandaşlık aldığını belirtti. Soylu göçmenlerin gönderilip gönderilmeyeceği tartışmasına ilişkin “fabrikanda Suriyeli çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma sonra ayak ayaküstüne at. Ne olacak bu Suriyelilerin hali de. 1 milyon insan gidecek Kim İsyan edecek biliyor musunuz? O iş sahipleri.” yorumunda bulundu
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2022 - Pazartesi

SURİYELİ GÖÇMENLER BİZİM İÇİN ZENGİNLİK Mİ DİR?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul'da Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma programında “Biz nasıl bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. Kimse bizi bu davranışlara sessiz kalmamızı bekleyemez. 700.000 üzerinde Suriyeli kardeşimiz bu ülkede dünyaya geldi. Bu büyük bir zenginliktir.” diye konuşmuştu.

Bu konuşmanın ardından birçok eleştiriler, televizyon programları yapıldı. Günlerce konuşuldu. Peki Türkiye'de kaç milyon Suriyeli yaşamaktadır. Suriyelilerin ülkemizde barındırılması Türkiye için büyük bir zenginlik midir? Yoksa birçok olumsuzluğun kaynağı mıdır?

 2011 yılının Mart ayında Suriye'de özgürlük ve devrim hayalleri ile başlayan sürecin iç savaşa dönüşmesi ile Suriyeliler savaştan kaçarak bölge ülkelere göç etmeye başladılar, Uyguladığı açık kapı politikası ve sınır komşusu olması dolayısıyla Türkiye en çok Suriyeli göçü alan ülke oldu. 18 Mayıs 2022 tarihinde Göç İdaresi Uyum Ve İletişim Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada geçici koruma altındaki Suriyelilerle birlikte Türkiye'de 5 milyon 506 bin 304 yabancı uyruklu kişi olduğu belirtildi. Tabii ki bu sayı kayıt altına alınmış bir sayı, kayıtsızlarla beraber Türkiye'de 10 milyonu aşkın yabancı uyruklu kişi yaşamaktadır. Yabancılar içerisindeki en büyük grubu 3 milyon 531 bin 168 kişi ile Suriyeliler oluşturmaktadır. Bu durum Türkiye'yi dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke yapmaktadır. Göç İdaresi Başkanlığının 23 Haziran 2022 tarihli verilerine göre en çok Suriyeli barındıran şehir 546.588 kişi ile İstanbul İstanbul'u 463.968 kişi ile Gaziantep. Gaziantep’i 406.443 kişiyle Hatay takip ediyor, Suriyelilerin yerli nüfusa oranı en çok yoğun olduğu şehir ise %38,5 ile Kilis. Kilis te 145.826 Türk vatandaşı ile kayıt altına alınmış 91.280 Suriyeli yaşamaktadır. Suriyeli yoğunluğunda Kilis’i %19,5 oranı ile Hatay takip ediyor.İlimiz Kocaeli ise 15. sırada yer almaktadır, Kocaeli'nde ikamet izni olan düzenli göç kapsamında 15 bin 100 ve geçici koruma kapsamında 56 bin.403 Suriyeli yaşıyor. Suriyelilerin ilçelere göre dağılımı: Gebze 14.000 Darıca 11.464, İzmit 5751, Gölcük 5.006 Çayırova 4296, Körfez 3969, Başiskele 3863, Derince 3.230, Dilovası 3009, Kartepe 1.619, Karamürsel 235, Kandıra 179, kişi şeklindedir. TÜİK tarafından 31 Aralık 2021 tarihinde yapılan açıklamaya göre Türkiye'nin nüfusu 84 milyon 680.bin 273 kişi, Suriyeli sayısı ise 2 milyon 020 bin 389'u erkek 1 milyon 734bin 202'si kadın olmak üzere toplam 3 milyon 754 bin 591 kişidir. Bu sayılara göre ülkemizde geçici koruma altında bulunan kayıtlı Suriyelilerin Türk nüfusuna oranı ülke genelinde %4,43 tür. Bu oran hiçte önemsenmeyecek bir oran değildir. Suriyelilerin %70,9'unun kadın ve çocuklardan oluşması ve yaş ortalamasının da 22.3 olması ülkemiz için bir zenginlik sayılmaz. Hâlihazırdaki Suriyeli mültecileri eğitim açısından değerlendirdiğimizde niteliksiz ve vasıfsız bir kitle ile karşı karşıya olduğumuz görünüyor. Bu genç, eğitimsiz kitle yarın ülkemizdeki işsizliğin yüksek olmasından dolayı bazı bölgelerde görüldüğü gibi huzursuzluklara sebep olması katılmaz olacaktır. Ülke ekonomisine daha fazla yük getireceklerdir.

Şimdilik Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi kaynaklarını kullanarak Suriyelilere bir aylık bağlanmamıştır. Geçici koruma veya uluslararası koruma altında olan ve belli şartları sağlayan kişilere Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve ismi Sosyal Uyum Yardımı (SUY) olan yardım paketinden kişi başı 155 liralık bir aylık verilmektedir. Suriyeliler için yapıldığı söylenen harcamalardan kasıt onlara verilen maaşlar değil kampların kurulması, altyapı, gıda, sağlık, eğitim ve güvenlik gibi alanlarda yapılan harcamalardır. Bu harcamalar bile Ülkemizin milli gelirinin, çok sayıda muhtaç olan kendi insanlarımız dururken Suriyelilere harcanması anlamına gelmektedir, Bugün sahillerimizde, park ve bahçelerimizde, turistik bölgelerimizde yan yatıp keyif yapan çok sayıda Suriyeli bulunmaktadır. İnsanlarımız tek başına buralarda gezinmekten çekinmektedirler. Hastanelerimizde öbek  öbek Suriyeliler sağlık hizmeti alırken (Asla Suriyelilere sağlık hizmeti, İnsani Yardım verilmesin demiyorum) bizim insanlarımız doktora randevu dahi alamamaktadırlar. Türkiye'de son yıllarda mültecilere yönelik olarak işimizi elimizden alıyorlar, ucuza çalışıp işsiz kalmamıza neden oluyorlar yönündeki şikayetler çokça dile getirilir oldu. Bu şikâyetler gerçek mi?

 Suriye'den Türkiye'ye göç eden nitelikli eğitimi kişilerin tamamına yakını Avrupa ABD ve Kanada gibi ülkelere göç etti. Suriyelilere kapılarını açarak onları en büyük yardım yapan ülke olarak Türkiye eğitimli Suriyelileri elinde tutmayı ne yazık ki başaramadı. Vasıfsız, niteliksiz Suriyeli mülteciler ise Türkiye'de kaldılar. Türk vatandaşlarının çalışmak istemedikleri işlere talip oldular. Eğitim seviyelerinin düşük olması nedeniyle Suriyeli mülteciler daha çok gayri resmi, kayıt dışı ve ucuz iş gücü olarak kullanılıyorlar. Türkiye'deki Suriyelilerin en çok çalıştıkları sektörlerin başında mevsimlik işler, tarım ve hayvancılık geliyor. Bunun yanı sıra tekstil, inşaat ve hizmet sektörleri sokaklarda simitçi, ayakkabı boyacısı, seyyar satıcı, atık madde toplayıcısı olarak çalışıyorlar.

Öte yandan Suriyeli mültecilerin açtıklar iş yerleri hem istihdam sağlıyor hem de bölgesel ve Kentsel ekonomik kalkınmayı arttırıyor.

Türkiye'ye gelen Suriyeli mülteciler arasında yatırımcılarda bulunmaktadır. Yabancı sermaye niteliğindeki şirket sayısı bakımından Suriye, Almanya'dan sonra Türkiye'de en çok fazla yatırım yapan ülke konumundadır.

Sonuç olarak Suriyeli mültecilerin uzun süre Türkiye'de kalacağı, hatta bir kısmının hiç dönmeyeceği dikkate alındığında onların Türk ekonomisine katkı yapabilmelerinin yolu mülteci çocuklarına iyi eğitim vermekten geçtiği gün gibi ortadadır.

Yapılan araştırma anketlerine katılanların %58,9'u Suriye'lilerin yan dairelerine yerleşmesinden rahatsız olacağını belirtti, yüzde 46.9'u çocuklarının Suriyeli bir çocuklukla sıra arkadaşı olmasını istemediğini, %67.9'u çocuklarının Suriyeli biriyle evlenmesinden rahatsız olacağını, %64.1'inin fabrikalarda ucuz Suriyeli işçi çalıştırılmasına karşı olduğunu, %56,9 ise evlerinde tadilat, temizlik gibi işlerde Suriyeli çalıştırmasına karşı olduğunu belirtmişlerdir.

Halkın Özellikle de ekonomik olarak zayıf olan kesimin ekonomik sorunlarının baş sorumlusu olarak Suriyeli sığınmacıları gördüğünü, bunun en temel nedeni olarak ucuz iş gücü gerektirecek sektörlerde çoğunlukla Suriyeli sığınmacıların çalışması ve bununda yerel halka verilen maaşların düşmesini neden olduğunun düşünülmesidir. Bu da Suriyelilere karşı gerçekleştiren saldırgan tutumları tırmanışa geçirmektedir. Suriyeli karşıtlığı seçim dönemlerinde artışa geçmektedir. Bunu da not etmekte fayda vardır.

Yazıma İçişleri bakanımızın sözleriyle başladık, yine İçişleri bakanımızın sözleriyle yazımızı sonlandıralım .”Türkiye'de 3 milyon 762 bin Suriyeli göçmen olduğunu söyleyen Soylu: 200.950 Suriyelinin de vatandaşlık aldığını belirtti. Soylu göçmenlerin gönderilip gönderilmeyeceği tartışmasına ilişkin “fabrikanda Suriyeli çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma sonra ayak ayaküstüne at. Ne olacak bu Suriyelilerin hali de. 1 milyon insan gidecek Kim İsyan edecek biliyor musunuz? O iş sahipleri.” yorumunda bulundu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.