Anavatan Partisi’nin efsane ilçe başkanı Nasrettin Bavaş ile önceki akşam Hedef TV’de güzel bir program yaptık. O günün şartlarını, siyaseti ve özellikle de siyasetteki nezaketi konuştuk. Rahmetli Ahmet Penbegüllü’den örnekler verdi, “Rakiptik ama bizi dinliyordu” dedi. Benim de unuttuğum çok önemli bir konuyu hatırlattı. Rahmetli Ahmet Penbegüllü cezaevine girince ANAP’ın üç meclis üyesi ile birlikte Hüseyin Öztürk’e destek verdiğini söyledi. Ben de kendisini tebrik ettim. Zira, 28 Şubat sürecinden sonra bu desteği herkesin vermesi zordu. Kişi ve kurumlara direkt veya dolaylı olarak çeşitli tehdit ve baskılar yapılıyordu. Bavaş’ın programda anlattığı en önemli konulardan biri de siyaseti dili ve nezaket kuralları idi. Kendisi de 1999 seçimlerinde Gebze Belediye Başkan Adayı olan Nasrettin Bavaş; “Rakip adaylar geçerken bizim otobüsteki sesi kısıyor, diğer adaylara başarılar diliyorduk” dedi…Yeni nesil Türkiye’de siyasetin nereden nereye geldiğini sanırım bugün çok daha iyi anlıyordur. İktidarı, muhalefeti hakaretle yatıp hakaretle kalkıyor. Ama böyle olunca da sokak geriliyor ve belediye otobüsünde bile öte gitmesini istediğiniz insan size bıçak çekiyor….
Biz bu değiliz, karada denizde, havada ve savaşlarda her ortamda karşılıklı ekmeğini paylaşmış bir millet bu halde olmamalı. Özellikle yerelde kavga ve gürültülerden, kısır çekişmelerden, kin ve nefret söylemlerinden uzak durmalıyız. Yoksa geleceğimizin çok daha gergin geçeceğini şimdiden söyleyebiliriz…
BU ORTAMLARDA OLAMAM
Şevket Altuğ "sizi neden göremiyoruz?" sorusuna şu cevabı vermiş:
“Türk toplumunun değerleri değişti.
Türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. Yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam.
Eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler... Bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor.
Bütün erkekler sakallı.
Bizim zamanımızda sakal rol gerekirse bırakılırdı.
Bu ortamda ben olamam.
Çünkü biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık.
Böyle bir senaryo ile karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim.
Ama karşılaşacağımı da pek zannetmiyorum.”