Hedef TV ve Hedef Gazetesi olarak bölgemizdeki birçok güzelliklere katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Amacımız da ölünün rahmet bulması. Kimseden ne bir isteğimiz var ne de beklentimiz. Birilerinin karşısında ve kapısında el pençe beklemediğimiz için de her şeyi çok rahatlıkla yazabiliyoruz. Bu güzelliklerden birisini daha önceki gün Hedef TV ekranlarından canlı olarak duyurduk. Kızılay Çayırova Şubesinin yeni başkanı Halil Keskinoğlu Darıca’ya kaydırılan Kızılay binasının bir yıl içerisinde bitirileceğini söyledi. Bina içerisinde ayrıca kan merkezi de olacağını ifade etti. O sırada Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler de yayına bağlanarak verilen sözün Çayırova için yerine getirileceğini söyledi. Böyle bir hizmetin Gebze bölgesinde mutlaka olması gerekiyor. Zira bugün Gebze bölgesindeki hastalara en yakın kan Düzce ve İstanbul’dan geliyor. Buna bir de trafik sorununu ekleyin ne zaman nasıl gelir Allah bilir. Aslında Gebze Kızılay binası kan merkezi olabilecek kapasitede ama buna İzmit Kızılay müsaade etmiyor veya merkezi Gebze’ye yapmak istemiyor. Zira bu teklifin Gebze Kızılay’dan defalarca gittiğini biliyoruz. Bu iş sahipsizliğin açık bir göstergesidir, Gebze bölgesinde siyaset yapanlar buna mutlaka öncülük etmeli ve bu soruna çözüm bulunmasını sağlamalıdır.
Kızılay Çayırova Şube Başkanı Halil Keskinoğlu ayrıca programda Kızılay’a yapılan tüm yardımların hedefine ulaştığını ifade ederek, herkesi en önemli bağış olan kan bağışına davet etti. Bugüne kadar Kızılay’a 13 kez kan veren birisi olarak bu bağışın tüm insanlık için çok önemli olduğunu hatırlatarak istiyorum. Kanı bize lazım olduğu zaman bulmak için daha önceden mutlaka bağışta bulanmamız gerekiyor. Bu arada Halil Keskinoğlu ayrıca kök hücre bağışının da kan bağışı kadar kolay olduğunu söyledi ve bu bağışın da hayat kurtardığına dikkat çekti. Şahit olduğu bir olayı anlatan Keskinoğlu, kök hücre bağışı ile yardımcı oldukları bir annenin çocuğunun kurtulduğunu belirtti ve o çocuğun bugün üniversite okuyup mühendis olduğuna dikkat çekti.
Ben de tüm okuyuculara genç kalmanın ve sağlıklı yaşamanın formülünün iyilik yapmak ve insanlara yardımcı olmaktan geçtiğini söyleyebilirim. İnsanlar iyilik yapmaktan kaçınıyor, yaptığı iyilikten zevk alamıyorsa sorun var demektir. Her yapılan iyiliğin birer sadaka olduğunu da düşünürsek başımıza gelebilecek tüm belalardan da kurtulmanın yolu iyilik yapmaktır.
Tabi ki burada birinci öncelik önlemlerimizi de alacağız, yan gelip yatar bütün sorunların üzerine-üzerine gidersek olmaz. Kısacası Türk Kızılay’ı ve birçok STK ilçemizde, ilimizde, ülkemizde ve dünyanın değişik coğrafyalarında çok önemli hizmetler yapıyor. Bu kurumlara destek olmak hepimizin görevi. Herkes kime inanıyorsa o kurum üzerinden yardım yapabilir. Yardım, bağış ve iyilik yapmamak için her şeyi bahane edenlere söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Allah onlara da bir gün iyilik yapmayı nasip eylesin….