Cuma günü akşamüzeri CHP Gebze ilçe örgütüne yeni katılanlara rozet takıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ile Kocaeli milletvekili Tahsin Tarhan ile çok sayıda eski ve yeni partililerin katıldığı gözlendi. Uzun zamandır CHP’nin Gebze’de yaptığı en önemli toplantılardan birisinin olduğunu söyleyebilirim. Çok sayıda eski ilçe başkanı da toplantıdaydı. Gamze Akkuş İlgezdi’nin konuşmaları salonu bir hayli heyecanlandırdı. Kendi açısından bakılacak olursa iyi de bir konuşma yaptı. Ama ne PM üyesi Tahsin Tarhan, ne İl Başkanı Harun Yıldızlı ne de Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan, Gebze’nin sorunlarına hiç değinmedi. Tahsin Tarhan, sadece dün yapılan Gebzespor maçına davet etti salondakileri. Hele ki bir genel başkan yardımcısının katıldığı programda herkesin bırakın da ülke siyaseti ile ilgili konuşmayı ve hükümeti eleştirmeyi o yapsın. Gerek Tahsin Tarhan’dan, gerek il başkanı Yıldızlı’dan gerekse ilçe başkan Orhan’dan Gebze bölgesinin sorunları ile ilgili genel başkan yardımcısının da olduğu bir ortamda bir nebze olsun konuşmalarını isterdim. Kısa bir süre önce yapılan toplantıda MHP İlçe Başkanı Bülent Özdemir iki dakikalık konuşmasında bile “Tüm katılımcılardan Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Gebze’nin il olmasına destek vermelerini istiyorum” demişti. Özdemir’in bu sözleri Saffet Sancaklı’nın bile alkışlamamasına rağmen bize göre önemliydi. Yeniden CHP toplantısına gelecek olursak; CHP’ye Gebze gibi bir yerde 150 kişini üye yapılması yetersiz ama salondaki hava CHP açısından güzeldi. Hatta daha geniş ve ferah bir ortam bulunabilse program daha da iyi olurdu. CHP Çayıorva İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek ve gazeteciler program boyunca kendilerine yer bulamadı. Umarım bundan sonraki programlarda eksikler konusunda biraz daha dikkat edilir. KORONA AŞISI OLMUYORUM! Koroneavirüs olayı başından beri hep dikkatimi çekmişti. Sonra virüsle orta atılan filim ve senaryoların hepsinin düzmece olduğunu düşünmeye başladım. Belli bir süre sonra düşündüklerimizin büyük bir bölümü doğru çıktı. Örneği bizim sağlık bakanı önce Sınovac aşısını göklere çıkardı, sonra o aşının bir geçerliliği yok denilerek diğer aşıların da bu insanlara yapılması istendi. Özellikle Biontech aşısının ikinci dozundan sonra kalp krizinden ölenlerin yakın çevremizde bile sayıları bir hayli arttı ama bunu kimse dillendirmedi. Bugüne kadar aşı olayına da hep kaygı ile baktım ve aşı olmayı düşünmedim. Tam da bu günlerde Türk aşısı olsam mı diye düşünürken, önceki akşam Gebze’de panelde konuşan Prof. Dr. Serhat Fındık karşıma çıktı. Söyledikleri ne aşı karşıtlığı ne de bilimi aykırı ama konuşmaları youteba kanallarından bile hemen kaldırılıyor. Serhat Hoca’yı dinledikten sonra aşı denilen ama henüz daha aşı olamamış ilaçların bir de yan etkilerini öğrenince tamamen vazgeçtim. Türkiye dahil dünyadaki hiçbir gücün diğer tüm kötülüklere karşı bu kadar koro halinde el birliği, güç birliği ve ağız birliği yaptığını görmemiştim. Alkol, uyuşturucu, sanal kumar, sigara ve trafik kazalarından her gün milyonlarca insan ölürken neden bunlar uzmanları tarafından bunun binde biri kadar konuşulmaz. Size aşı olmayın çağrısı yapmıyorum ama lütfen aşı olmadan önce biraz araştırın, Prof. Dr. Serhat Fındık’ın internetteki konuşmalarını da en az beş on dakika dinleyin ve kararınızı ondan sonra daha özgürce verin…