Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

GAZETECİLİK….

  Mesleğe başladığımız ilk yıllara çok büyük itibarı vardı gazeteciğin…O dönemlerde hem gazete, hem gazeteci, hem de gazetecilik vardı. Her habere büyük bir heyecanla dalar, sonunun getirene kadar peşini bırakmazdık. Özel haber ve özel habercilik denen bir şey vardı. Hatta sadece sizin çektiğiniz ”Özel fotoğraf” vardı ki sizden ve sizin gazeteden başka kimse onu kullanamazdı. Tadı, tuzu ve heyecanı vardı mesleğin. Diğer meslektaşlara haber atlatmanın zevki ise bir başka idi. Sabah gazeteye geldiğimde ilk yaptığım iş diğer gazetelerin ne yazdığına bakmaktı, şimdi üç ay okumasak aklıma takılan bir şey olmuyor. İnternetle birlikte mertlik de bozuldu, sizin özel haberinize veya fotoğrafınızı birileri beş dakika sonra evirip çevirip kullanabiliyor. Veya sizin çektiğiniz özel bir fotoğrafı beş dakika sonra olay yerinden geçen biri sosyal medyadan paylaşabiliyor. İşin suyu çıktı ve tadı çok kaçtı. Yeni nesilde bu işi yapacak olan çok az denecek kadar. Yapan da heyecanını bilmiyor, meraklanıp farklı şeyler yapmak aklına bile gelmiyor. Eline bir cep telefonu alan, bir internet sitesi kuran herkes gazeteci oldu… pırlanta gibi bir mesleği yine biz bu hale getirdik. Gazetecilik bunu hak etmiyor ama maalesef yine buralara biz getirdik. Yiğit düştüğü yerden kalkarmış, bu mesleği yeniden ayağa kaldırmak da yine bize düşecek. O zaman bugünden başlamalı ve yeni bir sayfa açmalıyız… BEELDİYELER BİRLİĞİ GAZETECİLERİ AĞIRLADI! Önceki gün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü idi. Çeşitli kişi ve kurumlardan çok sayıda tebrik mesajı ve telefonları geldi. Akşam da Gebze Belediyeler Birliği gazetecileri Darıca’da misafir etti. İyi niyet çerçevesinde yapılmış bir programdı ancak yine çok sayıda alakasız kişilerden mesleğe uzun yıllarını vermiş arkadaşların oturmakta yer bulamadığını gözlemledik. Gerçek anlamda kimlerin gazetecilik yaptığını iyi ayırt edebilmek için belediyelere önemli görevler düşüyor. Yılda üç beş kez gazete çıkartan bir insanla her gününü bu işe adamış meslektaşlarımızı aynı kefede tutmak biraz da mesleğe saygısızlık oluyor. Kimlerin gazeteci olduğunu, kimlerin gazetecilik mesleği üzerinden geçinmeye çalıştığını herkes bizim kadar biliyor. Adam 20 yıl önce hasbelkader üç ay bir yerel gazetede çalışmış, ama bugün bile her yemekli toplantıda var. Bu durum en çok da mesleğini adam gibi yapmaya çalışan gazetecileri rahatsız ediyor. Bunun yanı sıra bu işi adam gibi yapmayanların belediyeler ve diğer STK’lar tarafından da beslenmemesi gerekir. Herkesin yasal çerçevede yaptığı ticarete sonsuz saygımız var ancak sadece belediyeler üzerinden geçinmeye çalışan asalaklar bu mesleğin yüz karasıdır. Her şeyden önce mesleğin itibarını korumamız gerekiyor. Mesleğin itibarının olmadığı bir yerde yapılan her şeyin hiçbir karşılığı yoktur. Gecede verilen ödüle gelince; bu kadara alakasız insana hediye vermek yerine işini adam gibi yapan kurumlara destek verilmesi taraftarıyım. Kurumlar güçlü olursa gazeteciler daha da güçlü olur. Kişilere verilen hediyeler günü kurtarmaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Umarım bundan sonraki programlarda bu eksikler giderilmiş olur.
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2022 - Salı

GAZETECİLİK….

 

Mesleğe başladığımız ilk yıllara çok büyük itibarı vardı gazeteciğin…O dönemlerde hem gazete, hem gazeteci, hem de gazetecilik vardı. Her habere büyük bir heyecanla dalar, sonunun getirene kadar peşini bırakmazdık. Özel haber ve özel habercilik denen bir şey vardı. Hatta sadece sizin çektiğiniz ”Özel fotoğraf” vardı ki sizden ve sizin gazeteden başka kimse onu kullanamazdı. Tadı, tuzu ve heyecanı vardı mesleğin. Diğer meslektaşlara haber atlatmanın zevki ise bir başka idi. Sabah gazeteye geldiğimde ilk yaptığım iş diğer gazetelerin ne yazdığına bakmaktı, şimdi üç ay okumasak aklıma takılan bir şey olmuyor. İnternetle birlikte mertlik de bozuldu, sizin özel haberinize veya fotoğrafınızı birileri beş dakika sonra evirip çevirip kullanabiliyor. Veya sizin çektiğiniz özel bir fotoğrafı beş dakika sonra olay yerinden geçen biri sosyal medyadan paylaşabiliyor. İşin suyu çıktı ve tadı çok kaçtı. Yeni nesilde bu işi yapacak olan çok az denecek kadar. Yapan da heyecanını bilmiyor, meraklanıp farklı şeyler yapmak aklına bile gelmiyor. Eline bir cep telefonu alan, bir internet sitesi kuran herkes gazeteci oldu… pırlanta gibi bir mesleği yine biz bu hale getirdik. Gazetecilik bunu hak etmiyor ama maalesef yine buralara biz getirdik. Yiğit düştüğü yerden kalkarmış, bu mesleği yeniden ayağa kaldırmak da yine bize düşecek. O zaman bugünden başlamalı ve yeni bir sayfa açmalıyız…

BEELDİYELER BİRLİĞİ GAZETECİLERİ AĞIRLADI!

Önceki gün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü idi. Çeşitli kişi ve kurumlardan çok sayıda tebrik mesajı ve telefonları geldi. Akşam da Gebze Belediyeler Birliği gazetecileri Darıca’da misafir etti. İyi niyet çerçevesinde yapılmış bir programdı ancak yine çok sayıda alakasız kişilerden mesleğe uzun yıllarını vermiş arkadaşların oturmakta yer bulamadığını gözlemledik. Gerçek anlamda kimlerin gazetecilik yaptığını iyi ayırt edebilmek için belediyelere önemli görevler düşüyor. Yılda üç beş kez gazete çıkartan bir insanla her gününü bu işe adamış meslektaşlarımızı aynı kefede tutmak biraz da mesleğe saygısızlık oluyor. Kimlerin gazeteci olduğunu, kimlerin gazetecilik mesleği üzerinden geçinmeye çalıştığını herkes bizim kadar biliyor. Adam 20 yıl önce hasbelkader üç ay bir yerel gazetede çalışmış, ama bugün bile her yemekli toplantıda var. Bu durum en çok da mesleğini adam gibi yapmaya çalışan gazetecileri rahatsız ediyor. Bunun yanı sıra bu işi adam gibi yapmayanların belediyeler ve diğer STK’lar tarafından da beslenmemesi gerekir. Herkesin yasal çerçevede yaptığı ticarete sonsuz saygımız var ancak sadece belediyeler üzerinden geçinmeye çalışan asalaklar bu mesleğin yüz karasıdır. Her şeyden önce mesleğin itibarını korumamız gerekiyor. Mesleğin itibarının olmadığı bir yerde yapılan her şeyin hiçbir karşılığı yoktur. Gecede verilen ödüle gelince; bu kadara alakasız insana hediye vermek yerine işini adam gibi yapan kurumlara destek verilmesi taraftarıyım. Kurumlar güçlü olursa gazeteciler daha da güçlü olur. Kişilere verilen hediyeler günü kurtarmaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Umarım bundan sonraki programlarda bu eksikler giderilmiş olur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.