Mustafa Arslan
Köşe Yazarı
Mustafa Arslan
 

GEBZE NEDEN GERİLİYOR?

Hayat şartları, teknoloji, ekonomi, yeni yapılan binalar, açılan alanlar ve yapılan yeniliklere rağmen Gebze gelişim anlamında ciddi anlamda geriliyor. Her geçen gün ülke ve teknoloji gelişirken Gebze gün geçtikçe geriliyorsa bunun farklı bir sebebi olmalı. Ü yazımda da dile getirmiştim, önceki gün Gebze’de öğrencilerin de katkı sunduğu çok güzel bir turizm haftası programı yapıldı. Programda Gebze Kaymakamı Mustafa Güler çok güzel bir konuşma yaparak, ülkenin turizm potansiyelinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Hatta, Gebze’yi tanıtan çok güzel bir sinevizyon gösterisi de yapıldı ama gerçek hiç de öyle değildi. Zira, sinevizyonda gösterilen fıskıyeler bile üç yıldır yosun tutmuş, paslanmış, terk edilmiş durumda idi. Yine havadan çok güzel bir görüntüsü çekilen Eskihisar Kalesi yıllardır kaderine terk edilmişti. Bir kent meydanı yapmışız yarısı beton, yarısı demir yığını ve yaz aylarında vatandaşın beynine güneş geçmeden başka hiçbir şeye yaramıyor. Hadi geçmişte yapanın zaten bu şehre yaptığı ihanetlerin sayısı belli değil ama üç yıldır bu kenti şehir plancısı dediğimiz bir belediye başkanı yönetiyor ve kent meydanı için ne yaptı veya kalan iki yılda ne yapmayı düşünüyor? Bu şehirde Osman Hamdi Bey müzesinin yıllardır kapalı olduğunu herkes bizim kadar biliyor. Yine TÜBİTAK arazisi içerisinde kalan Anibal’ın mezarının ziyaret edilemediğini, Kervansayar’ın işgal altında olduğunu, hamamlara parası olmayan kimsenin giremediğini, tarihi su dolabı ile Mustafa Paşa Türbesi’ni ziyaret edenlerin kapalı olduğunu herkes görüyor. Bu kadar ilgisiz, bu kadar sorumsuz ve bu kadar duyarsız insanın olduğu bir şehrin ilerlemesi sizce mümkün mü? Burada asla yaşadığımız şehri hor görmek, aşağılamak ve küçük düşürmek değil amacımız. Ama bilinen gerçekleri de birilerinin görmesi ve söylemesi lazım. Bu saydıklarımın büyük bir bölümü üç yıl, beş yıldır sorun olarak karşımızda duruyor ve hiçbir şey yapılmıyor. Bakım milli gelirde Türkiye’nin önde gelen ilçelerinden biriyiz ama demek ki her şey para değilmiş. Hele ki gelişmişlik hiç para ile ölçülmüyor. Spor kulübünüz, kent konseyiniz, yerel basınınız, iktidarınız ve muhalefetiniz ne kadar güçlü ise siz de o kadar gelişmiş sayılırsınız…Gebzespor’un durumu ortada, kent konseyi zaten kapalı, yerel basını hepimiz iyi biliyoruz. İktidarı ve muhalefeti halinden çok memnun…Yanıbaşımızdaki Tuzla gelişmede zirve yaparken biz neden başaramıyoruz. O zaman sıkıntı bizde, hep birlikte yeniden silkelenip Gebze için ayağa kalkmalıyız. Yoksa durum daha da kötüye gidecek gibi… ÖĞÜT VE ZAMAN7A TEŞEKKÜRLER… Ardahan Eski milletvekilimiz Gebzeli Ensar Öğüt’ün bir süre önce “Alevi İnançları ve Devşirmeler” konulu bir kitap yazdığını sosyal medyadan görmüştüm.“Kitabı nasıl temin ederim” diye düşünürken dün Adil Zaman, Ensar Öğüt tarafından adıma imzalanmış kitabı tarafıma ulaştırma nezaketi gösterdi. Kendisi ile biraz da Türkiye üzerine sohbet ettik ve en önemli konu ise toplumdaki “ahlaki çöküntü oldu….Ensar Öğüt ve Adil Zaman’a nazik düşünceleri için çok teşekkür ediyorum. Kitabı da keyifle okuyacağımı söyleyebilirim…  
Ekleme Tarihi: 22 Nisan 2022 - Cuma

GEBZE NEDEN GERİLİYOR?

Hayat şartları, teknoloji, ekonomi, yeni yapılan binalar, açılan alanlar ve yapılan yeniliklere rağmen Gebze gelişim anlamında ciddi anlamda geriliyor. Her geçen gün ülke ve teknoloji gelişirken Gebze gün geçtikçe geriliyorsa bunun farklı bir sebebi olmalı.

Ü yazımda da dile getirmiştim, önceki gün Gebze’de öğrencilerin de katkı sunduğu çok güzel bir turizm haftası programı yapıldı. Programda Gebze Kaymakamı Mustafa Güler çok güzel bir konuşma yaparak, ülkenin turizm potansiyelinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Hatta, Gebze’yi tanıtan çok güzel bir sinevizyon gösterisi de yapıldı ama gerçek hiç de öyle değildi. Zira, sinevizyonda gösterilen fıskıyeler bile üç yıldır yosun tutmuş, paslanmış, terk edilmiş durumda idi. Yine havadan çok güzel bir görüntüsü çekilen Eskihisar Kalesi yıllardır kaderine terk edilmişti. Bir kent meydanı yapmışız yarısı beton, yarısı demir yığını ve yaz aylarında vatandaşın beynine güneş geçmeden başka hiçbir şeye yaramıyor. Hadi geçmişte yapanın zaten bu şehre yaptığı ihanetlerin sayısı belli değil ama üç yıldır bu kenti şehir plancısı dediğimiz bir belediye başkanı yönetiyor ve kent meydanı için ne yaptı veya kalan iki yılda ne yapmayı düşünüyor?

Bu şehirde Osman Hamdi Bey müzesinin yıllardır kapalı olduğunu herkes bizim kadar biliyor. Yine TÜBİTAK arazisi içerisinde kalan Anibal’ın mezarının ziyaret edilemediğini, Kervansayar’ın işgal altında olduğunu, hamamlara parası olmayan kimsenin giremediğini, tarihi su dolabı ile Mustafa Paşa Türbesi’ni ziyaret edenlerin kapalı olduğunu herkes görüyor. Bu kadar ilgisiz, bu kadar sorumsuz ve bu kadar duyarsız insanın olduğu bir şehrin ilerlemesi sizce mümkün mü?

Burada asla yaşadığımız şehri hor görmek, aşağılamak ve küçük düşürmek değil amacımız. Ama bilinen gerçekleri de birilerinin görmesi ve söylemesi lazım. Bu saydıklarımın büyük bir bölümü üç yıl, beş yıldır sorun olarak karşımızda duruyor ve hiçbir şey yapılmıyor. Bakım milli gelirde Türkiye’nin önde gelen ilçelerinden biriyiz ama demek ki her şey para değilmiş. Hele ki gelişmişlik hiç para ile ölçülmüyor. Spor kulübünüz, kent konseyiniz, yerel basınınız, iktidarınız ve muhalefetiniz ne kadar güçlü ise siz de o kadar gelişmiş sayılırsınız…Gebzespor’un durumu ortada, kent konseyi zaten kapalı, yerel basını hepimiz iyi biliyoruz. İktidarı ve muhalefeti halinden çok memnun…Yanıbaşımızdaki Tuzla gelişmede zirve yaparken biz neden başaramıyoruz. O zaman sıkıntı bizde, hep birlikte yeniden silkelenip Gebze için ayağa kalkmalıyız. Yoksa durum daha da kötüye gidecek gibi…

ÖĞÜT VE ZAMAN7A TEŞEKKÜRLER…

Ardahan Eski milletvekilimiz Gebzeli Ensar Öğüt’ün bir süre önce “Alevi İnançları ve Devşirmeler” konulu bir kitap yazdığını sosyal medyadan görmüştüm.“Kitabı nasıl temin ederim” diye düşünürken dün Adil Zaman, Ensar Öğüt tarafından adıma imzalanmış kitabı tarafıma ulaştırma nezaketi gösterdi. Kendisi ile biraz da Türkiye üzerine sohbet ettik ve en önemli konu ise toplumdaki “ahlaki çöküntü oldu….Ensar Öğüt ve Adil Zaman’a nazik düşünceleri için çok teşekkür ediyorum. Kitabı da keyifle okuyacağımı söyleyebilirim…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.