İl olayı ile ilgili bugüne kadar onlarca yazı yazdım, Gebze il oluncaya kadar da yazmaya devam edeceğim. Zira Gebze’nin il yapılması bir lütuf değil, aksine bir hakkın teslimidir. O yüzden hep birlikte bu ipe sıkıca sarılmalıyız. Önceki gün de Gebze Ticaret Odası Meclis toplantısı vardı. GTO Başkanı Nail Çiler bu toplantıda önemli bir konuya dikkat çekti. Gebze bölgesindeki tüm STK’lara “Sesinizi yükseltin” çağrısında bulunan Başkan Çiler, “Biz susarsak Gebze’yi kimse il yapmaz” dedi. Bu dediklerine yürekten katılıyorum. Zira bugüne kadar il konusunda ne çektiysek sustuğumuz için çektik. Konuşsak da bile sesimizi kimse duymadığı için sahipsiz kaldık. Bundan sonra şimdi tüm kozlar Gebzeliler olarak bizde, susmayacak, daha gür sesle konuşacak ve sonuç alıncaya kadar partiler üstü bir tavır sergileyeceğiz. Konuşmak elbette güzel, hele ki yüksek sesle konuşmak daha da önemli ancak bu noktadan sonra Gebze Ticaret Odası’nın da bu olayı GTO Meclisinin dışına taşıması gerekir. Zira bugüne kadar gördük ki il olayını sadece Gebze’de konuşmak yeterli olmuyor. Bu işleri Gebze dışına da taşımamız gerekiyor. Özellikle bu işin ulusal basın ayağı çok daha güçlü olmalı ve Gebze ülke gündeminde en fazla konuşulan il adayı olmalıdır. Bugün, nüfusu 15-20 bin olan ilçeler il olmak için ülke gündemine geliyor da burada Gebze konuşulmuyorsa kimseye kızmaya gerek yok, suç öncelikle bizimdir. İkincisi, Türkiye’de bir yerde yine il olayı konuşuluyor ve kamuoyu ilk üç içerisinde Gebze’yi saymıyorsa bu suç yine fazlasıyla bizimdir. Hiç başkalarına kızmaya gerek yok, bugüne kadar burada bir başarısızlık varsa yine Gebze’nin gücünü kullanamamaktan ve Gebze’yi muhataplarına iyi anlatamamak vardır sorunun temelinde. Bu saatten sonra susmak bir yana bağıra bağıra konuşmalı ve Gebze il oluncaya kadar sesimizi avazımızın çıktığı kadar çıkarmalıyız. Yoksa ağlamaya, sızlamaya ve dert yanmaya devam ederiz ama hiç kimseye bir faydası olmaz…