Türkiye'de geçen yıl meydana gelen 1 milyon 186 bin 353 trafik kazasında, 5 bin 362 kişi hayatını kaybederken, 274 bin 615 kişi de yaralandı.
Yaz mevsimini doya doya yaşamaya başladığımız bu günlerde hava sıcaklıkları günden güne artıyor. İnsanlar ise sıcaklıklardan korunmak için tatillerini sahil yerlerinde, yaylalarda veya köylerinde geçirmeye çalışıyorlar. Her ne kadar yaz mevsimi tatil ve eğlence anlamına gelse de, yaz aylarında büyük küçük her yaşta insanları bekleyen birçok tehlikeler bu dönemi sıkıntılı hale getirebiliyor. İnsanların en çok maruz kaldıkları tehlikeleri ve bu tehlikelere karşı alınabilecek önlemleri özet olarak açıklamanın faydalı olacağını düşündüm.
Yaz mevsiminde karşılaşabileceğimiz tehlikeler;
*Kazalar
*Güneş -Yaz hastalıkları
*Böcek sokmaları
*Boğulmalar şeklinde sıralayabiliriz.
Kazalar; Türkiye’de trafik kazalarında her gün onlarca kişi hayatını kaybediyor. Özellikle yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte kazalarda da ciddi oranda artışlar yaşanıyor. Termometreler 30 derece ve üzerini gösterirken, aşırı artan sıcaklıklarda trafik kazaları üzerindeki etkisini göstermeye başlıyor. Buna birde dokuz günlük tatil ve 01 Temmuz'da başlayacak yeni uygulamaya göre, hız sınırlarının yol standartlarını dikkate alınarak yerleşim yeri dışındaki şehirlerarası çift yönlü karayolları ile bölünmüş yollarda ve otoyollarda otomobiller için 20 km/saate kadar artırılması olası kazalara karşı daha da dikkatli olmamızı gerektiriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılına ilişkin karayolu trafik kaza istatistiğine göre;
Geçen yıl toplam 1 milyon 186 bin 353 adet trafik kazası meydana geldi. Söz konusu kazaların 998 bin 390'ı hasarlı, 187 bin 963'ü ise ölümlü yaralanmalı trafik kazalarından oluştu. Trafik kazalarında 5 bin 362 kişi hayatını kaybederken 274 bin 615 kişi yaralandı.
Meydana gelen 187 bin 963 ölümlü yaralanmalı kazanın %68,9'u gündüz, %28,4'ü gece ve %2,7'si alacakaranlıkta oldu. Ölümlü/ yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 308 bin 442 taşıtın %49,4'ü otomobil, %20,9'u motosiklet, %15,1'i kamyonet, %2,3'ü çekici, %2,3'ü minibüs, %2,2'si kamyon, %1,6'sı otobüs, %0,9'u traktör ve %5,3'ü diğer taşıtlardan oluştu.
Ölümlü/ yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Temmuz ayı %11,7 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken Şubat ayı %4,8 pay ile en az kazanın meydana geldiği ay oldu.
Haftanın günlerine göre bakıldığında ise ölümlü yaralanmalı kazaların %15,7 pay ile en fazla Pazartesi günü ve %11,7 pay ile en az Pazar günü gerçekleştiği görüldü.
2022 yılının ilk çeyreğinde de toplam 107 bin 750 trafik kazası meydana gelmiş. Bu kazalarda 53 bin 605 kişi yaralanırken, 394 kişi de hayatını kaybetti.
Trafik kazalarının oluşmasında en önemli etken insandır. İnsan Faktörüne Bağlı Trafik Kazalarında oran ortalama %95'lere kadar ulaşmaktadır.
İnsan faktörüne bağlı trafik kazalarının nedenlerinin başında ise; dikkatsizlik, uzun süre uykusuzluk, hatalı sollama, aşırı hız, alkollü araç kullanmak ve trafik kurallarını dikkate almamak v.b. gelmektedir.
Ayrıca kazaların sabırsızlık ve yorgunluktan dolayı yolculuğun sonuna doğru varılacak noktalara yakın yerlerde daha çok meydana geldiği de ayrı bir ayrıntıdır.
Trafik kazalarının insan kusurlarından kaynaklandığına, insanlar tarafından çığ gibi büyütüldüğüne göre, kazaları yok etmek belki imkânsız ama azaltmak da yine insanlara düşüyor.
Trafiğe çıkan her insan kazaların sebeplerini düşünerek, biraz sorumlu ve dikkatli, biraz sabırlı ve saygılı olmaya, biraz da trafik kurallarına uymaya önem verdiğinde inancım odur ki kazalarda da ciddi derecede azalmalar olacaktır.
Güneş-Yaz hastalıkları; Hepimiz güneşi özledik ama dikkat!
Güneşte aşırı sürede kalınması halinde aşırı sıcaklar, vücutta sıvı ve mineral kaybına, güneş çarpmasına, güneş yanıklarına ve güneşten kaynaklanan hastalıklara yol açar.
Güneş ve deniz kemik gelişimi için çok faydalı olan faktörler olsalar da tatil yörelerinde bizleri ve özellikle de çocuklarımızı bekleyen güneş çarpması, güneş yanıkları, yaz ishalleri, göz, kulak, cilt ve idrar yolları enfeksiyonları, mantar ve sıcağa bağlı isilik gibi pek çok hastalık riskini de beraberinde taşır. Yaz günlerinin sağlıklı bir şekilde geçirilmesi için yaz hastalıkları riskine karşı herkesin dikkatli olması gerekiyor.
*Güneş çarpması: Güneş altında uzun süre kalanlarda yüksek ateş, kusma, bulantı ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterir. Güneş çarpmasından korumak için saat 10.00- 15.00 arasında güneşe çıkılmamalı.
*Güneş yanıkları: Güneşte aşırı kalma sonucu ciltte güneş yanıkları oluşur. Deniz ve kum güneş ışınlarının etkisini arttırarak güneş yanığı oluşumunu kolaylaştırır. Güneş yanıklarına maruz kalmamak için güneşte kalma süresinin 10 dakika ile başlayıp yavaş yavaş artırılması ve mutlaka yüksek koruyuculuğu olan güneş kremlerinin kullanılması gerekmektedir. Güneşin gözde oluşturacağı zararlı etkileri önlemek için de geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü kullanılması faydalı olur.
*Yaz ishalleri: Yaz ishalleri en sık görülen mide ve bağırsak hastalıklarını oluşturur. Havuz ya da deniz suyunun yutulması, kirli suyla yıkanan, açıkta satılan veya bırakılan gıdaları ( açık büfeler bu konuda riskli olabilir!), ayrıca sineklerle-böceklerle temas eden, uygun koşullarda saklanmayan besinleri yemek ishal sebebi olabilir. Dolayısıyla beslenirken ya da gıda satın alırken bu hususlara dikkat edilmesi gerekir.
*Göz, kulak ve cilt enfeksiyonları: İyi temizlenmeyen havuzlarda ve temiz olmayan denizlerde mevcut olan mikroorganizmalar göz, dışkulak ve cildimizde enfeksiyonların oluşmasına yol açarlar. Havuz ve denizin kirlilik derecesini bilemeyebiliriz.
Havuz gözlüğü kullanılması, havuz veya denize girip çıktıktan sonrası hemen duş alınması ve kulak tıpaları kullanılması göz, kulak ve cilt enfeksiyonlarına karşı bir önlem olabilir.
* Sıcağa bağlı isilik, mantar ve İdrar yolları enfeksiyonları: Ortam ısısı arttıkça insanlarda aşırı terleme olur. Kir, krem v.b nedenlerle ter bezleri kanallarının tıkanması sonucu vücudun fazla terleyen bölgelerinde isilik denen küçük kırmızı kaşıntılı lezyonlar ortaya çıkar. İsiliğin oluşmaması için en çok terleyen bölgelere fazla krem sürmemek ve temiz tutmak gerekir. Ayrıca genel kullanıma açık havuz, banyo, tuvalet gibi alanlardan ve ortak kullanılan eşyalardan mantar enfeksiyonları da bulaşabilir. Islak mayoda mantarın oluşumuna zemin hazırlıyor. Önlem olarak başkalarının eşyalarını giymemeye ve havuz, banyo ile tuvaleti gibi ortak kullanım alanlarından temiz, sağlıklı olan yerleri kullanmaya özen göstermeliyiz.
Yine yaz aylarında özellikle kız çocuklarında sık sık İdrar yolları enfeksiyonları görülebilir. Bunun içinde temizliğine güvenilmeyen havuza girilmemeli ya da havuz sonrası hemen duş aldırılıp, mayo değiştirilmeli.
Böcek sokmaları: Böcek sokmaları özellikle yaz ve sonbahar başlarında tarlada çalışan, tatil ve piknik yapan insanlar, park ve bahçe gibi açık alanlarda zaman geçiren çocuklar için huzur bozucu, can sıkıcı bazen de yaşamı tehdit edici bir sorun olur. Tabiî ki böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve böcekten böceğe göre değişiklik gösterir.
Sinek, arı ve böcek ısırıklarına, Zehirli denizanası ve zehirli yılan sokmalarına, Zehirli kene ısırmasına karşı çok dikkatli olunmalı. Ayrıca kapalı alanlarda böcek öldürücü kimyasal içeren spreylerin kullanılması bebekler için zararlı olacağı da unutulmamalı.
Böcek sokmalarına karşı önlem olarak; Pencereler ince tül storlarla kaplanabilir, cibinlikler ve fişe takılan sinek kovucular ya da bitkisel sinek kovucu spreyler kullanılabilir.
Ayrıca arı kovanlarından, yılan sokmalarına karşı sığ çalılıklardan uzak durulmalı, çalılık ve çok yoğun otlaklık alanlarda korumasız şekilde oturmamalı v e yatmamalı, Keneye karşı özel önlemler alınmalı.
Böcek sokması halinde ise; ısırılan yere buz ya da karbonatlı su uygulanabilir, kaşıntı önleyici losyon veya jeller sürülebilir. Böcek ısırması sonucu özellikle kusma, göğüste sıkışma hissi, dilde ve vücutta şişme görüldüğü takdirde hemen bir sağlık kurumuna başvurulması yerinde olur.
Yılan sokması halinde yılanın zehirsiz olduğundan emin olmadığınız her yılan sokmasında, zehirliymiş gibi tedavi uygulanmalıdır.
• Kişi güvenli bir yere götürülmeli.
• Kişiyi sakinleştirilerek çok fazla hareket ettirmekten sakınılmalı.
• Sokmanın olduğu bölgedeki sıkı kıyafetleri ve takıları çıkartılmalı.
• Sokulan bölge kalpten aşağıda tutulmalı.
• Acilen tıbbi yardım istenmeli-sağlık kurumuna götürülmeli.
Eğer tıbbi yardımın ulaşması 30 dakikadan önce mümkün değilse sokulan yer sabun ve suyla yıkanmalı. Zehirin hareketini yavaşlatmak için, sokulan yerden yaklaşık 7 cm yukarısı gevşek bir sargı bezi ile sarılmalı ve bez sıkı olmamalıdır. Isırığın olduğu yer kesilmemeli, yaradaki zehiri emerek çıkarmaya çalışılmamalı ve yılanı yakalamak veya öldürmek için vakit harcamamalı, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
Yılan sokmalarına maruz kalmamak için yılanları rahat bırakmalı, yılanı öldürmeye çalışmamalı veya onlara yaklaşmamalı. Karşılaşılan yılanlardan en az 2 metre uzakta durulmalı.
Zehirli olan denizanası temasında deriye temas eden canlı en kısa sürede deriden uzaklaştırılarak hasta hemen bir sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
Zehirli Kene Isırması; Zehirli keneler, dişleri ile saçlı deriye yapışarak kan emerler. Emdikleri yerden kana zehir salgılarlar. Keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Kenelerin kesinlikle çıplak elle öldürülmemesi ve patlatılmaması gerekir. Deriye yapışmış keneyi çıkarmak için en yakın sağlık kurumuna başvurmak gerekir.
Boğulmalar: Yazın gelmesiyle, hava sıcaklıklarının artarak bunaltıcı noktaya ulaşması sebebiyle kıyı kentlerinde yaşayan insanlar denizlere, kırsalda yaşayanları ise barajlara, göletlere veya sulama kanallarına serinlemek amacıyla akın ediyorlar. Ancak serinlemek isterken dikkate alınmayan uyarılar ve bilinçsizce yapılan hareketler boğulmalara neden oluyor. Sadece yüzme bilmeyenler değil, vücut krampları ve aşırı dalga gibi etkenler nedeniyle yüzme bilen insanlar da boğulmaya tehlikesi yaşayabilirler.
Boğulma olaylarının önlenmesi için öncelikle:
Barajlara, göletlere veya sulama kanallarına girilmemeli.
Kişi bilmediği yerlerde denize tek başınıza girmemeli,
Derinliği bilinmeyen, dibi görünmeyen suya balıklama atlanmamalı,
Suda tehlikeli hareketler yapmaktan ve uzaklara açılmaktan kaçınılmalı,
Şaka amaçlı da olsa yüzme bilen kişiler dahi suya itilmemeli,
Sulama kanallarında, barajlarda veya göletlerde yüzülmemeli,
Boğulmak üzere olan ve çırpınan birini görüldüğünde bu konuda tecrübeniz yoksa kurtarmak için gidilmemelidir. Çünkü boğulmak üzere olan kişi can havliyle kurtarmaya çalışan kişiye tutunmaya çalışabilir ve boğulmasına sebep olabilir.
Tehlikelerden uzak, gönlünüzce bir tatil geçirmeniz dileğiyle.
Eğitimci-Yazar