Dünyada yapılan her iyiliğin mutlaka bir karşılığı vardır ama biz toplum olarak çok aceleciyiz. Bir iyilik yapınca hemen karşılığını bekler, gecikince de tepki gösteririz. Aslında sabırlı olmak, sabırlı olmayı öğrenmek de bir karşılık olarak algılanmalı. Bize de çok denk gelmez ama bugün yapılan iyiliğin anında karşılık bulduğu bir kıssayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Güzel Kıssa----
Meşhur Abbasî Halifesi Harun Reşid yanına Meşhur veziri Caferi Bermekî'yi alarak tebdili kıyafet ile ülkesini gezmeye çıkar. Yol kenarında 90’lık,beli rukû hâli gibi bükülmüş yaşlı adamı Çöle hurma fidesi dikerken görür, selâm verir,
---Amca ne yapıyorsun? diye sorar.
Yaşlı adam,
---görüyorsun Ağaç dikiyorum, der.
Harun Reşid ,
---Peki bu diktiğin hurma kaç sene sonra meyve verir?
İhtiyar cevap verir.
--Cinsine göre 10 sene 20 sene sonra verir der
--Peki ömrün o diktiğin ağacın meyvesini yemeye yetecek mi? Deyince,
İhtiyar,
---Bizden önce dikenlerin meyvelerini biz yiyoruz, bunların meyvesini sonra gelenler yer, biz önce dikenler için dua ediyoruz onlarda bize dua eder, deyince:
Bu hoşuna gider, vezirine derki;
---Bu ihtiyara bir kese altın ver der.
İhtiyar altını alınca.
-Başkasının diktiği 10 sene sonra meyve verecekti, bizimki hemen meyve verdi der.
Harun Reşid'in bu cevap hoşuna gider.
--Vezirine bu ihtiyara bir kese altın daha ver der
Altını alan ihtiyar.
---Görüyorsun ki, başkasının diktiği senede bir meyve verir, benim diktiğim iki kere meyve verdi der.
Harun Reşid
---Gidelim bir daha verirsek bu bizim hazineye ortak olacak der.
ibret almalı tabi yapılan her güzel şeyin ecri öbür aleme gitmeden burada başlar.
Öyle bir ömür sürmeli ki İnsan, ölünce eksikliği hissedilmeli
--Ah! Ne güzel insandı sağ olsaydı da ondan istifâde etseydik derler, arkandan dua ederler.
Eğer kötü bir ömür sürmüşse unutulur gider.