Bir süredir Türkiye’de yaşanan son zamları ve hayat pahalılığını konuşuyoruz ama bugünlerde yaşadığımız zamların da ötesinde bir şey…Vatandaşa gelen elektrik ve su faturalarının yanı sıra üç katına çıkan doğalgaz faturaları da büyük sorun oluyor. Herkes bir şey söylüyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan7ın yaptığı açıklamaları anlamakta güçlük çekiyorum. Biz millet olarak zamlara ve hayat pahalılığına alışkınız ama Bu kadarını hiç görmemiştik. Nitekim bu işin böyle gitmeyeceğini AK Parti içinden de çok sayıda isim yüksek sesle konuşmaya ve dile getirmeye başladı. Bu işin lamı cimi yok, sandıkta en etkili belirleyici bu kez faturalar olacak. Patlıcanın 30, patatesin 7 TL olduğu bir yerde kimse sizin yaptığını otoyola, havaalanına tünele ve hastaneye bakmaz. Nitekim toplumun büyük çoğunluğunu dinlediğimizde de bakacak gibi değil. Tüm bunlara elektrik ve doğalgaz faturalarını, akaryakıt zamlarını da ekleyince durum işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Elektrikte ise sıkıntıların daha çok özelleştirme sürecinden sonra yaşandığı gözleniyor. Bu tablo bize şunu gösteriyor ki, işi alan şirketler yatırım yapmak yerine az adamla çok iş yapıp tahsilat peşinde koşuyor. Bu olay sadece Gebze ve Kocaeli’de değil, Türkiye’nin birçok yerinde aynı gibi. Örneğin geçtiğimiz günlerde Isparta’da yaşanan 3 günlük elektrik kesintisi bunun açık örneği.
Biz ise her şeyde olduğu gibi bir günah keçisi bulduk ve valiyi görevden almakla toplumun gazını almaya çalıştık. Burada suçlunun vali olmadığını herkes en az bizim kadar biliyor ama ihale birisine yıkılacaktı o da valiye denk geldi. Bundan sonrası için kimlerin önü kesilecek zaman gösterecek. Bugün yapılanlar sadece günü kurtarmaktan öte bir şey değil, toplum bu işlere kalıcı çözüm bulunmasını istiyor. 150 TL’lik elektrik kullanan bir vatandaşa neden 300 TL fatura çıkıyor, özelleştirmeyi alan firmalar vatandaşları neden soyuyor bunun cevabını bulmamız gerekiyor.
Aynı şey doğalgaz ve akaryakıt için de geçerli…Vatandaşın cebine giren tomarı ile bir anda çıkıyor. Benzinin litresinin 16 TL olmasında kimin suçu var. Veya gaz neden bu kadar pahalılaştı, bu pahalılığa rağmen vatandaşın sanayide neden üç gün doğalgazı kısıldı?
Biz ise sorunu çözmek yerine, “Cambaza bak” taktiği uygulayarak dikkatleri başka tarafa çekmeye çalışıyoruz. Ama artık herkesin iyice uyandığını herkes iyi biliyor, Bıçak kemiğe dayandı ve deniz bitti…Bir zamanlar trafikte araçtan gidemediğiniz yollar bile bugün bomboş…Bir gerçek daha var ki, 20 yıldır üretmeden hazır yemenin bir bedeli olacaktı bugün o bedeli ödüyoruz ama biraz da ağır olacak.
Dün de kamyoncuların ve nakliyecilerin eylemi varda ve herkes isyan noktasına gelmiş. Akaryakıtın bu kadar fahiş fiyata satıldığı dönemde benzin istasyonu sahipleri bile kan ağlıyorsa burada sorun büyük demektir. Bu kez sokağın sesi çok acıtacak, bugünden söylemesi. Önümüzdeki seçimlerin tek belirleyeni mutfak, yakıt ve marketlerdeki fiyat olacak. Bunu hep birlikte sandık sonuçlarında çok daha net göreceğiz…