Dün, 8 Mart dünya kadınlar Günü idi…Adettendir, bu tür özel günlerde kadınlar daha öne çıkartılır. Biz de Büyük Anadolu Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Nilgün Yönten’i konuk ettik. Aslında Dr. Nilgün Yönten de, ben de kadınların böyle yılda birkaç güne sıkıştırılmasının karşısında olduğumuzu açıkladık. Dinimizin ve peygamber efendimizin kadınlara verdiği öneme dikkat çeken Dr. Yönten, idolünün Hazreti Hatice validemiz olduğunu söyledi. Sorduğumuz her soruya çok içtenlikle cevap verdi ve günümüzde sıkça yaşanan Kadın cinayetlerinin acizlik sonucu olduğunu söyledi ve gazetelerin ve televizyonların bunlara çanak tutmaması gerektiğine dikkat çekti. Kendisini örnek almak isteyen genç kızlara ve kadınlara da önemli uyarılarda bulundu. Aynı zamanda 28 Şubat mağduru olduğunu da ilk kez duyduğum Dr. Nilgün Yönten, herkesin bir hayal ve hedefi olması gerektiğine vurgu yaptı.
Programda beni mest eden konu ise “BAH Alo Doktorum Hattı”nın bizim de zaman zaman aradığımız kendi cep telefonu olması idi. “Batı’dan Doğu’ya tüm hastalara yardımcı olmak istiyorum. “ diyen Yönten, Günün 24 saati Türkiye’nin her bölgesinden arayan insanlara bu telefon üzerinden yardımcı olduğunu ifade etti. Dr. Nilgün Yönten’i dinlerken açıkçası “İşte anayüreği bu” demek geldi içimdin. Bunu ilk kez duyunca biraz da şaşırdım ve iyilik yapmanın ne kadar güzel ve insanları ne kadar mutlu ettiği gerçeğine bir kez daha şahit oldum ve her insanın mutlaka iyilik yapması gerektiğine inanıyorum.
Büyük Anadolu Hastaneler Grubu ile ilgili de bilgi verirken, ikisi Samsun’da bir tanesi de Darıca’da olmak üzere toplam üç hastanede bin kişiye yakın istihdam sağladıklarını söyledi ve bunların yüzde seksenini de kadın olduğuna dikkat çekti. Biz de bu kadar kadının bir arada olduğu yerde başarının olmama şansının olmadığını ifade ettik kendisine.
Dr. Nilgün Yönten’i izlerken programdan çok büyük keyif aldım ve herkesin bir kez daha izlemesini tavsiye ederim. Dünyada, huzurun, barışın, insanlığın ve merhametin yeniden hakim olabilmesi mutlaka kadınların ve anaların yüreğinin büyük katkısı olacağına inanıyorum. Bugün Rusya ve Ukrayna’da yaşanan savaşta da en çok mağdur olanların kadınlar olduğunu görünce tüm savaşların ve terörün bitirilmesinde de anaların yüreklerinin çok etkili olacağına inanıyorum.
Bu yazının sadece bir 8 Mart’lara değil, tüm geleceklere hakim olmasını diliyorum. Umarım gelecek 8 Mart’larda kadın cinayetlerini, kavgaları, hırsları, ihtirasları ve savaşın ve yoksulluğun kadınları ve çocukları ezdiği bir dünyayı değil, daha adil ve daha güzel bir dünyayı konuşuruz. Ama kimse dünyayı düzeltmeye çalışmayacak, herkes önce kendisinden başlayacak…