Kıymetli dostlarım değerli takipçilerim bildiğiniz üzere 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Yerel Seçimler öncesinde özellikle büyük şehirlerde bulunan insanlarımızın nüfusları oranında yerel yönetimlerde temsil edilmesi hususunun çok önemli olduğunu, günümüz dünyasında ve maalesef ülkemizde oturmuş siyaset düzeninde yakın, eş, akraba ve hemşeri bazlı hizmet anlayışını yıkamayacağımızı anladığımız günden itibaren insanlarımızın duygularına tercüman, taleplerine ses olmak ve daha mühimi çözüm noktasında görev almak gerektiği inancı ile siyaset yollarına düştük. Sadece kendimiz değil bu konuda kabiliyeti ve yetkiliği olan, samimi, dürüst ve ilkeli olan tüm hemşerilerimizin de siyasette olması noktasında elimizden geldiğince teşvik edici olduk ve mevcut siyasi hayatta olanlara ise destek olmayı bir görev saydık. Ancak süreç yerel seçimlerde siyasi partilerde adeta Kars, Ardahan ve Iğdırlı hemşerilerimiz için adeta yaprak dökümü hatta daha doğru bir ifade ile tasfiye dönemi olarak tarihe yazıldı. Ak partide zaten yıllardır yok sayılan irademiz noktasında belki de bu üç ilin insanına en çok kucak açan parti olan CHP’de ise geçmiş yıllara göre çok büyük bir daralma yaşanarak İstanbul özelinde 3 ilçede Belediye Başkanı olan hemşerilerimizin sayısı üzülerek belirtmek isterim ki sadece ve sadece bire düşmüştür. Keza Belediye Meclis üyeliklerinde de çok az sayıda hemşerimiz seçilecek yerlere yazıldı ve seçildi, bir bölümü listelerin seçilmesi en imkânsız olan yerlerinde kendine yer bulurken içerisinde benim de olduğum diğer bir kısım ise listelere dahi giremediler. Bunun nedenleri konusunda çokça konuştuğumuz ve tartıştığımız için tekrara düşmemek adına benim de başını çektiğim bu başarısızlık hikayelerini yeniden temcit pilavı gibi ısıtıp vaktinizi almayacağım. Bugün ki konumuz az da olsa görev alan hepimize temsiliyet noktasında yetkili olmanın gururunu yaşatan değerli hemşerilerimiz ile onların seçim öncesi halleri ile seçim zaferleri sonrasındaki halleri olacak. Onlar kazanınca ben kaybettim ama biz kazandık diye sevinmiştim, sevincimi uzun bir süre kendi içimde yaşadıktan sonra kendilerinin de zafer coşkusu ve yoğunluğu bittiğini düşünerek kısa da olsa bir hayırlı olsun ziyareti için en az üç sefer aramak sureti ile tam üç haftadır randevu bekleyince gördüm ki bizler yerel yönetimlerde sesimiz duyulsun diye bizden olanlara bile ulaşamamak gibi bir kaderi doyasıya yaşamaya mahkumuz. İşte o nedenledir ki nezaket ziyaretinde kurmayı planladığımız cümleleri gazete köşemden kurarak tebriklerimi ve başarı dileklerimi iletmenin de bir yöntem olduğuna karar verdim. Sayın Başkanım Orhan Çerkez; Kazanmış olduğunuz Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nın size, Çekmeköy halkına ve sizin başarınızı kendi başarısı gören sayısal çoğunluğunun aksine temsiliyet noktasında yok sayılan insanlarımıza hayırlı olmasını dilerim. Umarım ulaşılması mümkün olunan, serhat illerinin güzel insanlarının geçmişten gelen hasletlerini kaybetmeden, eskiden olduğu gibi sevgi, muhabbet ve mütevaziliğinizden hiçbir şey kaybetmeden size verilen görevi sadece kendi adınıza değil arkanızda olan bu üç kadim şehrin inşaları adına hak, adalet, hukuk ve hakkaniyet ile yürütür beş yılın sonunda bizleri tüm milletimiz nezdinde başarılarınızla gururlandırırsınız. Gönlümden geçen yüzünüze bunları söylemekti ama maalesef imkân bulamadım ben şanslıydım Gazeteciyim bunu buradan size ulaştırdım ama benim gibi size ulaşamayan yüzlerce hemşerileriniz adında da bu duygu ve dileklerimi kabul buyurun lütfen Sayın Başkan. Hayırlı olsun……   Sinan KARAÇAY Gazeteci Yazar