Öncelikle şunu söylemeliyim; “Hayır” diyebilmek, öğrenilen ve öğretilebilen sosyal bir beceridir. Bu sosyal beceri eksikliği (hayır diyememek) ise çağımızın en önemli hastalıklarından biridir.
Peki neden hayır diyemeyiz?
Küçük bir test yapalım.
Şıklara Evet ya da Hayır cevapları verin lütfen:
- Karşımdaki kişi üzülür/kırılır.
- Artık benden hoşlanmazlar.
- Beni sevmezler, bencillik etmiş olurum.
- Karşımdaki kişiden bir istekte bulunma hakkım kalmaz.
- Yalnız kalırım.
- Kötü insan olurum.
- İlişkilerim bozulur.
Yukarda yazdıklarımın çoğuna evet diyorsanız eğer, ne yazık ki sizin de hayır diyememe probleminiz var demektir.
Bu kadar şey düşünürken aslında çok önemli bir şeyi gözden kaçırırız. Kendimizi… Kendi isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı, tercihlerimizi hep görmezden geliriz. Hayır diyememenin temelinde yatan en belirgin korku ise aslında yalnız kalma korkusudur. Bu korku insanların, kalabalıklar arasında bile anlaşılamadığı hissini yaşatır. Bu hissi yaşamaktan korkan kişiler ise sürekli karşı tarafın isteğini yapmaya çalışır, sürekli onaylar. Bunu yaparken de sınır koyma problemi yaşamaya başlarlar. Sınır koymayı evimizin kapısı gibi düşünelim. Hayır diyememe kapısızlık gibidir. Kapısız eve izin almadan ya da kapıyı çalmadan herkes girip çıkabilir. Ama siz o kapıyı kapatırsanız eğer bu kez sizin istekleriniz ön plana çıkar. Sizi insanlar arasında daha saygın, ciddiye alınır kılar. Ama kapınız yoksa ya da hep açıksa bu sizin saygınlığınızı azaltır. Her an ulaşılabilir, her şeye onay veren biri haline gelmenize sebep olur. Sonunda öyle bir hal alınır ki, size fikriniz bile sorulmayabilir. Ne de olsa cevabınız aynıdır: FARKETMEZ…
Peki nasıl ‘Hayır’ Diyebiliriz?
Unutmayalım ki düşünceler duyguları, duygular ise davranışları oluşturur. Düşünce ve duygularımızı açıkça söyleyip söyleyememek bizim tercihimizdir. Kendimizi ifade etmenin ya da etmemenin sonuçlarına bakmamız gerekir. Eğer karşımızdakine ne istediğimizi zamanında söylemezsek, daha sonra küçük bir şey yüzünden öfkelenip kırıcı olabiliriz. Bunun yerine rahatsız olduğumuz davranışı ya da duyguları uygun bir dille iletebiliriz. Böylelikle duygularımızı içimize atıp zaman içinde birikmesini ve ilişkimize zarar gelmesini önlemiş oluruz.
Hayır Diyebilmek İçin kısa tüyolar vermek istiyorum;
DOĞRUDAN HAYIR DEMEK = “Hayır, teşekkürler.” “Hayır, istemiyorum.” “Hayır, bana uygun değil.”“Hayır, ailemi üzmek istemiyorum.”“Israr etme lütfen, yapmak istemiyorum.”“Seni kırmak istemem ama yapamam.”“Kusura bakma yapamam.”
GEÇİŞTİRMEK : “Bilmem, bakarız sonra konuşuruz.”
KONUYU DEĞİŞTİRMEK : “Dün sınav sonuçları açıklanmış haberin var mı?”
NEDENLER BULMAK : “Bugün olmaz annemlerle bir yere gitmem gerekiyor.”
DUYMAZLIKTAN GELMEK = “Cevap vermez, duymamış gibi davranır.”
ORTAMDAN UZAKLAŞMAK = “Acelem var, üzgünüm. Sonra görüşürüz.”
YÜRÜYÜP GİTMEK VE HAYIR TEKRARI = “Yapmayacağımı söylemiştim.” “Kusura bakma ama istemediğimi sana daha önce de söylemiştim.”
Şu Cümleleri Kendi Kendinize Sıkça Tekrarlayın:
Ben hem olumlu, hem de olumsuz duygular yaşayabilirim.
Ben bu duygularımı karşımdaki insana, onun saygınlığını zedelemeden de ifade edebilirim.
Eğer bana söylenen bir şeyi yapmak istemiyorsam, 'hayır' diyebilirim.
Eğer uygunsuz muamele gördüysem, buna kızmaya hakkım vardır.
Tercihlerimi ve isteklerimi söylemeye hakkım vardır.
“Hayır” diyebilmek, kişinin kendi sınırlarını koruyabildiğini, kendisinin ve karşısındakinin ihtiyaçlarını aynı anda gözetebildiğini ve sağlıklı mesafeler koyabildiğini gösteriyor. Bu durumda, mutluluk için temel ihtiyaçlardan olan, kendini ifade etmek, kendisi olabilmek gibi koşulların oluşması kolaylaşıyor. O halde, en azından bu mesele için ‘hayır’da hayır var! Diyelim.
Sessiz çığlıklarınızın, yerinde ve zamanında sesli “HAYIR”a dönüşebilmesi dileğiyle…