“Kelimeler, zihni şaşırtıcı bir biçimde etkiler. İster yazılı, ister sözlüolsunlarçok güçlü etkilere sahiptirler. Etrafınızdaki insanlara söyledikleriniz önemlidirfakat kendinize söyledikleriniz daha da önemlidir.” Benimde çok fazla yaşadığım bir şey olduğu için hep merak ettiğim bir konuydu bu. Sizlerinde ilgisini çekeceğini düşündüğüm için küçük bir araştırma yapıp bu yazıyı paylaşmak istedim. Kendi kendine konuşmak hemen hemen hepimizin yaşadığı bir durumdur.Ancak“Acaba kalemim nerede?” veya “Hangi elbisemi giysem?” gibi günlük konuşmalardan söz etmiyorum. Tek başına kaldığımızda yaptığımız; kendimizin sorup, cevabını yine kendimizin verdiği o derin konuşmalardan bahsediyorum. Bu konuşmalar zihinsel sağlığımız için gerçekten önemlidir. Düşüncelerimizi düzenlememize ve duygularımızı yönetmemize yardımcı olur.“Kendi kendine konuşmak, zekice bir sohbet için emin olduğum tek yoldur” demiş EdmundBlackadder.   Gün içerisinde kim bilir neler geçiyor aklımızdan; Sokakta yürürken kendi kendinize konuştuğunuzu fark edip "Acaba sesli mi konuştum, kimse duymuş mudur?" diye düşündüğünüz oldu mu? Bir iş yaparken öfkelenip, bağırıp, çağırıp sonra da kendinize karşılık verdiğiniz oluyor mu? İş yerinde yüzüne karşı konuşamadığınız,anlaşamadığınız kişinin ağzının payını düşüncelerinizde mi veriyorsunuz? Yoksa beğendiğiniz kişiyle geçirdiğiniz güzel bir günün analizinimi yapıyorsunuz? Kendi kendinize konuştuğunuzu fark edip acaba deliriyorum diye düşündüğünüz oluyor mu? Eğer bu sorulara cevabınız; “Evet, bunların hepsini bende yapıyorum”ise sakin olun,deli değilsiniz. Dilerseniz konuyu biraz detaylandıralım:   Kendi kendine konuşma durumu ikiye ayrılıyor 1. Normal olarak kabul edilen durum Bu kişiler stres atmak için konuşur.Günlük koşturmaca, yaşam stresi bu durumu artırıyor diyebiliriz. Daha çok hareketli yaşayan ve yoğun iş temposunda olan kişilerde görülür. 2. Hastalık olarak kabul edilen durum Bu durumda olanlar psikoz denilen akıl hastalığı yaşayan kişilerdir. Kişi kendine yeni bir dünya kurar.Bu kişiler normal hayatta bulamadıkları yaşam tarzını, sosyalliği kendi dünyalarında yaşar.Bazı objelerle, hayal ürünü varlıklarla konuşurlar ve kendi kendilerine konuştuklarının farkında değildirler.Bu tarz kişiler hasta olarak değerlendirilir ve mutlaka tedavi görmelidir. Kişileri kendi kendine konuşmaya iten diğer hususlar: 1. Yalnızlık Hissi:İnsan sosyal bir varlıktır ve yalnız yaşamaya kurgulanmamıştır. Teknoloji, yoğun çalışma koşulları bizi içe dönük yaşamaya yönlendirir.  Yalnızlık duygusu kişinin yaşadığı ağır travmalardan biridir. 2. İletişimsizlik: İçinde bulunduğumuz teknolojik çağ, ailemizle ve sosyal çevremizle daha az iletişim kurmamıza sebep oluyor. Bu nedenle insanlar gün içinde yüz yüze kuramadıkları iletişimi kendileriyle kurmaya çalışıyorlar. 3. Stres altında hissetmek: Gündelik işleri yaparken kendi kendimize konuşarak bize yük olan sorunlara çözüm arıyoruz; böylelikle stresimizi azaltıyoruz. Bu yöntem aynı zamanda içimizde baskıladığımız öfke, üzüntü, pişmanlık, kıskançlık, nefret gibi olumsuz duygularında yoğunluğunun azalmasına yardımcı oluyor. 4. Oto kontrol sağlama: Kendi kendine konuşma kişinin yanlış kararlar vermesini de engelleyebilir. Mesela sinirlendiğiniz kişiyle konuşmak istiyorsunuz. Bu durumda beyin onunla konuşmadan önce karşınızda o varmış gibi kendi kendinize konuşma provaları yaptırarak yanlış davranmanızı engeller.Örneğin, “ona vurmamalısın, ona küfür etmemeye çalış, öfkene hâkim olmalısın” gibi… Kendi kendine konuşmanın bize katkıları neler? Yukarda belirttiğimiz gibi hastalık boyutunda olmadığı sürece kendi kendine konuşmak, insana zarardan çok fayda sağlıyor. Günlük stresi atmanızda, yalnızlığa ve iletişimsizliğe karşı ruh sağlığınızı korumanızda ve öfke, şiddet, heyecan gibi davranışların bastırılmasında yardımcı oluyor. Bilimsel araştırmalara göre kendi kendine konuşmanın, odaklanmayı, mantıklı düşünme yetisinin gelişimini, sorunların çözümünde akılcı bir yol bulma becerisini geliştirdiğini; hafızayı güçlendirdiğini, güveni artırdığını ve konsantre olmayı sağladığını gösteriyor.Hatta dâhiliği kanıtlanmış Einstein’ın da kendi kendine konuştuğu biliniyor. Burada dikkat etmeniz gereken tek şey olumlu ve çözüm odaklı iç sesinizi dillendirmenizdir. Psikolog yazar Anne Wilson Schaef’ındediği gibi,"Hepimizin ilginç, zeki, bizi iyi tanıyan ve bizim tarafımızı tutan biriyle konuşmaya ihtiyacı vardır ve bu kişi kendimizden başkası değildir". Kendinizi sevin ve daima onunla bağlantıda olun.