crossorigin="anonymous"> google.com, pub-3332145558351436, DIRECT, f08c47fec0942fa0
Öznur Tetikoğulları
Köşe Yazarı
Öznur Tetikoğulları
 

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Tükenmişlik sendromu hafızalarımız da Hürrem Sultan hastalığı olarak kalsa da (Meryem Uzerli bu sendroma bağlı olarak Muhteşem Yüzyıl dizisini bırakmıştı.) aslında birçoğumuzun hayat enerjisini emen durumlardan biridir. Birdenbire ortaya çıkmış gibi görünse de aslında kişinin beklentileri karşılayamadığını düşünüp, içsel kaynaklarını tüketerek yorgunluk, isteksizlik, hayal kırıklığıyla gelen yoğun stresin birikimi olarak ortaya çıkar. Tükenmişlik terimi, 1970'lerde Amerikalı Psikolog Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılmıştır. Freudenberger’e göre tükenmişlik sendromu şiddetli stresin yol açtığı yıpranma, başarısızlık, iş motivasyonunun düşüklüğü olarak tanımlanmıştır. Yapılan araştırmalar Tükenmişlik Sendromunun insanlarla yüz yüze ilişki gerektiren, hizmet sektörü çalışanlarında daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Buna göre riskli olan meslek grupları; doktorlar, hemşireler, avukatlar, öğretmenler, akademisyenler, polisler, sosyal hizmet görevlileri, çocuk bakıcıları, müşteri hizmetleri temsilcileri ve hasta bakıcılardır. Tükenmişlik Sendromu siz de var mı? *Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız, *İşiniz ile ilgili sürekli negatif duygular içindeyseniz, *İşinizi yapmayı sürdüremeyecek durumda hissediyorsanız, *İşinize karşı duyarsızlaştıysanız, *Dikkat ve motivasyon kaybınız varsa, *Uyku ve iştah probleminiz mevcutsa, *Tahammülsüz, mutsuz ve kızgın hissediyorsanız, *Sürekli her şeyi bırakıp gitmek gibi bir düşünceniz var ise, *Sosyal hayatınıza ayırdığınız vakit çok kısa iken, iş hayatınıza ayırdığınız vakit çok uzun ise, sizde de var demektir. Bu sendromun tedavisi var mıdır veya nasıl önlem alınabilir? Eğer bu durumunuzu erken tespit etmezseniz ve önlem almazsanız maddi / manevi birçok sıkıntı yaşayabilirsiniz. Çevreniz ve ailenizle iletişiminiz bozulabilir, psikolojik ve fiziksel olarak sağlığınız tehdit altına girebilir. Her şeyden önce yaşamdaki önceliklerimizi iyi bilmeliyiz. İşiniz her şeyden, ailenizden, sevdiklerinizden daha mı önemli?  Buna karar verin. Özel hayatınız ve iş hayatınız arasındaki dengeyi kurmaya çalışın. Ve farklı aktivitelere de zaman ayırın. Burada en önemli konu yine kendini tanımaktan geçiyor. Yaptığınız işle ilgili olarak mantıklı beklentiler içine girin. Stres ve öfkeyle baş etme yöntemlerini öğrenip uygulayın.  Hobi edinin. Spor yapın. Mutlaka tatile çıkmaya ve ortam değişmeye gayret edin. Çalışma saatleri sırasında sık sık mola vermeye çalışın. Gerekiyorsa iş değiştirin. Mutsuzluğunuzun arttığını ve motivasyonunuzun iyice düştüğünü fark ettiğiniz an itibarıyla bir uzmandan destek almanız bu durumu sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın tedavi için ne kadar erken davranırsanız, göreceğiniz zarar bir o kadar önlenebilir.  Sağlıklı huzurlu mutlu günler diliyorum…    
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2022 - Cumartesi

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Tükenmişlik sendromu hafızalarımız da Hürrem Sultan hastalığı olarak kalsa da (Meryem Uzerli bu sendroma bağlı olarak Muhteşem Yüzyıl dizisini bırakmıştı.) aslında birçoğumuzun hayat enerjisini emen durumlardan biridir. Birdenbire ortaya çıkmış gibi görünse de aslında kişinin beklentileri karşılayamadığını düşünüp, içsel kaynaklarını tüketerek yorgunluk, isteksizlik, hayal kırıklığıyla gelen yoğun stresin birikimi olarak ortaya çıkar.

Tükenmişlik terimi, 1970'lerde Amerikalı Psikolog Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılmıştır. Freudenberger’e göre tükenmişlik sendromu şiddetli stresin yol açtığı yıpranma, başarısızlık, iş motivasyonunun düşüklüğü olarak tanımlanmıştır.

Yapılan araştırmalar Tükenmişlik Sendromunun insanlarla yüz yüze ilişki gerektiren, hizmet sektörü çalışanlarında daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Buna göre riskli olan meslek grupları; doktorlar, hemşireler, avukatlar, öğretmenler, akademisyenler, polisler, sosyal hizmet görevlileri, çocuk bakıcıları, müşteri hizmetleri temsilcileri ve hasta bakıcılardır.

Tükenmişlik Sendromu siz de var mı?

*Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız,

*İşiniz ile ilgili sürekli negatif duygular içindeyseniz,

*İşinizi yapmayı sürdüremeyecek durumda hissediyorsanız,

*İşinize karşı duyarsızlaştıysanız,

*Dikkat ve motivasyon kaybınız varsa,

*Uyku ve iştah probleminiz mevcutsa,

*Tahammülsüz, mutsuz ve kızgın hissediyorsanız,

*Sürekli her şeyi bırakıp gitmek gibi bir düşünceniz var ise,

*Sosyal hayatınıza ayırdığınız vakit çok kısa iken, iş hayatınıza ayırdığınız vakit çok uzun ise, sizde de var demektir.

Bu sendromun tedavisi var mıdır veya nasıl önlem alınabilir?

Eğer bu durumunuzu erken tespit etmezseniz ve önlem almazsanız maddi / manevi birçok sıkıntı yaşayabilirsiniz. Çevreniz ve ailenizle iletişiminiz bozulabilir, psikolojik ve fiziksel olarak sağlığınız tehdit altına girebilir.

Her şeyden önce yaşamdaki önceliklerimizi iyi bilmeliyiz. İşiniz her şeyden, ailenizden, sevdiklerinizden daha mı önemli?  Buna karar verin.

Özel hayatınız ve iş hayatınız arasındaki dengeyi kurmaya çalışın. Ve farklı aktivitelere de zaman ayırın.

Burada en önemli konu yine kendini tanımaktan geçiyor. Yaptığınız işle ilgili olarak mantıklı beklentiler içine girin.

Stres ve öfkeyle baş etme yöntemlerini öğrenip uygulayın.

 Hobi edinin. Spor yapın.

Mutlaka tatile çıkmaya ve ortam değişmeye gayret edin.

Çalışma saatleri sırasında sık sık mola vermeye çalışın. Gerekiyorsa iş değiştirin.

Mutsuzluğunuzun arttığını ve motivasyonunuzun iyice düştüğünü fark ettiğiniz an itibarıyla bir uzmandan destek almanız bu durumu sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olacaktır.

Unutmayın tedavi için ne kadar erken davranırsanız, göreceğiniz zarar bir o kadar önlenebilir.

 Sağlıklı huzurlu mutlu günler diliyorum…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.