Sinan Karaçay
Köşe Yazarı
Sinan Karaçay
 

ALLAHA EMANETSİNİZ

Sürekli olarak iktidarın yanlış ve hesapsız politikalarının eleştirildiği ancak iktidarın hiçbir şekilde bu politikalardan geri adım atmadığı ülkemizde elbette ve doğal olarak kötüye gidişin ve yaşanan kötü günlerin müsebbibi iktidarda olanlardır.  Yetkisi olanların sorumlu olması hamasi bir söylem değil tam aksine yetililerin temel bir ilke evrensel bir kaidedir. İşte o nedenle biz Gazetecilik yapmaya gayret edenler yaşanan tüm bu sıkıntı ve aksaklıkları her ne kadar bize iktidar düşmanı muamelesi yapılsa bile doğal olarak iktidar üzerinden eleştiririz zaten olması gerekende budur. Ancak eleştirilerimizi yaparken şu gerçeği de göz ardı etmemiz asla mümkün değildir;   Eğer bir ülkede iktidar bu kadar bariz hatalar yapıyor ve bu hatalarından da hiçbir şekilde geri adım atmıyor ise burada muhalefetin de çok ciddi yetersizliği ve etkisizliği olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bugün her ne kadar iktidar kabul edip içerisinden seslendirip dışarıya doğru seslendirmese de bunca can yakan hayatı zorlaştıran derdi olan bir ülkede halk halen bu sorunların ortaya çıkmasına sebep olan siyasal partilere oy veriyor ve yeniden iktidar yapıyor ise bu ülkede sağlıklı,doğru ve topluma güven veren bir muhalefet yapılmıyor demektir.   Bugün ülke ekonomisi yangın yerine dönmüşken bile muhalefet kendi iç çalkantıları içerisinde boğulmuş durumda ise eğer bu milletin onlara verdiği görevi layığı ile yapamadıklarının en net göstergesidir.  ‘’Değişim’ ’Gelişim’’, ‘’Yenilenme’’ gibi türlü kavramların arkasına saklanarak asıl sıkıntıyı halının altınsa süpüren muhalefetin ülke yönetiminde bir değişim talep ederken kendi içerisindeki değişime olan direncini aklı başında olan herkes görmekte ve durumun vahametini de iyice anlamaktadır. Daha kendi içerisinde bir değişimin önce kendi oturdukları koltuklardan feragat etmekle başladığını bilmesine rağmen kabul etmeyen bir muhalefetin iktidara değişim reçetesi yazmaya kalkması ‘’Terzi kendi söküğünü dikemez’’ değimi ile bile ancak kısmen izah edilebilir.   Ülkesini sevmek kendi ikbalinden vazgeçebilmek makam ve mevkisini korumak uğruna mevcut düzeni sürdürecek kaosları yaratıp bu kaos içerisinden kendisine makam çıkartmak değil ülkesine ve milletine hizmet için her türlü kaostan çıkmak için gerekirse kendi şahsi ikbalini feda edecek kadar cesurca tavırlar ortaya koyarak çözümlerin önünü açmaktır.  Yarım asra yakındır siyaset sahnesinde olan bulunduğu makamları korumaktan öte hiçbir başarısı olmayanların çöreklendiği makamlarda sapsağlam durduğu ana muhalefetin ülke yangın yeri iken kendi içerisinde yaşadığı iktidar savaşı yoksulluk ile kıvranan çaresiz ve kimsesiz milletimize şu mesajı vermektedir; ‘’ Bunlar kendi derdine düşmüş, yıllarca birebirlerinin yüzlerine gülüp arkalarından planlar kurmuşlar, kendi dertlerine düşen bu ekiplerin milletin derdi ile dertlenmeye ne vakitleri var ne de niyetleri’’   Bugün yaşanan ve boyutları her geçen gün büyüyen durumun temel sebebi tartışmasız iktidardır ancak onlara bu rahat hareket alanını sağlayanlar ise bu duruma muhalif gibi görünmesine rağmen aslında sadece oturduğu koltukları koruma güdüsü ile hareket eden ve şahsi ikballeri her şeyin üzerinde olan durumdan rahatsızlık söylemlerinden başka hiçbir elle tutulur çabası olmayan belki de mevcut durumdan memnun bile olan bugünkü muhalefetin bileşenleridir.    Yani güzel ülkem kıymetli milletim; ‘’ Kaderinize terk edildiniz Allaha emanetsiniz.’’
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2023 - Cumartesi

ALLAHA EMANETSİNİZ

Sürekli olarak iktidarın yanlış ve hesapsız politikalarının eleştirildiği ancak iktidarın hiçbir şekilde bu politikalardan geri adım atmadığı ülkemizde elbette ve doğal olarak kötüye gidişin ve yaşanan kötü günlerin müsebbibi iktidarda olanlardır.

 Yetkisi olanların sorumlu olması hamasi bir söylem değil tam aksine yetililerin temel bir ilke evrensel bir kaidedir.

İşte o nedenle biz Gazetecilik yapmaya gayret edenler yaşanan tüm bu sıkıntı ve aksaklıkları her ne kadar bize iktidar düşmanı muamelesi yapılsa bile doğal olarak iktidar üzerinden eleştiririz zaten olması gerekende budur. Ancak eleştirilerimizi yaparken şu gerçeği de göz ardı etmemiz asla mümkün değildir;

  Eğer bir ülkede iktidar bu kadar bariz hatalar yapıyor ve bu hatalarından da hiçbir şekilde geri adım atmıyor ise burada muhalefetin de çok ciddi yetersizliği ve etkisizliği olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bugün her ne kadar iktidar kabul edip içerisinden seslendirip dışarıya doğru seslendirmese de bunca can yakan hayatı zorlaştıran derdi olan bir ülkede halk halen bu sorunların ortaya çıkmasına sebep olan siyasal partilere oy veriyor ve yeniden iktidar yapıyor ise bu ülkede sağlıklı,doğru ve topluma güven veren bir muhalefet yapılmıyor demektir.

  Bugün ülke ekonomisi yangın yerine dönmüşken bile muhalefet kendi iç çalkantıları içerisinde boğulmuş durumda ise eğer bu milletin onlara verdiği görevi layığı ile yapamadıklarının en net göstergesidir.

 ‘’Değişim’ ’Gelişim’’, ‘’Yenilenme’’ gibi türlü kavramların arkasına saklanarak asıl sıkıntıyı halının altınsa süpüren muhalefetin ülke yönetiminde bir değişim talep ederken kendi içerisindeki değişime olan direncini aklı başında olan herkes görmekte ve durumun vahametini de iyice anlamaktadır. Daha kendi içerisinde bir değişimin önce kendi oturdukları koltuklardan feragat etmekle başladığını bilmesine rağmen kabul etmeyen bir muhalefetin iktidara değişim reçetesi yazmaya kalkması ‘’Terzi kendi söküğünü dikemez’’ değimi ile bile ancak kısmen izah edilebilir. 

 Ülkesini sevmek kendi ikbalinden vazgeçebilmek makam ve mevkisini korumak uğruna mevcut düzeni sürdürecek kaosları yaratıp bu kaos içerisinden kendisine makam çıkartmak değil ülkesine ve milletine hizmet için her türlü kaostan çıkmak için gerekirse kendi şahsi ikbalini feda edecek kadar cesurca tavırlar ortaya koyarak çözümlerin önünü açmaktır.

 Yarım asra yakındır siyaset sahnesinde olan bulunduğu makamları korumaktan öte hiçbir başarısı olmayanların çöreklendiği makamlarda sapsağlam durduğu ana muhalefetin ülke yangın yeri iken kendi içerisinde yaşadığı iktidar savaşı yoksulluk ile kıvranan çaresiz ve kimsesiz milletimize şu mesajı vermektedir; ‘’ Bunlar kendi derdine düşmüş, yıllarca birebirlerinin yüzlerine gülüp arkalarından planlar kurmuşlar, kendi dertlerine düşen bu ekiplerin milletin derdi ile dertlenmeye ne vakitleri var ne de niyetleri’’ 

 Bugün yaşanan ve boyutları her geçen gün büyüyen durumun temel sebebi tartışmasız iktidardır ancak onlara bu rahat hareket alanını sağlayanlar ise bu duruma muhalif gibi görünmesine rağmen aslında sadece oturduğu koltukları koruma güdüsü ile hareket eden ve şahsi ikballeri her şeyin üzerinde olan durumdan rahatsızlık söylemlerinden başka hiçbir elle tutulur çabası olmayan belki de mevcut durumdan memnun bile olan bugünkü muhalefetin bileşenleridir. 

 

Yani güzel ülkem kıymetli milletim; ‘’ Kaderinize terk edildiniz Allaha emanetsiniz.’’

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Asıf
(22.07.2023 12:14 - #72533)
Allah'a emanet olmak selamette olmaktır. Görünen o ki liyakatsiz, ehliyetsiz ve hatta insafsız ellere emanet, daha doğrusu terk edilmiş vaziyetteyiz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hedefgazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.