Yaşı çok genç olanlar ile yetmişli yılları devirmiş belli bir kitleyi işin dışında bıraktığımızda 31 mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimde yarışacak adayların yaş ortalamasının 45 ila 60 olduğunu kabul etmemiz gerekecek.
Bir kez daha belirtiyoruz, yaşı çok genç olan adaylar var artık torun sevecek yaşa gelmiş adaylar var ancak anlatmaya çalıştığımız gibi bu yaş grubundakilerin ortalamaya pek fazla etki ettiğini düşünmüyoruz.
1950 yılında hayatımıza giren çok partili sistem uyarınca kurulan siyasi partilerde kendilerini “demokrat” olarak tanımlayanları bir kenara bıraktığımızda seçimlerde yarışanların solcular, milliyetçiler ve milli görüşçüler olarak bilinen üç ana damarın hemen her seçimde yarıştıklarını biliyoruz.
Söz konusu Milliyetçiler, Milli görüşçüler ve solcular şu sıra hemen her partide bulunuyor daha da ilginci bulundukları partilerin ana omurgalarını oluşturuyorlar.
Bugün bir esnaf arkadaşımızın işyerinde yemek yerken içeriye Saadet partisinin İl başkan adayı girdi, Çay kahve derken sohbeti tamamlayan SP’li heyet daha fazla seçmene ulaşabilmek adına işyerinden ayrılıp gittiler.
Biz arkadaşımızın işyerinden ayrıldık İYİ Partinin SKM olarak kullandığı binaya gittik sohbet ederken içeriye kalabalık bir heyet ile Yeniden Refah Partisinin ilçe belediye başkan adayı girdi.
Kısa bir zaman sonra çarşıda dolaşırken AK Partili bir heyet ile karşı karşıya geldik selam kelam faslından sonra onlar daha önceden programlanmış ziyaretlerine devam ettiler bizde gazeteye geldik.
Yaklaşık bir saat içerisinde bir araya geldiğimiz her üç partinin adaylarına ve adaylar ile dolaşan ekibe baktığımızda tamamının 1994 yılından itibaren Türk siyasetinde iktidar olan Refah Partisinden ayrılmış siyasetçiler tarafından oluşturduğu gerçeğini bir kez daha anlamış odluk.
1969 yılında siyasete “merhaba” diyen MHP ile birlikte İYİ Parti ve Zafer partisi bünyesinde görev yapan siyasetçilerinde aşağı yukarı aynı seçmen kitlesine hitap ettiğini de söylememiz lazım.
Sol cenahta ana gövde olarak bildiğimiz CHP’nin uyguladığı siyaseti beğenmedikleri için partiden ayrılıp başka siyasi kurumlarda siyaset yapan partilileri de aşağı yukarı hepimiz biliyoruz.
Burada dikkat çekmeye çalıştığımız konu şudur, İsimlerini saydığımız ve saymayı unuttuğumuz siyasi partilerin tamamından aday olanların geçmişlerine şöyle bir göz gezdirdiğimizde bu siyasetçilerin daha önce söz konusu partilerin birinde görev yaptıklarını ancak değişen şartlar dolayısı ile şimdi başka siyasi partilerde bulunduklarını göreceksiniz.
Orta büyüklükte bir yerleşim merkezinde söz konusu siyasetçilerin sayısı bilemdiniz bin kişidir, bu bin kişi gün gelir milletvekili adayı, gün gelir belediye başkan adayı an geliyor meclis üyesi adayı olarak seçmenin karşısına çıkabiliyor.
İşte yazımıza başlık olan seçimin ilgilileri de sayısı bin civarında bulunan bu siyasetçilerdir, Bundan 30 yıl önce bir kere aday olduğu herhangi bir siyasi partiden bir makam kazanan siyasetçi bir daha siyaseti bırakmıyor bırakamıyor.
Bu kitle bulunduğu yerleşim merkezinde siyaseti domine ediyor, hayatını 7/24 siyaset ekseninde geçiriyor.
Geriye kalan yüzbinler, milyonların ise seçime olan ilgilerinin her geçen gün biraz daha azaldığını söylememiz mümkün.
Bu durumun daha ne kadar devam edeceği ile ilgili öngörümüzü ne yazık ki bizde kaybetmiş durumdayız.