22 Haziran 1919... Türk milletine biçilen makus kaderin yırtıp atıldığı tarih. Evet, milletin kaderini sonsuza kadar değiştiren, büyük fedakarlıklar gerektirecek bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin dönüm noktası... Amasya Genelgesi... Bir belge düşünün ki, bir avuç vatanperverin bağımsızlık iradesini ve kararlılığını ortaya koymuş, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine istikamet vermiştir.
Amasya Genelgesinde geçen "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesi tüm işgalcilere; karşılarındaki gücün kendi çıkar menfaatlerine tapan bir avuç saray soytarısı değil, bizzat Türk milleti olduğunu haykırmıştır.
Bugün? Bugün de durum aynıdır. Saraylarda, sırça köşklerde, kiminin elinde 99 tespih, kiminin elinde viski kadehleriyle Türk Milletine kader çizenler, Türk Milleti ile karşı karşıya oldukları gerçeğini unutmuş görünmektedir.
Türk Milletinin bir evladı ve ferdi olarak, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunları ve bu sorunlardan çıkış yolunu rasyonel bir akılla, gerçeklere ve verilere dayalı olarak değerlendirmek son derece önemlidir. Açıkça diyebiliriz ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden bu güne kadar, hemen hiç bir zaman, Amasya Genelgesi'nin ruhuna uygun bir şekilde hareket edilmemiştir. Aksine kuruluşu itibarı ile tam bir Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti; çeşitli iktidar / muhalefet piyesleriyle yıpratılmıştır, yıpratılmaya da devam etmektedir. Peki bugün içinde olduğumuz durum Amasya Genelgesinin yayınlandığı dönemden çok farklı mıdır? Buyrun, Amasya Genelgesinin hem durum tespiti hem çözüm önerisi olan maddelerin içeriğine bakalım...
- Vatanın Bütünlüğü ve Milletin Bağımsızlığı Tehlikededir!
- İstanbul Hükümeti Görevini Yerine Getirememektedir!
- Milletin Bağımsızlığını Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır!
- Milli Kuvvetleri Etkin ve Milli İradenin Hakim Kılınması Esastır!
- Her Türlü Etki ve Denetimden Bağımsız Milli Bir Kurulun Var Olması Gereklidir!