Asgari ücretin 17.000 TL en düşük Emekli maaşının 10.000 TL olduğu enflasyonun ise %70’lere dayandığı (bu tabi resmi rakam) bir ülkede daha Ramazan ayının başında Ramazan Bayram tatili 10 gün olsun mu? olmasın mı?’ tartışmasını gündeme taşıyarak gündemi bununla bilinçli olarak meşgul eden medyanın kendi milletinin gerçeklerinden ne kadar uzak olduğu ve kendilerini milletin %20-25’lik kesiminin sesi olmaya adadıklarının ispatıdır.
Gelir kaynakları kesilir, iktidar nimetlerinden nemalanamayız korkusu ile milletin gerçek gündemini bile isteye gizleyip yerine suni gündemler üreten medyamız aslında bugün yaşanan bu düzenin baş sorumluları arasındadır.
Gündem Ramazan Bayramı tatili 10 gün olacak mı değil de? Ramazan’da sofralara kaç tabak konulabildiği ve sözüm ona muhafazakâr ve inançlı bir iktidarın elinde 23 koca yıl geçiren bir ülkede halkın kaçta kaçının oruç ibadetine ilgi ve alaka gösterdiği olmalıdır.
Artık Ramazanlarda evlerinin balkonlarında ve camlarında ezanı bekleyen kaç kişi ve sahurda lambaları yanan kaç ev kaldı diye sorgulamak gerekir bence.
İddia ediyorum 2001 yılında ezanı duymak için evlerinin camlarda ve balkonlarında bekleşenler ve gece yarısı sahur saatinde ışıl, ışıl olan sokakların bugün yarısı bile artık kalmadı.
İşte asıl mesele bu olmalı toplum neden bu hale geldi diye üzerinde uzun, uzun düşünülmesi gereken konu da bu olmalıdır yoksa bizimle yakından uzaktan alakası olmayan Ramazan’ın Bayram tatili değil.
Baş köşesine yoksul ve ihtiyaç sahiplerinin oturtulduğu mübarek Ramazan ayında tutulan oruçların açıldığı iftar sofraları değil de fakirin fukaranın camlardan bakıp izleyebildiği ya da televizyon ekranlarından ancak görebildiği kimin kimi ağırladığı belli olmayan hele Ramazan ayı ile hiç alakası olmayan tamamen gösteriş ve şatafatın ispatı için kurulan akşam yemeği sofralarının kurulduğu sofraların egemen olduğu bu yalan ve gösteriş düzeninde tek gerçek giderek fakirleşen milletin mübarek Ramazan ayında bir önceki Ramazan ayına göre sofralarına koyduğu tabakların ve çeşitlerin azaldığıdır ve aslında görülmesi gereken gerçeğin de bu olduğudur.
Gerisi bugün Ramazan Bayramı tatili kaç gün olsun gündemini yaratıp bu kötü gidişi perdelemekle görevli satılmış kalemlerin ve kiralık deklanşörlerin yarattığı sahte ve yalan gündemdir.
Azalmayıp artan şeyler ise zenginin malı ve parası, yokluk ve yoksulluk, riya ve gösteriş, yaşanmayan ama dilden de bir türlü düşmeyen garip bir Müslümanlık, merhametsizlik ve nezaketsizlik ile dağlardan daha yüksek olan KİBRİMİZ VE GURURUMUZ olduğudur.
Yardım ederken gece yarısı karanlıkta usulca kapılara yardım bıraktıran bir neslin üç kuruşluk bir yardımı yaparken bile bizleri çeken bir kamera var mı diye gözü sağda solda olan torunları;
Hayırlı Ramazanlar!
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar