Millete vekil olanların asli görevi milletin gören gözü duyan kulağı ve ahvalinin tercümanı olmaktır. Bu vasıfları taşımayan bir vekil millete değil koltuğa güce iktidara ve sermayeye vekil olur ki belki de bir milletin başına gelebilecek en büyük felaket de budur.
Milletin Meclisi 84 milyonun meclisi ve millet iradesinin tecelli ettiği mukaddes bir çatıdır. Burada kurulan kürsülerde konuşan her vekil milyonların sesi olmak millet adına konuşup millet adına milletin selameti için karar almakla mükelleftir. Bu mükellefiyet hem yasalar ile belirlenen kanuni bir mükellefiyet olduğu gibi aynı zamanda insani ve vicdani bir mükellefiyettir.
İşte bu mesuliyet ile milletinden görev alan bir vekilin ülkede yaşanmakta olan ağır ekonomik krizin millet üzerine etkilerini dile getirmesi bu durumun sorumluluğu üzerinde olmayan, ekonomiyi bizzat yönetme görevi olmayan hatta resmiyette hiçbir iktidar yetkisi ve sorumluluğu olmamasına rağmen bir siyasi parti genel merkezi tarafından cezalandırılması için harekete geçilmesi en başta millete sonra da siyaset kurumuna karşı takınılan talihsiz bir tavırdır ve tarih bu durumu millet adına talihsizlik olarak kayıt altına alacaktır.
İşte bu bağlamda MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un ‘’Yapılan zamları görmezden gelemeyiz ve bu zamlar milletimizin belini bükmektedir’’ söyleminin neticesinde alelacele parti disiplin kuruluna sevk edilmesi yukarıdaki milli talihsizlik halinin bir göstergesidir.
İttifaklarına yapılan her eleştiriyi eleştiri konusuna dair hiçbir yorum getirmeden eleştiri getirenleri ‘’Gayri Milli’’ ‘’Dış Güçlerin İşbirlikçisi’’ ve daha ileri giderek ‘’ABD’nin ağzı ile konuşan işbirlikçiler ‘’ olarak ilan etme yolunu seçenlerin kendi içlerinden birisinin Ethem Sancak’ın ‘’ "Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik’’ itirafının karşısında tek kelam karşı savunma yapmadan bu sözleri sarf eden kişiyi partilerinden atmak için harekete geçmesi de yukarıda izah etmeye gayret ettiğim tavır ile örtüşen bir durumdur.
Düşünsenize neredeyse tüm siyasetlerini ‘’Yerlilik ve Millilik ‘’’ üzerine inşa eden bir partinin etkin ve yetkin bir üyesi çıkıp adeta bu siyasi partinin ayağının altındaki yerli ve millilik halısını çekip almış ancak buna dair ne siyaset dünyasında ne muhalefette böyle olunca tabi ki hali ile medyada ciddi ve elle tutulur bir ses çıkmamasını da dikkatlerinize arz ediyorum.
Sonuç olarak yediği lokmalar efendilerinin verdiği lokma olmayan, yürüdüğü yollar efendileri tarafından kendisi için açılmayan, yaşam şartları efendileri tarafından bahşedilmeyen nesi varsa kendi emeği ile olan para fakiri ama onur ve haysiyet zengini gazeteci olarak kaynağım kesilir partim de disipline verir korkusu olmadan açık ve net bir şekilde tarihe not düşsün olmadı ahiret günü hesap vakti geldiğinde tarafımı belli ettiğime şahit olsun diye yazıyorum;
Mart 2022 yılında tüm hesap hilelerine rağmen devletin kendi rakamlarında bile düşürülebilen en düşük oran olan %61,14 enflasyon oranı ile sözüm ona bizi kıskanan Almanların %7,9 oranından %53,24 daha fazla enflasyona sahip olarak Zimbabve’nin ardından dünya ikincisi olarak halkı ekonomik ıstırabı en çok çeken dünyanın ikinci ülkesiyiz.
Kendi içlerinden en yüksek perdeden itiraf edildiği üzere ABD ile ortak iktidara gelen adına ‘’Yerli ve Millik’’ dedikleri aslında doğrusu ‘’ABD Yapımı Yerli ve Milli ‘’olan bir iktidarın yönettiği bir siyasal iktidarın bize reva gördüğü bir hayatı dibine kadar yaşıyoruz.
Belki de işin en acı tarafı ise lideri Türk Milliyetçiliği ülküsü ile tüm yokluklara göğüs germiş ABD ve Avrupa’nın her dönem kendisini ve ülküsünü hedef tahtasına koymasına aldırış dahi etmeden Milleti için Milliyetçi olmuş hem de öyle ABD usulü değil gerçek ve yerli Milliyetçilik yaparak ülke siyasetinin son altmış yılına damga vurmuş bir partinin ortaklarının kendi ağızları ile itiraf ettikleri bu sahte yerliliğe ve milliliğe karşı durmak bir yana dursun milletin durumu kötü diyen vekilini de milletin dili oldu diye hem onu hem de bundan sonra bu tarz isyanları dile getirecek olanlara peşinen konuşursanız cezalandırırız ona göre diye parmak sallamak için disiplin kuruluna sevk edecek kadar ülkesinden milletinden ve ülküsünden uzaklaşmış olmasıdır.
Kimse bana ‘’onlar da bunu yaptı’’ ‘’ ama onlarda şunlarla kol kola’’ edebiyatı yapmasın herkes kendi ne yaptı ise onu anlatsın tekrar ediyorum kendiniz ne yaptınız onu anlatın dediğimi anlamakta zorlanıyorsanız o zaman patronlarınızın dili ile söyleyeyim ‘’ tell me what you did’’
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar