Üniversiteler birbiri ardına internet sayfalarından ve sosyal medya üzerinden ‘’Bu sene kontenjan doluluk oranında rekor kırdık’’ diyerek haklı gururlarını paylaşıyorlar. YÖK bu sene YKS’de öğrencilerin üniversiteye yerleştirilme oranını %99 olarak açıklarken 850 bin kişinin örgün öğretim programlarının birisine kayıt yaptırdığı belirlendi.
İşte bu yüzden bu aralar Üniversite yönetimlerinin adeta havasından geçilmiyor her biri ayrı bir platformda öğrenci sayımız şöyle arttı böyle katlandı diye adeta akademik şovlarını sergiliyorlar. Buraya kadar gelinen nokta sevindirici ve bir o kadar da gururlandırıcı olmasına gururlandırıcı da peki bu kayıt yaptıracak öğrencilerin barınmaları, sosyal donatı alanları ve eğitim kadroları da bu yerleştirme oranına göre attı mı acaba?
Değerli dostlar geçen sene hatırlarsanız yükse öğrenimdeki öğrenciler yetersiz devlet yurtları ile fahiş özel yurt fiyatları ve ev kiraları nedeni ile günlerce eylemler yapmış hükümet kanadı yurtlar yeterli diye feryat ederken öğrenciler de tam aksine park ve bahçelerde yatarak durumlarına isyan etmişlerdi.
Yüksek öğretimde iki çocuğu öğrenci olan bir baba olarak bizzat yaşadıklarımı geçen sene yine sizlerle paylaşmış sayılar vererek devlet yurtlarının kayıtlı öğrencilerin ancak onda biri kadar olduğunu ve özel yurtların fiyatları ve ev kiralarının velilerin ceplerini yakıp kavurduğunu yazmıştım.
Peki bu sene durum nasıl olacak?
Hani şu günlerdir övünülen ‘’kontenjanlarımızın %99’u doldu ‘’ mottosunun öğrenci velilerinin ceplerinin ve canlarının çok daha fazla yakacağının garantisini sizlere verebilirim. Yaklaşık bir senedir ülkeyi yakıp kavuran enflasyon geçen seneki özel yurt fiyatlarını en az iki katına hatta bazı yurtlarda ise üç katına çıkardığı konut kiralarında minimum %200 artış yaşandığı göz önüne alındığında başlayan eğitim öğretim yılının çok çetin olacağı apaçık ortadadır.
Yeni yapılan devlet yurtlarının sınırlı sayıda da olsa sayıları artsa da açılan yurtların yeterli olmadığı herkesin malumudur. Ancak bu sene devlet yurtlarındaki yetersizliği perdelemek için yeni bir sisteme başvurulmuş onu da sizlerle paylaşmak isterim. Geçen yıl dört kişilik bir odada kalan öğrencilere gönderilen SMS ile onlara bir okul öncesi bir sürpriz yapılarak odalarının artık sekiz kişilik olduğu duyurulmaya başlanmış bu yolla tüm odalardaki sayılar iki katına çıkartılarak devlet yurtlarında kapasite iki katına çıktı propagandası için hummalı bir çalışma yürütülmekte.
Tabi bir de bu hummalı çalışmaya ek olarak yurt fiyatlarına %90’a varan zamların yapıldığını ya da resmi dille GÜNCELLEME yapıldığını da ilan ettiler zatı şahaneleri. Yani hem odalarda sayısı iki katına çıkacak hem de ödenecek fiyatlar iki katına çıkacak. Bu işte bir terslik yok mu sizce?
Bu durumda üniversiteler başlayınca bütçesine uygun özel yurt ve ev bulamayan öğrenciler isyan etmeye başlayınca devlet erkanı alacak ellerine mikrofonu ‘’ geçen seneki yurt kapasitemiz bilmem kaç bin iken bu sene çok büyük bir hamle yaparak sayıyı iki katından fazla arttırırdık benim sevgili milletim’’ diye basacaklar havalarını.
İşte belki de en büyük sorunumuz sorunu çözmek için değil de sorunun etrafından dolaşarak sorun çözmek yerine ‘’MUŞ ‘’ gibi yapmayı kendine ilke edinen bir hükümetimizin olmasıdır.
Kim isterse doğrudan sayıları vererek yüksek öğretimde devlet yurtlarının yetersizliğini ispatlamaya hazırım hoş bu sene o övünülen %99 kontenjan doluluk oranlarının sahibi olan çocukların barınma sorunu feryatları yükseldiğinde benim bir şeyleri ispatlamama da gerek kalmayacak diye düşünüyorum.
İşte bu nedenledir ki öğrencilerin bu dünyada yatacak yeri, öğrencileri bu hale getirenlerinde ahirette yatacak yeri yoktur bu böyle biline.
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar